Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, hayat pahalılığına dikkati çekmek için Çankaya Belediyesi önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis, sendika üyelerine “valilik izni” olmadığı gerekçesiyle engelledi. Polisin tutumunu alkışlar ve sloganlarla protesto edildi. Sendika üyeleri, belediye binası önünden Mithatpaşa Caddesi'nde bulunan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ankara 5 Nolu Şube önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş esnasında, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “AKP halka hesap verecek” sloganlarının atılması üzerine polisler gözaltı yapacakları anonsu geçti.

Ayrıca yürüyüş boyunca polisin yaptığı, “Yolu yaya trafiğine açın” anonsu da tepki çekti. Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Şube önünde bir araya gelen emekçiler ile polis arasında gerginlik yaşandı. Polisler açıklamanın kapalı mekanda yapılmasını talep etti. Ancak sendika üyeleri açıklamayı dışarıda yapacaklarını ifade etti. Polis engeline rağmen açıklama dışarıda yapıldı.

‘PATRONLARA SALGIN PAKETİ AÇTILAR’

“Emekten halktan yana bir bütçe insanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada konuşan KESK Ankara Şubeleri Dönem Sözcüsü Sultan Saygılı, polisin tavrına tepki gösterdi. İktidarın salgını fırsata çevirdiğinin altını çizen Saygılı, “Bütün bu uygulamalar bizim karşı olduğumuz uygulamalar. Salgın bahanesiyle bizim sağlığımız tehdit edildi. Bizim iyiliğinizi düşünüyorsanız bizden uzak durun. Her gün yoksulluk artıyor. Çağrımız insanca yaşandı. Uçurum devasa, TÜİK’in rakamlar ile oynadığını herkes biliyor. TÜİK’in rakamlar üzerinde oynayarak yoksulluğu azaltmaz. Maaşlarımız TÜİK’in rakamları ile eritiliyor. Patronlara Salgında paketler açtılar, emekçiler yoksulluğa mahkum edildiler” diye konuştu.

‘TÜİK’E İNANAN KALMADI’

TÜİK verilerine, itibar eden kalmadığını ifade eden Saygılı, devamında şunları söyledi: “TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyonun yaşanan gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığını herkes bilmektedir. Buna rağmen milyonlarca kamu emekçisinin, işçinin, asgari ücretlinin, emeklinin maaş-ücret artışında kimsenin inanmadığı bu veriler temel alınmaktadır. Tek çözüm dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi devam eden olağanüstü koşullardan en çok etkilenen kesimleri koruyucu sosyal devlet politikalarının hızlı bir şekilde hayata geçirilmesidir.”

‘ENGELLER KALDIRILSIN’

Saygılı son olarak gerçek bir normalleşme için KESK’in şu taleplerini sıraladı:

“* Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına ve özelleştirme soygununa son verilsin.

* Bütçe hakkımız önündeki engeller kaldırılsın, ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilsin.

* Başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlara olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere ‘temel bir yurttaşlık geliri’ sağlansın.

* Bütçede toplumsal cinsiyet eşitliği temel alınsın, ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi adaletsizliği yükünün hafifletilmesi için; gelir vergisi adaletsizliğine son verilsin.

* Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine parası bizim cebimizden çıkan hazine garantilerine son verilsin.

* Temel tüketim maddelerine son bir yıl içinde yapılan zamlar geri alınsın, söz konusu maddelerden alınan KDV sıfırlansın.  

* Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılansın.

* Ülke kaynaklarının daha fazla silahlanma için değil, barış ve demokrasi için kullanılsın.

‘TOPLU SÖZLEŞME İPTAL EDİLSİN’

* Yaşanan hayat pahalılığı karşısında çoktan hükmünü yitirmiş olan 2020-2021 yıllarını kapsayan ‘toplu sözleşme’nin iptal edilsin.  

* Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilsin,

* Yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilsin. Maaşlarımızda yapılacak satışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artış oranı temel alınsın.

* İş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilsin, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlansın.

* Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimiz güçlendirilsin.

Açıklama atılan, “Sefalete teslim olmayacağız”, “Zam zulüm işkence işte AKP” ve “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarıyla son buldu.