Türkiye’de sualtı dünyasının önemli isimlerinden Gökhan Türe, tedavi gördüğü İstanbul GATA’da yaşamını yitirdi. Uzun süredir kanserle boğuşan 52 yaşındaki Gökhan Türe’nin cenazesi, 12 Mayıs Pazartesi günü memleketi Tekirdağ’daki Rüstem Paşa Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek.

ODTÜ SAT’IN KURUCUSUYDU

Uzun yıllar Antalya’nın Kaş ilçesinde dalış rehberliği ve sualtı fotoğrafçılığı yaparak sürdüren Gökhan Türe, doğa sporları konusunda da çalışmalar yürütüyordu. 1985 yılında öğrenci olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde, ODTÜ Sualtı Araştırmaları Topluluğu’nun (ODTÜ SAT) kurucularından biri olan Gökhan Türe, Türkiye’de sualtı araştırmaları konusunda pek çok dernek ve projenin oluşumuna da öncülük etti. Bunlar arasında Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD), Batık Araştırma Grubu (BAG), Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG), Sualtı Arkeolojisi Araştırma Grubu (SAAG), Mağara Dalışı ve Araştırmaları Grubu (MADAG) ve Likya Kuş Gözlem Topluluğu (LİKKUŞ) gibi oluşumlar yer alıyor.

TÜRKİYE CARETTA CARETTALARI ONDAN ÖĞRENDİ

Gökhan Türe’nin erken yaşta kanserden yaşamını yitirmesi, sualtı dünyasında büyük üzüntü yarattı. Gökhan Türe’nin, Türkiye’deki su altı ve doğa koruma mücadelesinin öncülerinden biri olduğunu dile getiren Sualtı Araştırmaları Derneği (SAD) Başkanı Cem Orkun Kıraç, “Gökhan bizim için bir ışık kaynağıydı. Türkiye’deki doğa koruma çabalarının öncülüğünü yapanların başında geliyordu. Özellikle 1984-1987 arasında Dalyan’da deniz kaplumbağalarının yaşam alanlarının korunmasına yönelik ilk girişimlerin gizli kahramanıydı. Bu girişimlerin ardından Türkiye caretta carettaların varlığını öğrendi. Dünyada Akdeniz foklarının korunmasına yönelik ilk topluluk yine onun girişimleriyle oluştu. Öngörüleri çok büyük öncülük yaptı” diye konuştu.

‘HEPİMİZ BİR YANA, GÖKHAN BİR YANA’

Ölümünden iki gün önce Türe’yi hastanede ziyaret ettiğini belirten Kıraç, “ölüm döşeğindeyken bile bana yapacaklarını anlatmıştı. Onun yarattığı farkındalık hepimizin bakışını değiştirdi. Yıllar önce hepimiz zıpkınla balık avlıyorduk. Bir gün avladığımız balıkların fotoğraflarını Gökhan’a gösterirken bana ‘artık bunları bırakalım. Sen avladığın balıkların fotoğrafları yerine, dalarak görüntüsünü, avladığın balıkların fotoğraflarını göstermelisin’ dedi. Görüntü avcılığı kavramını bulan da oydu. Teknik dalış konusundaki girişimleri bir yana Türkiye’de sualtı konusunda hepimiz bir yana Gökhan bir yanaydı” dedi.