Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Başalan Mahallesi’nde (Sergelya) 8 yaşındaki Muhammed Veli Dümez, 21 Ocak akşamı kaybolmuş, bir süre sonra aynı mahallede metruk bir evde ağır yaralı olarak bulunmuştu. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Muhammed’in katledilmesine ilişkin 6 akrabası gözaltına alınmış, ifadeleri alınan kişilerin tamamı serbest bırakılmıştı. 

Muhammed’in katledilmesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında çocuğun halası Hüsnügül T.,  halasının oğulları E.T. ve Ö.F.T., B.T., S.O. ile çocuğun dayısı Veysi T., jandarma tarafından yeniden gözaltına alınmıştı. E.T., Ö.F.T. ve B.T. savcılık işlemleri ardından serbest bırakılırken, Veysi T., Hüsnügül T. ve S.O. isimli çocuk ise sevk edildikleri hakimlikte 14 Mart 2020 tarihinde tutuklanmıştı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Hüsnügül T. ve Veysi T.  hakkında, “canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürülmek” ve “çocuğu kasten öldürmek” suçlarından iddianame hazırladı.

ÇOCUĞUN KAN İZLERİNE RASTLANDI 

İddianamede 12 Mart 2020 tarihinde ifadesine yer verilen şüpheli Hüsnügül T., evlerinin arka tarafındaki bahçede bulunan kapıda Muhammed’in kanının niye çıktığını bilmediğini ve olay günü ona hiç dokunmadığını söyledi.

GİZLİ TANIK İFADESİ 

İddianamede, 14 Mart 2020’deki ifadesine yer verilen şüpheli Veysi T. ise daha önce savcılıkta ifade verdiğini, olayın olduğu günden sonraki öğle saatlerinde Hüsnügül T.’ın evine lavaboya gittiğini, elinde kan olmadığını ve elini yıkayıp elbiselerini değiştirdiğini belirtti. Veysi T.’ın Muhammed’in bulunduğu metruk evi hiçbir zaman kullanmadığını dile getirmesi üzerine, olay gecesi gizli tanığın verdiği ifade soruldu. Gizli tanığın "Hüsnügül T.'ın, olay gecesi Veysi T.'ın berber dükkânına geldiği ve “Hadi acele et evde işimiz var. Acilen gel” dediği ve ardından Hüsnügül’ün toplamda üç kere daha gelip Veysi’yi çağırdığı" yönündeki ifadeleri hatırlatılırken, Veysi T., böyle bir şeyi hatırlamadığını öne sürdü. Veysi ayrıca, "Hüsnügül ile hiçbir gönül bağının bulunmadığını, bunu söyleyenlerin kendilerine iftirada bulunduklarını ve üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini" kaydetti. 

İddianamede şüpheli olarak gösterilen çocuk, ifadesinde şunları belirtti: “Ben de saat 22.05’de kahveden çıktım. Adem Katar’ın evinin önüne geldiğimde metruk binadan bir kadın (Hüsnügül T.) ile bir erkeğin sessiz bir şekilde Kürtçe, ‘kimse yok gel gel’ dediğini duydum. Erkekte ‘tamam tamam’ dedi. Erkek şahsın Veysi T. olduğundan eminim. Metruk evdeki sesi duyunca hemen Adem Katar’ın evinin önünden dört beş adım geri çekildim. Sonra Hüsnügül T.’ın binaya bakan kahverengi kapısının kapanma sesini duydum. Dört, beş yıl önce bu ev bize aitti. Kahverengi kapı zor kapanan bir kapıdır. Ben bunu gayet iyi biliyorum. Sonra cesaret edip metruk eve girdim. Karanlık olduğu için bir şey göremedim çakmağı yakınca Muhammed Veli Dümez’in yerde yatmış şeklinde buldum. Yaşayıp yaşamadığına bakınca öldüğünü anladım. Sonrasında çocuğun elime bulaşan kanıyla duvarlara tutunarak yön bulmaya çalıştım. Ve hemen kaçtım. Koşarak mahallede bulunan pis bir suyun içinde elimi yıkadım ve kimse şüphelenmesin diye kahvenin önüne gittim.” 

KAPIDAKİ KAN MUHAMMED’E AİT 

İddianamede, olay yerinde yapılan incelemelerde "Hüsnügül’ün bahçe kapısında bulunan kanın Muhammed’in DNA’sı ile uyuştuğu ve metruk evde bulunan Muhammed’in orada öldürülebileceğinin değerlendirilebileceği" yer aldı.

SAVCI CEZA İSTEDİ 

İddianamede incelenen dosyada delillerin sonucunda "Veysi T. ve Hüsnügül T.’ın ifadelerinin çelişkili olduğu, bunun da suçtan kurtulmaya dönük olarak değerlendirildiği, Veysi ve Hüsnügül’ün Muhammed’i kesici aletle öldürdükleri yönünde yeterli şüphenin oluştuğu, ancak şüphelilerin Muhammed’i neden öldürdüklerine dair dosyada araştırmalara rağmen somut bir tespit bulunmadığı" belirtildi. Savcı otopsi raporunda Muhammed’in kesici alet ile katledildiği, vücutta delici alet yaralanması bulunduğu gerekçesiyle sanıkların, "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek" ve "çocuğu kasten öldürmek" suçlarından ayrı ayrı hapis cezası ile cezalandırılmaları talebinde bulundu.

TAHLİYE EDİLDİLER 

Hazırlanan iddianame Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, davanın üç duruşması görüldü. Görülen son duruşmada ise 3 sanık tahliye edildi.