Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu (TMMOB İKK) ve İzmir Barosu,  geçen yıl 30 Ekim’de yaşanan ve 117 kişinin yaşamını yitirdiği 6.9 şiddetindeki depremin ardından yaşananlar ve hükümetin almış olduğu önlemler ile yürütülen sürece dair hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaşıldı. 

Deprem sonrası yaşanılanların kronolojik olarak sıralandığı ve sonrasında hükümetin almış olduğu önlemler ile yürüttüğü sürece dair kaygılar paylaşıldı. Alsancak'ta bulunan Mimarlar Odası İzmir Şubesi'nde düzenlenen toplantıda, ortak raporun detayları açıklandı.  İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ve TMMOB İKK Sözcüsü Aykut Akdemir, hükümettin yanıtlaması istemiyle 30 soru yöneltti. 

BORÇLANMA KONUSU AÇIK DEĞİL 

Deprem sonrası yaşananları gün gün sıralayan Akdemir, geçen yıl 21 Kasım’da Çevre ve Şehircilik Bakanın Bornova Kültür Merkezinde Adalet- Mansuroğlu-Manavkuyu mahalle sakinleri ile yaptığı toplantıda 32 binanın yerine yapılacak 7 adet proje alanının açıklandığını belirterek, “Uygulanacak yöntem, hak sahipliği, borçlanma gibi konularda açıklama yapılmamıştır” dedi.  

UYGULAMALAR HALA BELİRSİZ 

7 projeye ait toplam ihale bedeli 542 milyon 700 bin olduğunu ve yapılan imar planı değişikliğini hatırlatan Akdemir, “Söz konusu Rezerv Yapı Alanlarında, deprem sonucu çöken veya ağır hasar gören yapılardan dolayı 6306 sayılı Kanun kapsamındaki hak sahipleri ile 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki hak sahiplerine tabi oldukları Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere, konut üretimine yönelik çalışmalara başlanması gereği doğmuştur. Bu kapsamda, yapı nizamı korunarak hazırlanan imar planı değişikliği ile, meri uygulama imar planında 8 kat olan yapı yükseklikleri 6 kat olarak düzenlenmiştir. Depremin üzerinden dört ay geçmiştir. Bu dört ay içinde iki rezerv alan ilan edilmiş ve 7 proje bölgesinde ihaleler yapılmaya başlanmıştır. Ancak uygulamalar halen belirsizdir” diye belirtti. 

NEDEN 5 BİN KONUT?

Depremin üzerinden dört ay geçtikten sonra temel atma törenleri yapıldığını anımsatan Akdemir,  “En basitinden kaç konut ağır hasarlı, kaç konut yerinde dönüşmektedir, kaç konuta rezerv alanda yer verilecektir. Bayraklı şehir hastanesi yanına 5 bin konut yapılacağı söylenmiştir. 5 bin konuta ihtiyaç olduğu nereden bilinmektedir. Zaten yapıların büyük çoğunluğu yerinde dönüştüğüne göre 5 bin konuta neden ihtiyaç duyulmuştur?” diye sordu. 

BAŞKA ALAN YOK MU?

Bayraklı şehir hastanesi yanında ilan edilen rezerv alanın ormanlık olduğunu vurgulayan Akdemir, , şöyle devam etti: “İzmir’de rezerv alan yeni konut yapılabilecek başka alan yok mudur? Rezerv alandaki binaların ihaleleri yapılmıştır. O halde daire başına kaç lira harcanacağı bilinmektedir. Neden hak sahibi olmak için imzalattırılan belgede kaç lira borçlanıldığını gösteren kısım boş bırakılmaktadır?”  

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, "iki kurum olarak hazırladıkları soruların muhataplarının, İzmir'de yaşanan deprem sonrasında yurttaşların kayıplarının nasıl giderileceğine ilişkin şeffaf bir süreç işletsin, yurttaşlar bu süreçte nelerle karşı karşıya olacaklarını bilebilsinler istemiştik. Ama şu ana kadar hiçbir yanıt alamadık. Kamu kurumları bu konuda üç maymunu oynamaya devam ediyorlar" dedi. 

Depremde pek çok yurttaşın büyük mağduriyetler yaşadığını, ardından yapılan uygulamalar nedeniyle de mağduriyetlerin devam ettiğini söyleyen Yücel, sorunların sonlandırılması için devletin önlemler alması gerektiğini ifade etti. Yurttaşların mağduriyetlerinin en aza indirerek tedbirler alınması yerine depremde hasar almış yapıların bulunduğu özel mülkiyete tabi olan arsalar rezerv alan ilan edildiğini ifade ederek sözlerine devam eden Yücel, “Depremde yıkılan ve hasar gören alanın yerinde dönüşüm yapılması gereken alan olması gerekirken bu bölgenin rezerv alanı ilan edilmesindeki kriterlerin neler olduğunu kamuoyuna açıklamalı. Ayrıca orada daha önce 8 kata kadar imar veriyorlardı, şimdi 5 kata düşürdüler. Yurttaşlar orada nasıl haklarını koruyacak buna dair hiçbir şey açıklanmıyor" diye konuştu. 

