Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Van’ın Erciş ilçesindeki Zilan Deresi’ne yapılan Hidroelektrik Santrali (HES) projelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, iktidar ve sermayenin doğa ve toplum talanın eş zamanlı olarak devam ettiğine vurgu yapıldı. Açıklamada, “Artvin’den Kaz dağlarına, Munzur’a, Madra’ya, Salda’ya kadar ve bugün de Zilan deresine yapılmak istenen HES projesine kadar bu talan sürüyor” denildi.

SALGIN FIRSATA ÇEVRİLDİ

2014 yılında inşaatına başlanan projeye karşı köylüler ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin yargı yoluna başvurması üzerine 2015’te Danıştay 6'ıncı Ceza Dairesi kararıyla tüm faaliyetlerin durdurulduğu hatırlatılan açıklamada, iktidar ve sermayenin koronavirüs salgınını fırsata çevirerek, faaliyetlerine yeniden başladığı ifade edildi.

DOĞA VE HAFIZA KIRIMI

Söz konusu projenin ekosistemi yok edeceği vurgulanan açıklamada, “Zilan Deresinin Kürt halkı açısından ayrıca tarihsel bir karşılığı vardır. Bu dere 1930'lardaki ‘Gelyê Zilan Katliamının’ yaşandığı bir dere olarak tarihe geçmiştir. Bu açıdan Kürt halkı için bir hafızadır. Bu katliam sırasında 15 bine yakın Kürt köylüsü katledilmişti. Kürt halkı için adeta bir hafıza merkezi olan bu alan bugün HES ile tamamen gömülmek istenmektedir. Son süreçte Dersim’de Hallvori gözelerine yapılmak istenen özel otele, sular altında bırakılan Hasankeyf’e kadar, yine Munzur üzerinde yapılmak istenen HES'lerin arka planında da Kürdistan coğrafyasında bir hafıza operasyonunun olduğu çok açık. Öncesinde yapılan toplumsal katliamlara bugün de ekolojik katliam yapılıp Kürdistan coğrafyası insansız ve doğasız bırakılmak istenmektedir. Tüm Kürt halkını, siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, kadın ve ekoloji hareketlerini, Kürdistan toplumu ve ekosistemi üzerinde devam eden doğa ve hafıza kırımına karşı tutum almaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.