Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven ile Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın vekilliklerinin düşürülerek, tutuklanmalarının ardından bu kez de HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun vekilliği düşürüldü. Gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesinin hemen ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP’nin kapatılması talebiyle iddianame hazırlandı. Parti çevreleri tarafından "siyasi darbe" olarak nitelendirilen gelişmeler daha önce yaşanan parti kapatmaları ve 8 Demokrasi Partili (DEP) milletvekilinin yaka paça Meclis'ten çıkarılarak tutuklanmaları sürecini gündeme getirdi.

2 Mart 1994 tarihinde Meclis'ten çıkarılan DEP'li milletvekillerinden Sırrı Sakık, Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve partinin kapatılması girişimini Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi.

27 YILDIR SÜREN 'YANLIŞ'

Şimdiki sürecin, 1994'te yaşananlar ile uyuştuğunu belirten Sırrı Sakık, bu durumun tesadüf olmadığını ve "planlı-projeli girişimler" olduğunu kaydetti. "Biz 27 yıldır aynı şeyleri yapmaktan yorulduk. Ama halen yanlışından ödün vermeyen ve aynı yanlışı sürdüren bir devlet ve yönetimle karşı karşıyayız” diyen Sakık, parti kapatmalarının ne anlama geldiğini en çok da iktidar partisinin anlaması gerektiğine vurgu yaptı. AKP'nin de benzer süreci yaşadığını ve 1 oyla kapatılmaktan kurtulduğunu anımsatan Sakık, Kürt siyasetinin her parti kapatması sonrası daha da büyüdüğünü ve örgütlülüğünü geliştirdiğini vurguladı. Bugün herhangi bir anket yapılması durumunda AKP'nin yürüttüğü politikalardan kaynaklı oy düşüşü yaşayacağını ifade eden Sakık, HDP'nin oy oranının ise daha da artacağını kaydetti.

20 MİLYON SEÇMENİ NEREYE KOYACAKSINIZ?

HDP'ye oy vermeyenlerin de kendilerini arayarak, HDP'ye oy vereceklerini söylediklerini aktaran Sakık, "2 şık var. Bir 'A' bir 'B' şıkı. A şıkkı; Parti kökten kapatılır ve bütün varlığına el konulur. B şıkkı; Hazineden para kesme cezası şeklinde olur. Görünen o ki A şıkkı hayata geçirilecek. Kapatmanın çare olmadığını biliyoruz. Bu topraklarda yaşayan 20 milyon üzerindeki Kürdü nereye koyacaksınız? Bu partiye milyonlarca oy vermiş seçmeni nereye koyacaksınız? Kadınından gencine kadar politize olmuş bir halktan bahsediyoruz” diye konuştu.

TÜKENMİŞLİĞİN HAMLESİ

Gelişmeleri “tükenmişliğin hamlesi” olarak yorumlayan Sakık, iktidarın topluma "yeni bir hikaye" sunamadığı için HDP ve Kürtler üzerinden algı operasyonu yarattığına dikkati çekti. Sakık, “Milyonların içerisinde demokrasi mücadelesini sürdürecek o kadar çok insan var ki; Türbanlı anneler gelir o parlamentoda oturur. Bu halk onları taşır oraya. Siyaseten ne istediğini bilen bir halkın ve partinin geleneğinden bahsediyoruz. Onların bu politikalarının hayatta bir karşılığı yoktur. 'Aynı gemideyiz hepimiz’ diyorlardı ya, evet, iktidar ve muhalefetiyle hepiniz aynı gemidesiniz. Ama bu gemi iktidarı ve muhalefeti ile su aldı. Çünkü siz bu topraklarda demokrasi ve özgürlükleri inşa etmediğiniz sürece hepiniz kaybetmeye mecbursunuz ve mahkumsunuz” değerlendirmesinde bulundu.

MUHALEFETE ELEŞTİRİ

CHP başta olmak üzere muhalefet partilerinin yaşanan gelişmeler karşısında takındığı tutumu da eleştiren Sakık, yeterli tepki gösterilmediğini dile getirdi. "CHP demokrasi ve halkın iradesine inanıyorsa gereğini yapmalı" diyen Sakık, daha önce vekilliği düşürülen Enis Berberoğlu için kıyametin koparıldığını ancak söz konusu HDP olunca sadece telefon üzerinden bir aramanın gerçekleştiğini ifade etti. Sakık, “Kimseden merhamet falan beklediğimiz yok. Ama eğer gerçekten hukukun üstünlüğü, demokrasi ve özgürlüklerden, halkın iradesinden bahsediyorsanız, halkın iradesi dün yok sayıldığında ‘durun bir dakika yapamazsınız’ diyebilmelisiniz. Biz merhamet sofrasından karın doyurarak bu siyasal mücadeleyi buralara taşımadık. Haklı bir mücadeleyi sürdürdüğümüzde bunun nasıl büyüdüğünü hep gördük. Kime haksızlık yapılmışsa, bize zulmedenler ve kumpas kuranlara da haksızlık edildiğinde onların safında saf tuttuk. Demokrat olmak böyle bir şeydir” diye konuştu.

'2013-2015 RUHUNA DÖNÜLMELİ'

HDP’nin 94’te olduğu gibi yalnızlaştırıldığını kaydeden Sakık, muhalefetin "çıkmaz sokakta" olduğunu söyledi. Sakık, "Ne iktidarın ne muhalefetin topluma yeni bir yol açmak gibi dertleri olmadıkları için HDP’nin etrafında dolaşarak siyaseten var olmaya çalışıyorlar. Bu ülkede hiçbir şeyin iyi gitmediğini hepimiz biliyoruz. Bütün kapı komşularıyla sorun yaşayan bir ülke haline dönüştük. Biz sorunlarımızı çözemediğimiz için Kürt sorunu başta olmak üzere ülke sorunları bu noktaya geldi. Acilen bu yanlışlardan vazgeçilmeli. Türkiye’nin temel sorunlarının çözümü için korkmadan, ıkınmadan adım atılmalı. Hepimiz bu ölümlerden, kandan ve şiddetten yorulduk. Bu topraklarda 40 yıldır acı dolu bir süreç yaşanıyor. Bunun hemen bitmesi gerekir. 2013-2015 yılındaki çözüm sürecindeki iklimin herkesi nasıl kucakladığını biliyoruz. Kan yoktu, ölüm yoktu. Bir an önce Türkiye o ruha geri dönmelidir" çağrısı yaptı.

HALK İRADESİNE SAYGI

Parti kapatarak, vekillikler düşürülerek, cezalandırma ve düşmanlık siyasetiyle ülke sorunlarının çözüme kavuşmayacağının altını çizen Sakık, halkın iradesinin esas alınması ve sorunların o iradeyle çözülmesi gerektiğini kaydetti. Sakık, şöyle devam etti: "HDP siyasi parti değil düşman parti olarak görülüyor. Bugün gelinen noktada HDP, seçmeni ve kadroları ortadan kaldırılmak isteniyor. Bunun adı siyaset değil, hukuk değil. Bunun adı düşmanlık. Ülkenin ekonomisinin geldiği noktaya bakın. Sokaklarda ‘açız, perişanız’ sesleri var. Bütün bu yaşananların temel nedeni sorunlarımızı çözemememiz ve şeffaf bir devlet yönetimi olmadığı içindir. Halk iradesine saygı duyulmalı. Halkın iradesi yok sayıldığı müddetçe bu topraklarda hukuk devleti olamazsınız ve huzurun ülkesini yaratamazsınız."

MA / Gökhan Altay