TÜİK’in Mayıs ayı işsizlik verilerinin her zamanki gibi tutarsızlıklarla dolu olduğunu vurgulayan Ağbaba, “Dünyanın hiçbir yerinde istihdam azalırken işsizlik de azalmaz. Aksine istihdam düştüğünde işsizlik oranları artar. Lakin istatistik kurumundan çıkan ve inandırma kurumuna dönüşen TÜİK, istihdamın geçen yıla göre 2 milyon 411 bin kişi azalarak 25 milyon 858 bin kişiye düştüğünü söylerken aynı zamanda da işsizliğin 331 bin kişi azalarak 3 milyon 826 bine indiğini açıklıyor. Dünyada hem istihdamı düşürüp hem işsizliği azaltan tek ülke herhalde Türkiye’dir” dedi.

Halkın yüzde 81’inin TÜİK’e güvenini kaybettiğini dile getiren Ağbaba, “Göreve henüz birkaç ay önce başlamış olan TÜİK başkanı, verilerin inkârına ve saptırmasına dayanan düzenin devamcısı olmak istemiyorsa görevinden derhal istifa etmelidir” diye belirtti.

“BİR KİŞİNİN İSTEDİĞİ RAKAMLARI HALKA GERÇEK VERİ OLARAK AÇIKLAMAK SUÇTUR”

TÜİK’in mayıs ayı işsizlik verilerini 3 milyon 826 bin kişi ile yüzde 12,9 olarak açıklarken, TÜİK'in veriler içerisinde gizli olan detayları bilerek göz ardı ettiğini ve gerçek işsizliği buna uygun olarak hesaplamadığını vurgulayan Ağbaba “3 milyon 826 bin kişi olan dar işsizliğe ek olarak TÜİK, iş bulma ümidini yitirmiş ve çalışmaya hazır olan 4 milyon 713 bin kişiyi işsiz saymamaktadır. Zamana bağlı eksik ve yetersiz istihdam edilen 1 milyon 920 bin kişi ve ayrıca belirli bir sezon çalıştıktan sonra yine işsiz duruma düşecek olan 112 bin mevsimlik çalışanı TÜİK işsiz olarak nitelendirmemektedir. TÜİK verileri uluslararası işsizlik hesaplama yöntemlerine göre yetersiz kalmaktadır ve gerçek işsizliği açıklamamaktadır. Bir kişinin istediği rakamları halka gerçek veri olarak açıklamak suçtur” dedi.

“İŞ BAŞINDA OLMAYANLARIN SAYISI ARTIYOR ÇALIŞMA SÜRELERİ AZALIYOR”

İstihdamda yaşanan bir diğer dibe çakılma halinin de iş başında olmayanların sayısındaki artış ve çalışma sürelerinde yaşanan düşüş olduğuna dikkat çeken Ağbaba şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de açıklanan söz konusu verilere göre istihdamda görünen 25 milyon 858 kişiden fiili olarak çalışan sayısı 20 milyon 847 bin kişi. Yani istihdam olmasına rağmen çalışamayan tamı tamına 5 milyon 11 bin kişi bulunmaktadır. Yine Türkiye’de haftalık çalışma süresi olan 45 saatlik çalışma süresi bu dönemde 39,7 saate düşmüştür. Türkiye’de hem iş başında olmayanların istihdamda görünüp iş başında olmayan yani gelirinde azalma yaşayan 5 milyon 11 bin kişinin işsiz olarak değerlendirilmemesi ise TÜİK’in ayrı bir kurnazlığıdır.”

“25-29 YAŞ GRUBUNDAKİ GENÇ NÜFUSUN %40’I AİLESİNE MUHTAÇ OLARAK YAŞIYOR”

İstihdamda yaşanan depremin etkisini en çok gençlerde hissettirdiğini belirten Ağbaba; “15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,6 puanlık artışla yüzde 24,9’ a yükselirken, bu yaş grubundaki istihdam oranı ise geçen yıla göre yüzde 6,8’lik düşüş ile yüzde 26,6’ya inmiş oldu.

Türkiye’de 25-29 yaş grubunda bulunan 6 milyon 115 bin gencimizin 2 milyon 450 bini yani yüzde 40’ı ne istihdamdan ne de eğitim hakkından yararlanabiliyor. İktidarın politikaları neticesinde bu yaş aralığındaki gençlerimiz maalesef ki evde anne ve babasının eline muhtaç şekilde yaşıyor” dedi.