Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır İstasyon Meydanı'ndaki düzenlediği mitingine yönelik DAİŞ tarafından gerçekleştirilen ve 4 kişinin öldüğü, 210 kişinin yaralandığı saldırıda gerekli güvenlik tedbirlerini almayarak "görevlerini kötüye kullandıkları" suçlamasıyla yargılanan 14 polis memurunun duruşması görüldü.

Sanık polisler katılmadığı Diyarbakır 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada saldırıda zarar görenlerin avukatları Nadi Kurul, Zeynep Işık, HDP'nin avukatı Mehmet Öner ile sanık polislerin avukatı Recep Akdağ hazır bulundu.

Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Mütalaada mitingde yaşanan iki patlamanın, biri çöp kutusuna, diğeri seyyar çay tezgahı altına konulan bombaların patlamasıyla meydana geldiğini hatırlatılarak, yapılan kamera kayıtları incelemesinde DAİŞ militanı Orhan Gönder'in birinci patlama noktasındaki çöp kutusuna bombayı saat 11.40’da yerleştirdiği belirtildi. 

Mütalaasında Gönder'in buraya bombayı bıraktıktan sonra ikinci patlamanın olduğu seyyar çaycı tezgahına gittiğini, buraya bırakacağı patlayıcıyı bitişikteki Farabi Anadolu İmam Hatip Lisesi bahçesine sakladığını ifade eden iddia makamı, Gönder'in, polisin miting alanında yaptığı aramadan sonra 14.32-14.51 saatleri arasında patlayıcıları okul bahçesinden alarak çaycı tezgahına koyduğu ve saat 14.51'de miting alanından ayrıldığının tespit edildiğini kaydetti.

Savcı mütalaasında, arama ve kapanma noktaları ile miting alanındaki emniyet tedbirlerinden Emniyet Müdür Yardımcısı Murat İbrahim Y.'nin sorumlu olduğunu, Emniyet Tedbir Planı'nda patlayıcılara karşı arama görevinin Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğüne verildiğini, bu görevin sevk ve idaresinden Şube Müdürü 3'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Kanbi A. sorumlu olduğunu, birinci ve ikinci patlama noktalarının Bomba Uzmanı Komiser Ali K., Bomba Uzmanı Polis Memuru Akın D., Murat D., Bomba Arama Köpeği Eğitmeni Mefaret S. tarafından arandığına yer verdi.

İddia makamı, İmam Hatip Lisesi arka kısmı ve tedbir alma sorumluluğunun ise 4'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Fatih D. ve beraberindeki sorumlu amir ve Komiser Yardımcısı Mehmet Ali C.'de olduğunu belirtti.

'USULÜNE GÖRE ARAMA YAPILSAYDI PATLAMA ÖNLENEBİLİRDİ'

Mütalaasında, arama tedbirlerinin usulüne göre yapılmadığını kaydeden iddia makamı, birinci patlama noktasındaki çöp kutusunun usulüne uygun aranmış olması halinde patlayıcının bulunabileceğini, bulunması halinde tedbirler sıkılaştırılıp, kamera görüntüleri incelenerek ikinci patlayıcının da tespit edilebileceği ve patlamanın önlenebileceğini vurguladı.

Ayrıca olay öncesi patlayıcının saklandığı Farabi Anadolu İmam Hatip Lisesi bahçesinde arama faaliyeti yapılmadığı, burada görevli memurların görevlerini ihmal ettiğinin altı çizildi.

GÖNDER'İN SİSTEM ÜZERİNDEN SORGULANMAMASI

Ailesinin, 14 Ekim 2014'te Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğüne kayıp müracaatı yapması üzerine Gönder'in çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren radikal gruplar ve terör örgütü kamplarına katılmak için yurt dışına illegal yollardan çıkabileceği ve "terör nitelikli kayıp şahıs" kategorisinde arama kaydının bulunduğunu belirten Cumhuriyet Savcısı, ancak olaydan önce Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Bingöl Otel'de kalan Gönder'in yoklama kaçağı bilgisinin Asayiş Şube Müdürlüğüne düşmesine rağmen Kaçakçılık, İstihbarat, Harekât ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı (KİHBİ) sorgulamasının yapılmaması nedeniyle "terör nitelikli kayıp şahıs" bilgisine ulaşılamadığına işaret etti.

3 POLİS DE GÖNDER'İ SİSTEMDEN SORGULATMADI

Mütalaasının devamında Geçici İkamet Yerleri Kimlik Bildirme (GİYKİMBİL) Sistemi'ni kullanan sorumlu personellerden polis memuru Hüseyin Y.'nin Orhan Gönder'e yoklama kaçağı olması nedeniyle işlem yaptığı, sistemde olmasına rağmen ertesi akşam polis memuru Ahmet T.'nin de bir önceki akşama "yoklama kaçağı" olmasından hakkında işlem yapılan Gönder'i KİHBİ üzerinden sorgulamaması nedeniyle yine Gönder'in "terör nitelikli kayıp şahıs" kategorisinde olduğu bilgisine ulaşılamadığını, yine 4 Haziran 2015 gecesi görevi devralan polis memuru Hamdi Y.'nin de sorgulama yapmaması nedeniyle Gönder'in arandığının bilgisine ulaşılamadığını kaydetti.

Gönder'in sorgulanmasının yapılmamasına ilişkin ise mütalaada "Görevli polis memurlarının bu sorgulamayı yapmadıkları, patlamaların sorumlusu Orhan Gönder'in sadece GİYKİMBİL üzerinden ekrana düşen yoklama kaçağı husussunun teyidi yapılarak gereğinin yapıldığı, KİHBİ'den sorgulanmaması nedeniyle terör nedenli kayıp şahıs olduğu bilgisine ulaşılmadığı, sanıkların görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal göstermeleri neticesinde terör eyleminin önlenemediği, 4 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin yaralanması ile mağduriyetlere sebep oldukları bu suretle üzerlerine atılı bulunan İhmal Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma suçunu işledikleri sabit olmakla...." değerlendirmelerinde bulunuldu. 

2'Sİ EMNİYET MÜDÜRÜ 10 POLİSE CEZA İSTEMİ

İddia makamı,  bomba arama görevinden sorumlu olan Şube Müdürü 3'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Kanbi A., birinci ve ikinci patlama noktalarının bomba uzmanı Komiser Ali K., bomba uzmanı polis memuru Akın D., Murat D., bomba arama köpeği eğitmeni Mefaret S., okul çevresinde tedbir almakla sorumlu 4'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Fatih D. ve beraberindeki sorumlu amir ve Komiser Yardımcısı Mehmet Ali C.'nin  ve Gönder'in KİHBİ sorgusu yapmayan polis memurları Hüseyin Y., Ahmet T., Hamdi Y.'nin "ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma" suçundan ayrı ayrı 3 ay ile bir yıl arası değişen hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

MÜDÜR YARDIMCISINA BERAAT TALEBİ

İddia makamı, arama ve kapanma noktalarıyla mitin alanındaki emniyet tedbirlerinden Emniyet Müdür Yardımcısı Murat İbrahim Y., Aranan Şahıslar Büro Emniyet Amiri Mehmet Yasin Ö., Aranan Şahıslar Büro Amirliği Şube Yardımcısı 4'üncü Sınıf Emniyet Amiri Dursun U. ve Asayiş Şube Müdürü 3'üncü Sınıf Emniyet Müdürü Kerim K.'nin mahkumiyetlerine yeterli, kesin delil bulunamadığından beraatlerini talep etti.