Erciş Belediyesi, Belediye eş başkanları Diba Keskin ve Abdurrahman Çağan ile belediye meclis üyelerinin tutuklanmasını ve devam eden belediyeye yönelik baskıları kınamak için her hafta yapılan protestoların 43'üncüsü gerçekleştirdi. Belediye Hizmet Binası önünde gerçekleştirilen protestoya DBP Erciş İlçe eş başkanı Hatice Yıldız , belediye meclis üyeleri ve belediye personeli katıldı.Yapılan açıklamada darbe girişimiyle beraber gündeme gelen yargıdaki cemaat unsurlarının varlığına dikkat çekilerek tüm davaların gözden geçirilmesi vurgulandı.Protestoda ayrıca geçtiğimiz gün İstanbul Yenikapı'da birçok siyasi partinin katılımıyla gerçekleştirilen darbe karşıtı mitinge HDP'nin davet edilmemesine de tepki gösterildi.
''Darbe girişiminden sonra tüm davaların gözden geçirilmesi gerekir''
Katılanlar adına basın metnini okuyan belediye meclis üyesi Nihat Baş , 12 Ekim tarihinden bu yana belediye üzerinde devam eden baskı ve tutuklamalara dikkat çekerek '' 12 Ekim tarihinde tutuklanan eş başkanımız 301. gündür özgürlüğünden alıkonulmuş durumdadır. Yine eş başkanımız Abdurrahman Çağan ve diğer meclis üyelerimiz de aylardır esaret altındadır. Halkın talebini dile getirmekten ve sivil iradeyi esas almaktan başka bir yaptığı olmayan arkadaşlarımız neden bu kadar süredir tutuklu? Her defasında duruşmaların ertelenmesi veya mahkemelerin yokuşa sürülmesi siyasi bir tutum değil de nedir ?'' sözlerini kullandı. 15 Temmuz'da yapılmak istenen darbe ile gündeme gelen yargıdaki cemaatçi unsurlara da değinen Baş, konuşmasını '' Darbe girişimiyle gündeme gelen yargıya sızmış bir takım yapıların KCK yargılamalarında oynadıkları rol ortadayken bu yapıları aynı rolü eş başkanlarımızın davasında da oynamış olabilirler mi? '' şeklinde sürdürerek tüm davaların gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
''Yenikapı'daki miting ile anti-Kürt tavır alınmıştır''
Öte yandan geçtiğimiz gün İstanbul Yenikapı meydanında birçok siyasi partinin katılımıyla gerçekleştirilen darbe karşıtı mitingde HDP'nin davet edilmemesine tepki gösterilen açıklamada '' Çeşitli siyasi parti ve STK'lar davet edilirken ülkenin üçüncü büyük partisi maalesef davet edilmedi ve buna demokrasi dendi. Demokrasiyi esas alıyoruz deyip milyonlarca insanın tercih ettiği siyasi geleneği yok saymak tam anlamıyla bir çelişkidir. Ve bu çelişkiyle anti- Kürt bir tavır alındığı da bir başka bir gerçekliktir. '' denilerek söz konusu yaklaşımın müzakere sürecine geçişi yavaşlatacağı vurgulandı.