Diyarbakır Sur'da yaşanan çatışmalara dikkat çekmek isterken 4 yıl önce öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'yi anma etkinlikleri sürüyor. Diyarbakır Baro’nun “Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsü” etkinliği 204'üncü haftasına girerken, her ay başka ilde yapılan Adalet Nöbeti'nin 9'uncu durağı Diyarbakır oldu. Diyarbakır Adliyesi’nin önünde gerçekleşen etkinlikte, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün Hasanpaşa Hanı'nda sergilenmesine izin vermediği fotoğraflar sergilendi. Adalet Nöbeti'nde Adana, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Bursa, Hatay, İstanbul, İzmir, Mardin, Mersin, Muş, Urfa, Şırnak, Dersim, Van, Yalova ve Diyarbakır Barosu'ndan oluşan 20 baro, Elçi'nin faillerinin bulunmayışına ve bölgede kayyum atamalarına tepki gösterdi.

'TALEBİMİZ ADLİYE DUVARLARINI AŞMADI'

Adalet Nöbeti'nde "Halk idaresinin askıya alındığı kayyumlar diyarı Diyarbakır'a hoş geldiniz" ifadeleriyle başlayan Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, "Başkanımız Tahir Elçi'nin katledilişinin üzerinden 4 yıl geçti. Ancak ilk başladığımız yerdeyiz. Tüm girişimlerimize rağmen bir cezasızlık politikasıyla karşı karşıyayız. 204 haftadır burada faillerin bulunması ve yargı önüne çıkarılmasını bıkmadan talep ettik. Ancak taleplerimiz şu adliye binasının duvarlarını aşıp içeriye girmedi" diye tepki gösterdi.

'4 YILDIR KÖRELERİ SAĞIRLARI OYNUYORLAR'

Elçi cinayetindeki cezasızlık politikasına karşı diğer ulusal ve uluslararası hukuk mekanizmalarına başvuracaklarını belirten Aydın, "Tam dört yıldır körleri ve sağırları oynuyorlar" dedi.Son dört yılda toplanma ve gösteri özgürlüğünün neredeyse tümüyle ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Aydın, yasaklara rağmen sokağa çıkan yurttaşların polisin sert müdahalesine maruz kaldığını, savaş karşıtlığının suç, savaş kışkırtıcılığının ise kural haline geldiğini, kayyum uygulamasının, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının günlük rutin haline geldiğini ifade etti.

Aydın, Elçi cinayeti ve yaşanan haksızlıklar, adaletsizliklerin bir daha yaşanmaması için 4 yıldır il il dolaştıklarını kaydetti.

ADANA BAROSU: ADALET İSTİYORUM

Elçi'nin faillerinin bulunması için 4 yıldır adalet aradıklarını vurgulayan Adana Baro Başkanı Veli Küçük ise,  Aladağ Kız Yurdu'nda 3 önce çıkan yangında yaşamını yitiren 11 çocuk için adalet istediklerini belirterek, verilen cezaları adil ve yeterli olmadığını söyledi.

AYDIN BAROSU: FAİLLİ MEÇHUL CUMHURİYETLER ÜLKESİNE DÖNDÜK

Aydın Barosu adına konuşan avukat Burak Özdemir, "Bir baro başkanı bu topraklarda öldürülüyorsa ve failleri hala bulunamıyorsa bu ayıp hepimize yeter. Bu, toprakların adalet ihtiyacının ne kadar kuvvetli olduğunun göstergesidir. Failli meçhul cumhuriyetler ülkesine döndük. Tahir Elçi bu ülkede insan haklarının egemen olması için mücadele etti. Devletin hukukla sınırlanması için mücadele etti. O yüzden failler bellidir. Bu yüzden bu topraklarda adalet ihtiyacı ve beklentisi kuvvetlidir. Bu ülkeye er geç adalet gelecektir” diye konuştu.

BURSA BAROSU: BU NÖBETLERİ ARTIK TUTMAK İSTEMİYORUZ

Tahir Elçi’yle birlikte demokrasiye, barışa ve insan haklarına olan inancın da öldürüldüğünü dile getiren Bursa Baro Başkanı Gürkan Artun, "Tahir Elçi soruşturmasında başladığımız yerde değiliz. Başladığımız yerin çok gerisindeyiz. Failler bulunur ümidimiz vardı. Ama zaman geçtikçe bunu azalttılar.. Biz artık bu nöbetleri tutmak istemiyoruz. Bitsin artık bu askerlik. Her ay 12-13.00 bir nöbeti tutmak istemiyoruz. İnsan haklarını, demokrasinin güzelliklerini anlatmak için buralara gelmek istiyoruz” dedi.

