Van Erciş’te 20 yaşındaki Afganistanlı mülteci Yakup Bedri’nin göçmen kaçakçıları tarafından darbedildiği iddia edildi. İki topuğu ve ayak kırıklar olan Bedri, tedavi edilmeyi bekliyor. Konuyu takip eden HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, “1 milyon 200 binlik bir kentte şu an insanlar hastaneye gitse ameliyat olamayacak. Ama insan kaçakçıları bu iş üzerinden milyonlar kazanacak durumda” dedi. 

Afganistanlı mülteci Yakup Bedri, kendi imkanlarıyla dün Van Bölge ve Eğitim ve Araştırma Hastanesinin aciline “yüksekten düşme” şikâyetiyle giriş yaptı. Erciş’te göçmen kaçakçıları tarafından darbedildiği iddia edilen Bedri’nin iki topuğunda ve ayak bileğinde kırıkların olduğu belirtildi. Acil serviste yapılan ilk müdahaleden sonra Bedri, ortopedi servisine yatırıldı. Doktorların ödem ve enfeksiyonun geçmesini beklediği Bedri’nin, ameliyat edilmesi bekleniliyor. Ancak hastaneye tıbbi malzeme sağlayan firmanın Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) ödenek alamadığı için malzeme vermediği ileri sürüldü. Başhekimin HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç’ın danışmanına verdiği bilgiye göre ise tıbbi malzeme temin eden firma, acil vakalar için bir kaç gün içinde malzeme temini sağlayacak. 

SARISAÇ: İNSANLAR HASTANEYE GİTSE AMELİYAT OLAMAYACAK

Evrensel’e konuşan Sarısaç, “Şu ana kadar yüzlerce mülteci ya trafik kazalarında ya da feribotun alabora olmasından kaynaklı hayatlarını kaybetti. Sınırda ölen, işkence yapılan mülteciler var. Türkiye’nin yargısında, güvenlik güçlerinde hukuk gözetilmediği için orman kanunlarıyla yönetilir duruma geldik. Bu cezasızlık politikası yüzünden kaçakçılar korkmadan insanları gasp, darbedip bacaklarını kıracak duruma geliyor” dedi.

Mültecilerin yaşadıklarını Mecliste soru önergeleri ile daha önce gündeme de getirdiklerini hatırlatan Sarısaç, “Eğer insan kaçakçıları ile mücadele edilmezse, cezasızlık uygulanırsa Van’ın mülteci mezarlığına dönüşeceğini söylemiştik. Zaten bu duruma gelinmiş durumda. Mültecinin ameliyat edilmesi gerekiyor ama SGK’nin firmalara borcu olduğu için malzeme eksikliğinden ameliyat olamıyor. 1 milyon 200 binlik bir kentte şu an insanlar hastaneye gitse ameliyat olamayacak. Ama insan kaçakçıları bu iş üzerinden milyonlar kazanacak durumda. Artık bir şekilde bunu görünür kılacak şekilde, Van’da bunu dünyaya duyuracak hamleler yapılması gerekiyor. Yoksa her gün bu haberleri hatta daha kötülerini duyacak duruma gelebiliriz” diye belirtti. 

KAÇAN: GÖÇMENLER SAĞLIK HAKLARI İLE İLGİLİ HAK İHLALLİNE MARUZ KALIYOR 

Evrensel’e konuşan Van Göç ve İltica Merkezinden Avukat Mahmut Kaçan ise, “Geçmişte de bu işe bulaşmış kişilerin mülteci ve göçmenlere şiddet uyguladığı hatta tecavüze varan olaylar zaman zaman olmuştu. Mağdur müşteki mülteci ise maalesef bu şekilde görmezden geliniyor ya da etkin soruşturma yürütülmüyor. Bir süre sonra Türkiye’yi bir şekilde terk etmek zorunda kalıyorlar. Avukata erişemiyorlar, etkin bir hukuki destek alamıyorlar” dedi. 

Daha önce mültecilerin acil vakalarda ücretsiz tedavi görme haklarına sahip olduklarını belirten Kaçan, “Genel olarak göçmen ve mültecilerin sağlık haklarıyla ilgili çeşitli hak ihlallerine maruz kaldıklarını biliyoruz. En son bir KHK ile mültecilerin ücretsiz sağlık hizmeti alma hakkı kaldırıldı. Göçmen ve mülteciyseniz ve paranız da yoksa hiçbir şekilde sağlık hizmetlerine erişemiyorsunuz” dedi. 

YARGIYA İNTİKAL ETMİŞ VAKALARDA CEZASIZLIK

Göçmen kaçakçılığının cezasız kalmasının birçok boyutu olduğunu dile getiren Kaçan, “Birincisi, göçmen kaçakçılığı bireysel bir şeyden ziyade organize. Hatta yer yer özellikle sınır hatlarında kolluk kuvvetleriyle iş birliği içerisinde gerçekleştirilen bir olay. Mardin Nusaybin’de bir hudut karakol komutanının göçmen kaçakçılarıyla iş birliği yapması ve rüşvet alması bu tespitimizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Akabinde de yargıya intikal etmiş vakalarda da ciddi bir ceza ile de karşılaşmıyorlar. Bu yüzden, bu kişiler bu işlere devam ediyor. Özellikle Van’da batan teknenin ardından bile yoğun bir şekilde insan akışı devam ediyor. Mültecilerin bacağını kıracak kadar pervasız bir duruma gelmiş durumdayız” dedi.