Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Murat Sarısaç,12-13 Temmuz 1930 yılında 44 köyün yakılıp yıkıldığı,çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 40 binin üzerinde kişinin ölümüne neden olan Zilan Katliamın 90'ıncı yıl dönümünde, Van’ın Erciş ilçesindeki Zilan Deresi (Geliyê Zîlan) üzerinde yapılması planlanan hidroelektrik santrali (HES) inşaatının durdurularak, bölgede “Zilan Deresi Yüzleşme ve Hafıza Mekânı” kurulması için TBMM’ye kanun teklifi verdi.

‘HES HAFIZAYI YOK EDECEK’

Resmi tarihte yer verilmeyen katliama ilişkin, bundan 90 yıl önce onlarca köyün ateşe verilerek 15 bin insanın katledildiğini belirten Sarısaç, hâlâ birçok mezar taşı ve katledilenlerin kemiklerinin bulunduğu Zilan Deresi’ne yapılacak bir HES’in hafızayı yok edeceğini kaydetti. Kürt halkı için bir yaşam ve hafıza alanı olan Zilan Deresi’nin yok olmasının an meselesi olduğuna dikkat çekerek, “Danıştay’ın durdurma kararına rağmen HES yapımı devam etmektedir” diyen Sarısaç, Meclis’e verdiği kanun teklifinin gerekçesinde şu ifadelere ver verdi:

’DANIŞTAY KARARINA RAĞMEN HES YAPIMI DEVAM EDİYOR’

“Kürt coğrafyasında yaşanan katliamların yanında on yıllardır süregelen bir doğa katliamı da söz konusudur. Bunun son örneği de insanlığın 12 bin yıllık yaşam merkezi olan Hasankeyf’in, yapılan Ilısu Barajı’yla tamamen yok edilmesidir. Bugün de Kürt halkı için bir yaşam ve hafıza alanı olan Zilan Deresi’nin yok olması bir an meselesidir. Çünkü Danıştay’ın durdurma kararına rağmen HES yapımı devam etmektedir. Her şeye rağmen Zilan Deresi’nde HES ısrarı, iktidarın kültürel mirasa ve doğal dengeye bakışını yansıtan önemli bir göstergedir.”

ZİLAN DERESİNE ‘YÜZLEŞME VE HAFIZA MEKÂNI’ KURULSUN

Zilan deresinin doğal güzelliklerinin yanında 15 bin insanın katledildiği anıtsal bir mekan olduğunu vurgulayan HDP’li Sarısaç, “Zilan Deresi, tarihsel ve kültürel anlamı, geniş coğrafyası ve doğal güzelliğiyle önemli bir bölgedir. Burası 15 bin insanın katledildiği bir anıtsal mekandır. Çünkü bugün bile birçok mezar taşı ve katledilenlerin kemikleri bu gölgede yer almaktadır. Bu nedenle onlarca yıl yasak bölge ilan edilen Zilan’da bugün de acılar tazeliğini korumaktadır. Bugün de katliamın dehşeti hâlâ insanlar tarafından anlatılmakta ve yeni nesiller bu trajedinin hikâyeleriyle büyümektedir. Bu nedenle toplumsal bir kucaklaşmayı sağlamaya ve barışı inşa etmeye kapı aralamak amacıyla Zilan Deresi’nin doğasının da korunup Zilan Katliamı konusunda yüzleşmenin sağlanarak bu katliamın hafızalarda yer alabilmesi için bu kanun teklifi önemlidir” ifadelerine yer verdi.