2 binli yılların başından itibaren tıp teknolojisinin gelişmesi ile ameliyat kavramı da değişmeye başladı. Küçük kesilerden yapılan laparoskopik ameliyatların ardından teknoloji tıp dünyasına robotik cerrahiyi kazandırdı. İlk kez düzenlenen Minimal İnvaziv ve Robotik Kalp Damar Cerrahisi Sempozyumu’nda (MİRC) kalp damar cerrahisindeki teknolojik yenilikler ele alındı.
Florence Nightingale Hastaneleri Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Belhan Akpınar, Türkiye’de kapalı ameliyatların pek çok alanda yaygın olarak yapıldığı halde kalp cerrahisinde geç kaldığını vurgulayarak, “Ama şuanda mutlulukla görüyorum ki göğüs kafesini açmadan yaptığımız ameliyatların, minimal invaziv ve robotik cerrahinin artık Türkiye’de birkaç merkezde birden uygulandığını görüyoruz.” dedi.
“TEKNOLOJİYİ ÖĞRENMEK ZORUNDAYIZ”
Prof.Belhan Akpınar, cerrahların en son teknolojileri öğrenmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekerek konuşmasına şu ifadelerle devam etti: ”Bence ileride genç hekimler için bu sıçrama noktası olacak. Çünkü teknolojiyi kullanamayan kişileri meslekte aynı başarıyı ve aynı noktayı sağlayamadığı bir dönem bizi bekliyor. Biz minimal invazivs kalp cerrahisine 1998 yılında başladık. 2004 yılında da robotik cerrahiyi ilk kalp cerrahisinde Türkiye’de kullanan biziz. Ama şimdi mutlulukla görüyorum ki 22 merkezde robotik cerrahi kullanılıyor ve yaygın. Bu bizim yıllardır özlediğimiz noktaya doğru gidiliyor.”
ROBOTİK CERRAHİ İLE YARA İZİ OLMAYAN KALP AMELİYATI
Prof.Dr. Belhan Akpınar, robotla kalp ameliyatlarının hastaya en büyük avantajının ise kozmetik olduğunu belirtti. Özellikle genç kadın hastalarda meme altından hiç kesik yapmadan, 3 delikten ameliyat yapabilmenin bu büyük bir avantaj olduğuna dikkat çeken Akpınar çabuk iyileşme, daha hızlı işe ve normal hayata dönme, daha az kan kullanımı, daha az enfeksiyon oranı gibi avantajlarında olduğunu sıraladı. Prof.Dr. Akpınar kalp ameliyatlarında robotik cerrahinin kullanılmasının son 35 yılın en büyük sıçraması olarak nitelendirdi. Akpınar: “20 yıl önce açık safra kesesi ameliyatları çok yaygındı, 20 yıldan beri açık safra kesesi ameliyatı yok. Kalp cerrahisi de buraya gidiyor. Tamamı ile kapalı olacağını düşünüyorum. Çünkü 35 yıldır büyük bir aşama olmadı. Kalp ameliyatlarında yani hala yüzde 90 göğüs kafesi açılarak yapılıyor. Bu teknoloji bana göre son 30 yıldaki en büyük sıçrama. Bunun arkası da hızlı gelecek diye düşünüyorum.” diye konuştu.