Devletin hiçbir bedel ödemeden özel tapulu arazileri hazineye aktardığını, ancak bu alanlarda yapılacak üretimlerin yurttaşlara hangi maliyetlerle satılacağının da belirsiz bırakıldığını söyleyen Yücel, bütün bu süreçlerin bilimsel verilerle kamuoyuyla paylaşılmasını istedi. 

Açıklamada, hükümetin yanıtlaması talebiyle şu sorular yönetildi: 

* Depremde hasar almış yapıların bulunduğu özel mülkiyete tabi olan arsalar rezerv alan ilan edilmiştir. Rezerv alan tarifine göre bu alan rezerv alan edilebilir mi? Depremde yıkılan ve hasar gören alanın yerinde dönüşüm yapılması gereken alan olması gerekirken bu bölgenin rezerv alanı ilan edilmesinin yasal dayanağı ve kriteri nedir? 

* Bakanlık tarafından ilan edilen yedi proje alanında sekiz kata kadar inşaat izni verilirken yeni yapılan projelerde zemin +5 kat inşaat izni verilmiştir. Bu kazanılmış hakkın ihlali değil midir? Mahalle kültürünü devam ettirmek bir plan kriter midir? Türkiye de bu plan kriteri ile planlanmış hangi bölgeler vardır?  

* İzmir şehrini ilgilendiren 1/100000 ve 1/25000 planlar yapılırken, planın bütünlüğü ilkesi sebebi ile proje alanı için İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerine hiç danışılmış mıdır? 

* Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 21.maddesinin 6.fıkrasında “Onaylı jeolojik-jeoteknik veya mikro bölgeleme etüt raporu bulunmayan alanlarda imar planları hazırlanamaz.” denmektedir.  Bakanlığın söz konusu yönetmelik hükmüne aykırı  1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ve 1/25.000 Ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı Değişikliği onaylamasının nedeni nedir?

* 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelikleri dikkate alındığında uygulamaya esas işlemlerin yapılabilmesi için yürürlükte 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının olması gerekmektedir. Proje alanında 22 Şubat 2021 tarihinde yapılan temel atma töreni hangi yasal dayanağa göre gerçekleştirilmiştir?

* İzmir depreminde deprem anında yıkılmış kaç bina, hafif -orta - ağır   zarar görmüş toplam kaç yapı vardır? Yıkılmış veya yıkılacak apartmanlarda kaç adet konut kaç adet ve dükkân bulunmaktadır?

* Deprem anında yedi binanın yıkıldığı bilinmektedir. Bu binaların enkazlarından çıkanlar vatandaşlara usulüne uygun teslim edilmemiştir.  Bina enkazlarından çıkan özel eşyalar, ziynet eşyaları, paralar, kasalar ve kasalardaki kıymetli evrakların akıbeti nedir?

* İdareniz tarafından orta hasarlı olduğu halde yıkılmış bina var mıdır? Eğer yıkıldı ise hangi dayanak ile yıkılmıştır? Diğer orta hasarlı binalarla ilgili uygulamanız ne olacaktır?

* Depremde en çok zarar gören alanda zeminin alüvyonlu olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle zemin etüt raporları önem taşımaktadır. Proje alanında yapılmış ise zemin etüt raporları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Kaç metre, kaç adet sondaj yapılarak zeminlere karar verilmiştir? 

* Proje alanında fore kazık ve jet grout uygulaması yapılacağı söylenmektedir. Hangi proje alanında kaç adet fore  kazık ve ne kadar jet grout yapılmaktadır? 

* Yedi proje alanı hangi kriterlere göre oluşturulmuştur, projelerin hazırlanmasında mülk sahiplerinin görüş ve önerileri neden alınmamıştır? Projeler neden hiç askıya çıkarılmadan ihale edilmiştir?

* Sadece yedi proje alanındaki yapılar mı ihale usulü yaptırılacaktır. Diğer bölgelerdeki yapılarda mal sahipleri istedikleri şirketler ile anlaşabilecekler midir?

* Proje alanından çıkmak isteyen maliklere neden izin verilmemektedir?

* Yedi proje bölgesinde yapılacak toplam konut ve dükkân sayısı nedir. Eski durumdaki sayılar ile karşılaştırıldığında kaç adet konut / dükkân eksik kalmaktadır? Eksiklik var ise bu eksikliğin telafisi nasıl olacaktır?

* Deprem tüm Bayraklı genelinde etkili olmuş ve toplamda 652 bina ağır hasar almışken,  yedi proje alanının neye göre hangi kriterler dikkate alınarak seçildiği bilinmemektedir. Proje alandaki binalar hangi bilimsel kriterler gözetilerek 7269 ve 6306 sayılı kanunlara tabi kılınmıştır. Tüm bunların nedeni rant bölgesi olan lokasyonlarda anayasadaki mülkiyet hakkına aykırı olarak 6A maddesine işlerlik ve uygulama alanı kazandırmak mıdır? 

* Depremden zarar görmüş 652 adet ağır hasarlı bina varken orta hasarlı ve az hasarlı binaların dahi dahil edilmek suretiyle sadece yedi proje alanı oluşturulmasındaki kamu yararı nedir?