MERSİN BAROSU : YARGI ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR!

"Bu ülkeye hukuksuzluğu getirmeye çalışıyorlar" diyen Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, "Bu ülke yargıda altın çağını yaşıyor diyorlar. Doğru söylüyorlar. Bu ülke gerçekten yargıda altın çağını yaşıyor. Ama kimler için?  Bizler gibi emekçi, inançlı geleceğe umutla bakan, barışı ve özgürlüğü savunan inşanlar için değil.  Bu ülkeye baskıyı, zulmü ve faşizmi getirmeye çalışan insanlar içindir. Bizler şehir şehir geziyoruz. Hep birlikte barışı, demokrasiyi ve birlikte yaşamı savunmak için geziyoruz. Doğamız talan ediliyor, kadınlara saldırıyorlar, kurumlarımıza saldırıyorlar. En temel hakkımız seçme seçilme hakkımız elimizden alınıyorlar. Yapılan operasyonların siyasi olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu ülkede siyaset yargılaştı. Bizler inanan insanlar, gerçekten demokrasiyi getireceğiz" diye vurguladı.

URFA BAROSU: BELEDİYE BAŞKANLARI İÇİN ADALET İSTİYORUZ

Kayyumları meşrulaştırmak amacıyla belediye başkanları hakkında soruşturmalar açılarak hukuka aykırı bir şekilde tutuklama verdiklerine dikkat çeken Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, "Bu sürecin bir an önce sona ermesi kayyum atmalarının derhal sonlandırılması ve görevden alınan belediye başkanlarının görevlerine iade edilmesini için buradan siyasi iradeye çağrı yapıyoruz. Yargı mensuplarının bu konuda hassas davranmasını istiyoruz. Ülkemiz sosyal siyasal ve ekonomik anlamda çok büyük bir krizle karşı karşıya. Bu krizden çıkışın tek yolu, insan hakları, hukuku, demokrasiyi ve barışı tesis etmekle mümkün. Buradan kayyum atanan belediye başkanları için adalet istiyoruz.  Uzun süredir haksız bir şekilde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ı için adalet istiyoruz. Hukuka aykırı şekilde tutuklanan gözaltına alının tüm adalet mağdurları için adalet talep istiyoruz" şeklinde konuştu.

İSTANBUL BAROSU: DİRENMEK VE ANLATMAK ZORUNDAYIZ

Tahir Elçi’yi anarak sözlerine başlayan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, "Cinayetin aydınlatılmamış olması bizim eksikliğimizdir. Bu adalet nöbetlerini adliye önlerinde tutuyorsak eğer, bu adliye içerisinde başaramadıklarımız nedeniyle yargı dünyasının içinde olduğu büyük bir utancı birlikte taşıyor olmamız gerekiyor. Bunu aydınlatabilmeliydik, bunu teslim etmemeliydik. Onun gidişi ile birlikte pek çok şeyin gidişine engel olabilmeliydik" ifadelerini kullandı.

Durakoğlu şöyle devam etti: "Bir ülkede eğer halkın verdiği oyun bir anlamı olmuyorsa, bunun üstüne bir ülkenin iktidarı oturabiliyorsa, hiçbir biçimde bir hukuk gerekçesini bulabilmek mümkün değildir. Direnmek zorundayız, anlatmak zorundayız. Kanuni bile olabilir. Kanuni de olsa hukuksuz olduğunu anlatmak zorundayız. Anayasanın en kutsal haklarından birisi olan oy verme hakkını bu denli işlevsizleştiren, anlamsızlaştıran bir kayyum uygulamasının arkasında durabilmek, bunu söyleyebilmek asla mümkün olmamalıdır. Hiçbir hukukçu bunu savunabilir durumda olmamalıdır. Direnmeye devam edeceğiz. Bu nöbetlerin parolası demokrasi işareti de hukuktur."

Adalet Nöbeti, sergilenmesine izin verilmeyen Tahir Elçi Fotoğraf Sergisi fotoğraflarıyla çekilen toplu fotoğrafla son buldu.