Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından gerçekleştirilen 1 Mayıs konulu "Meclislerin Sözü" programına konuk olan Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Eş Gelen Başkanı Mehmet Bozgeyik, işçi ve emekçilerin durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirilen programın sunuculuğunu ise HDK üyesi Mizgin Aksu yaptı.

‘SÜRÜ BAĞIŞIKLI SALGINI YAYDI’

Bozgeyik, koronavirüs sürecinde işçi ve emekçilerin en olumsuz etkilenen kesim olduğunu hatırlatarak, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra Türkiye’nin de sürü bağışıklığı yoluna başvurduğunu, bunun sonucunda da yüzbinlerce yurttaşın virüs kaptığını ifade etti.

‘AKP DAHA DA OTORİTERLEŞİYOR’

Bozgeyik, AKP’nin salgın sürecini şeffaf yürütmemesini eleştirerek, muhaliflerin, farklı toplumsal kesimlerin, meslek örgütlerinin sürece dahil edilmediğini belirtti. Şeffaf olmamanın yanı sıra otoriterleşme ve baskı eğilimlerinin de giderek arttığına dikkat çeken Bozgeyik, manipülasyonlarla toplumun salgınla baş başa bırakıldığını dile getirdi.  

‘TALEPLER EN YÜKSEK SESLE HAYKIRILACAK’

Halkın sağlığını korumanın görevleri olduğunu vurgulayan Bozgeyik, bu yıl kitlesel 1 Mayıs etkinlikleri gerçekleştirmeme kararlarını hatırlatarak, bu kapsamda 1 Mayıs’ı gün olarak değil hafta olarak kutlayacaklarını, oluşturulan mücadele ve dayanışma programıyla taleplerini en yüksek sesle haykıracaklarını ifade etti. 81 ilin farklı noktalarında kitlesel olmamak kaydıyla sembolik kutlamalara başladıklarının altını çizen Bozgeyik, sosyal medya aracılığıyla da görsel etkinlikler ve farklı araçlarla oluşturulan programlarla etkinliklerini devam ettireceklerini belirtti.

‘MART’TAN BU YANA 5 MİLYON İŞSİZ’

Kamu emekçilerinin uzun yıllardır zor şartlar altında yaşadığını ve salgın süreciyle zorlukların daha da arttığını söyleyen Bozgeyik, “Önceki süreçte muhaliflere, demokratik kesimlere yönelik baskılar ve faşizan politikalar daha da arttı. Daha önce zaten 7 milyon civarında işsiz vardı. Bu süreçte, Mart ayından itibaren 5 milyon civarında kişi işsiz kaldı. Baskıcı politikalar süreci daha da içinden çıkılmaz bir hale koyuyor. Salgının yanı sıra baskıcı politikalar krizi daha da derinleştiriyor” dedi.

‘BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN’

Salgın süreciyle beraber kapitalist sistemin çöküşüne tanıklık ettiklerini söyleyen Bozgeyik, “Sömürünün katlanacağı, otoriterleşmenin artacağı bir süreç yaşanıyor. İktidarlar bu süreci lehine çevirmeye çalışıyor. Yardım kampanyalarını engelleme, HDP’li belediyelere kayyım atama, yardım kolilerini dağıtanları gözaltına almalara varana dek baskılar artmış durumda. Bu sömürü düzenine mahkum değiliz. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu söylüyoruz” diye konuştu.

AKP’nin de açıkladığı ekonomik paketlerin işçi, emekçi ve dar gelirli kesim için değil sermayedarlar için olduğunu belirten Bozgeyik, “İşçiler bu dönemde daha fazla yoksulluğa sevk edildi. İnsanların daha fazla ihtiyacı olduğu bir dönemde daha fazla yoksullaştırıldı” diye belirtti.

‘YA ÇALIŞ YA ÖL’

Bozgeyik, salgın sürecinde zorunlu mal ve hizmet üretimiz dışındaki alanlarda da üretimin durdurulmadığını vurgulayarak, “Sonuçta fabrikalarda çalışan sermaye kesimi değil. İşçiler emekçiler çalışıyor. Doğal olarak bunları ya çalışacaksın ya öleceksin diyerek ölümle yüz yüze bıraktılar. Bu sürçte denetimler yapılamadı. İşçi sağlığıyla ilgili kuruların oluşturulması gerekiyordu. Uzmanlar tarafından denetlenmesi, koruyucu, ekipmanların sağlanıp sağlanmadığı takip edilmeliydi. Ancak bunların hiçbirini ne işveren ne devlet ne de ilgili bakanlıklar yapmadı. Raporlara bakıldığında binlerce işçi enfekte oldu. Sokağa çıkma yasakları döneminde bile işçiler çalıştırılmaya devam ettirildi. İşverenler tarafından gerekli önlemler alınmadığı işin yaşamını yitiren işiler oldu. SES’in yaptığı anket sonucu neredeyse 8 bine yakın sağlık emekçinin enfekte olduğu görülüyor” ifadelerinde bulundu.

Bozgeyik son olarak, tüm dünya halklarının 1 Mayıs’ını kutladı.