* Hastane bölgesinde ilan edilen rezerv alanda kaç konut yapılması planlanmaktadır. Bu konutların kaçı depremzedelere verilecektir? Hastane yanındaki rezerv alana yapılacak konutlar sadece 7269 nolu kanun şerhi bulunan ağır hasarlı apartman maliklerine mi verilecektir? Uygulanacak kredi oranı ne olacaktır? 

* 6306 kentsel dönüşüm 6/A maddesi, vatandaşa ait tapuların hazineye devredilmesini vatandaşın mülkünde idarenin istediği gibi tasarrufta bulunmasını sağlamaktadır. Bu durum mülkiyet hakkına ve anayasaya aykırı değil midir?

* İdare ancak ve ancak kanunlarla öngörülen şekilde kamulaştırma ile ivedi durumlarda kamulaştırmasız el atma ile satın alma veya takas trampa ile mal edinebilir.  Proje alanındaki örnekler vatandaşın mülkiyetini hazineye geçirip, istendiği gibi plan proje üretilip, ardından ihaleye ile vatandaşın malını vatandaşa satılması durumu ortaya çıkmaktadır. Vatandaş kendi istediği ekip ile neden kendi inşaatını yapamamaktadır? Bu konudaki açıklamanız nedir? Bu durum mülkiyet ve eşitlik hakkına aykırı değil midir? 

* Proje alanında binaların bir kısmı 7269 sayılı yasadan bir kısmı ise 6306 sayılı yasanın 6A maddesinden yıkılmıştır. Ancak daha sonra tüm tapulara 7269 ve 6306 sayılı yasa şerhi işlenmiştir. Bu yasa hükümleri hangi kriterlere göre işletilecektir?

* İhaleler yapılmış olmasına rağmen borçlandırma rakamları neden halen kamuoyu ile paylaşılmamıştır?

* Hak sahipliği için imzalatılan belgede kullanılacak kredi miktarının belli olmadığı doğru mudur? Depremzedeler ne kadar borçlandığını bilmeden hak sahibi olmaya mı zorlanmaktadır? 

* 6306 sayılı kanunun 6/A maddesi uyarınca idare istediği her yeri riskli alan olarak tespit edebilecektir.  Hangi alanlar için bu uygulama yapılabilecektir?

* Deprem anında DASK’ı olmayan daire sahibinin hak sahibi yapılmayacağı hükmü vardır. Elazığ depreminde bu hükmün uygulanmasından vaz geçilmiştir. İzmir depreminde de benzer uygulama yapılacak mıdır?

* Depremde toplam 652 ağır hasarlı bina tespiti yapılmışken,  Proje alanlarındaki binalar acilen yıkılmıştır. Halen ağır hasarlı olup yıkılmayan kaç bina vardır?

* Yıkımı resen gerçekleştirilen binaların enkaz bedelleri vatandaşlara ödenecek midir? Yıkım ihalesini alan firmalar ve ihale şartnameleri neden kamuoyu ile paylaşılmamaktadır?

* Devlet vatandaşından yıkım bedellerini talep edecek midir?

* İhale dökümanları, ihale şartnameleri, ihale edilen projelere ilişkin teknik ve hukuki detaylar neden kamuoyu ile paylaşılmamıştır

* Bakanlıkça yerinde üretilecek konut ve dükkânlar için, oluşabilecek muhtemel fazlalığın dağıtımı ile ilgili uygulama ne olacaktır? 

* 7269 ve 6306 sayılı kanunların borçlandırma rakamlarının tesisi, yapılandırılması ve ödeme şekil ve şartları farklılık arz etmektedir. Binaların 7269 ve 6306 sayılı kanunlara tabi kılınarak ayrıştırıldığı gerçeğine binaen, uygulamada aynı afeti yaşamış vatandaşlar arasında gerek borç tahakkuku gerekse geri ödeme süre ve koşullarında da bu fark yaratılacak mıdır?

* Çevre ve şehircilik bakanı tarafından anıt park olacağı ilan edilen Rızabey apartmanının bulunduğu bölgedeki anıt park projesi hazır mıdır? 

* 30.10.2020 tarihinde yaşanan deprem sonrası Bayraklı Şehir Hastanesi bölgesinde orman vasfı dışına çıkarılarak ve alanın sit statüsü yeniden düzenlenerek bir kısmı tamamen doğal sit statüsü dışına çıkarılmak sureti ile alelacele “rezerv alanı” belirlenmesi hangi bilimsel dayanaklarla yapılmıştır? İzmir’de 1995 yılında meydana gelen sel felaketi sonucu yitirdiğimiz 65 vatandaşımızın 58’i Laka Deresi Havzası’ndan gelen sellere kapılarak hayatını kaybetmesi sonrasında harcanan kamu kaynakları yapılan binlerce km. teras, ağaçlandırma yapılan alanın yeniden konut alanına çevrilmesi yeni felaketlerin kapısını açmayacak mıdır? Kentsel alan içerisinde rezerv alan/alanlar olarak belirlenebilecek kamu mülkiyetindeki alanlar olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılmış mıdır?