Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de sigortasız çalıştırılan işçi sayısı 3 milyon 346 bin. Bu rakamlara göre 5 işçiden 1’i sigortasız. Ancak güvencesiz çalıştırılan mültecilerin de bu rakama dahil edilmediği biliniyor. TÜİK verilerine göre küçük işyerlerinde yaklaşık 3 milyon kayıt dışı işçi var. Bu işçilerin büyük kısmının tarım, inşaat, imalat, gıda satışı ve ev hizmetlerinde çalıştığı belirtiliyor. Mevsimlik tarım işçileri ve inşaat sektöründeki küçük taşeronlarda çalışan işçilerin çok büyük kısmı sigortasız ve mevsimlik işçi adı altında sigortaları eksik yatırılıyor. 

Aydın’ın Köşk İlçesinde bulunan incir fabrikasına çalışan kadınlar, 12 ay boyunca çalışmalarına rağmen sigortalarının 22 günlük şekilde yatırıldığı için mevsimlik işçi gibi görülüyorlar. İşe alınmadan önce sigortalarının sezonluk işçi olarak yatırılmasına dair sözleşme imzalamak zorunda bırakıldıklarını dile getiren kadınlar, bununla tazminat ve mesai haklarından feragat etmek zorunda kaldı.

12 YAŞINDAN BERİ ÇALIŞIYOR

En temel yasal haklarını elde edebilmek için bile direnmek zorunda kaldıklarını belirten fabrikanın işçilerinden Saadet Açı (50), kadınların bu anlamada daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. Yaşamı büyük bir mücadeleyle geçen Saadet, 30 yıl önce ailesiyle birlikte Bingöl'ün Yedisu ilçesinden Aydın'ın Sultanhisar ilçesine göç eder. Yola bir kez düşen aile buradan Nazilli'ye oradan da en son Köşk ilçesine göç eder. 12 yaşından beri tarlalarda mevsimlik işçi olarak portakal, pamuk, çapa gibi işlerde çalışan Saadet yaşadığı zorlukları şöyle sıraladı: "Daha çok küçüktüm buralara geldiğimizde çok büyük zorluklar yaşadım. Hem kendi ülkenden ayrılıp farklı bir yere gelmişsin, hem farklı bir dil farklı bir kültürle mücadele etmeye ve alışmaya çalışıyorsun. Buradaki yaşam koşulları beni çok zorluyor. Özellikle dil konusunda çok sıkıntı yaşadım çünkü Türkçeyi bilmiyordum Zazaca konuşuyorduk. Burada yarım yamalak Türkçe ile zaten zaten dışlanıyorsun. Zor bir süreçti ama mücadele ettim ve hala emek ve ekmek kavgam devam ediyor pes etmek yok.”  

'SİGORTA HAKLARINDAN FAYDALANAMIYORLAR'

 Tarla olmadığı zamanlarda fabrikada çalıştığını ancak orada da durumun değişmediğini dile getiren Saadet, “Yani sigortalar anlamında çok haksızlık var. Bir kadın 30 yıldır çalışıyor emekli hakkı yok emekli olamıyor. Kadının kendisi çalışıp sigorta parasını ödüyor. Yani o gösterilmeyen günlerin parasını ödeyip öyle emekli olabiliyor. Şuan biz bir yıl boyunca çalışıyoruz ama bizi mevsimlik işçi olarak gösterdikleri için giriş ve çıkışlar olunca biz bu sigorta hakkından faydalanamıyoruz. Ama erkekler bu konuda daha şanslı. Biz yapılan eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı  8  Mart’ın alanlarda olacağız. Bu 8 Mart'ın tüm dünya kadınların barış ve huzur getirmesini istiyorum. Kadınlar özgür olmasını istiyorum” dedi. 

GÜVENCESİZ BİR ÖMÜR ÇALIŞMA

Köşkte bulunan bir çok kadın gibi Nurten Adıbelli de tarlada ırgatlık yaparak ev ekonomisine katkıda bulunuyor. Üç çocuk annesi Nurten de 24 yaşından bu yana zor koşullarda çalışanlardan. Saat 06.00 ile  17.30  arasında 60 lira ücret karşılığında çalışsan Nurten, hiçbir iş güvencesi olmadan çalıştıklarını belirterek,“ Tarlada çalışanlar için  yağmur, kar, kızgın güneş olmuş hiç fark etmez her koşulda çalışmak zorundayız. Hava koşullarından korunmak için  yağmurluk, çizme gibi ihtiyaçları karşılamadıkları gibi sigortamız da yatmıyor” dedi. 

'ERKEKLERDEN 20 TL AZ ALIYORUZ'

Yemek ve yol ücretlerini de kendilerinin karşıladıklarını söyleyen Nurten şöyle devam etti: “Eve yemeğe  gittiğimizde  yol ücretini kendiniz ödüyorsunuz. Yine ulaşımda sıkıntılar yaşıyoruz. Çavuş ve dayı başları patronlarla anlaşma yapılıyor arabayı alıp kendileri işçilere haber veriyor 20-30  kişi bir araca sıkışıyor. Kadınlar olarak bizi daha çok etkiliyor çünkü biz erkelerle aynı işi yapmamıza rağmen 20 lira erkelerden daha az alıyoruz. Tarladan eve gelip birde evde çalışmak zorundayız. Çocuklarımızla ilgileniyoruz. Yediğimiz yemekten hiçbir şey anlamıyoruz paramparça hayatlarımız. Kadın emeğinin görülmesi ve eşit yaşam şartlarına sahip olmasını istiyorum. Yani  8 Mart kadınlar için önemli tüm kadınların eşit haklar için alanlarda olmaya davet ediyoruz.”

‘SEZONLUK İŞÇİ ADI ALTINDA SÖMÜRÜLÜYORUZ’

20 yıldır fabrikada çalışan ve hala çıkarılma korkusu yaşayan Mahide Bilice'nin (51) eşi de inşaatlarda çalışıyor. Sigortasız çalıştırılma sorununun sendikasız olmaktan kaynaklandığını dile getiren Mahide, örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti. Örgütsüz olarak mücadele etmeleriyle bir sonuç alamadıklarını söyleyen Mahide, 12 ay çalışmalarına rağmen işverenin kendilerini mevsimlik işçi gibi gösterdiğini ifade etti. 

MA / Esra Solin Dal