AYM’nin kuruluşunun 56. yıldönümü dolayısıyla dün Yüce Divan Salonu’nda devlet zirvesinin katılımıyla tören düzenlendi.

Arslan, beş yılı geride bırakan AYM’ye bireysel başvuru konusuna ayırdığı konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Yargı-siyaset ilişkisinin sağlıklı bir zeminde kurulması ve sürdürülmesi, bir yandan yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanmasına diğer yandan da yargının anayasal ve yasal sınırlar içinde kalarak yerindelik denetiminden ve yargısal aktivizmden kaçınmasına bağlıdır.

Hiç kuşkusuz, diğer kurumlarda olduğu gibi yargıda da hatalı kararlar verilebilir ancak bunlar yargı sistemi içinde düzeltilecektir, nitekim düzeltilmektedir

Anayasanın açık hükümleri karşısında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması söz konusu olamaz. Esasen bireysel başvurunun etkili olması da bir başvuruda ihlal tespit edildiğinde, bu ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bağlıdır.

Buradaki en önemli nokta, Anayasa Mahkememiz, mahkeme kararlarının genel olarak bağlayıcılığını ifade eden Anayasanın 138. maddesinden farkını ortaya koymuştur. Buradaki temel fark, 153. maddenin, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve idare makamları yanında yargı organlarını da bağladığını ifade etmesidir. Bu da esasen, Anayasanın 11. maddesinin de doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır."