Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki esnaf, 2016 yılında ilan edilen 79 günlük sokağa çıkma yasağının üzerinden dört yıl geçmesine rağmen toparlanamadı. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği yılda Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na (YETSO) kayıtlı bin 500 civarında esnaf bulunuyordu. Ancak yasağın kaldırılmasından kısa bir süre sonra yaklaşık 500 esnaf, işyerlerinin tahrip edilmesi ve yakılmasından kaynaklı kepenk indirmek zorunda kaldı. Sonrasında yavaş yavaş toparlanmaya başlayan esnaf, bu kez de ülke ekonomisindeki krizden olumsuz etkilenmeye başladı. 

KREDİLER, KRİZ, KİRA, KORONA…

Esnaflar, yaşadıkları krizi bankalardan aldıkları kredilerle atlatmaya çalıştı. Krediler de esnafa derman olmadı. Kredi borçlarıyla boğuşmaya başlayan esnaflar, ekonomik krizin daha da derinleşmesi nedeniyle kiralarını dahi ödeyemez hale geldi. Son dönemlerde sınır hattından getirilen çay, şeker ve sigara gibi ürünlere sık sık “kaçak” gerekçesiyle el konulması ve koronavirüs (Kovid-19) salgını kapsamında alınan tedbirler kent esnafının yaşadığı sorunları büyüttü. Tüm bu nedenlerden kaynaklı sadece son 10 ay içerisinde 117 esnaf YETSO’dan kaydını sildi. 

Bu süreçte kiraların düşürülmesi başta olmak üzere yaşanan sorunların giderilmesi için çaba sarf eden YETSO Başkanı Vedat Çoğaç ile kent esnafının son durumu ve yapılması gerekenleri Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi.

‘GÜVENLİK’ OLUMSUZ ETKİLEDİ

Yasak döneminde büyük bir göçün yaşandığını ve işyerlerinde büyük bir zararın yaşandığını anımsatan Çoğaç, “Esnaflarımız için yasaktan sonra kötü bir süreç başladı. Tabi bu süreç öncesinde ekonomik sıkıntılar yaşanıyordu. Göçten sonra bu daha da derinleşti, toparlamak zor oldu” dedi. Sınır boyunca yapılan ticaretin de “güvenlik” gerekçesiyle durdurulmasının esnafı olumsuz etkilediğine dikkati çeken Çoğaç, bunun yaşanan krizi daha da derinleştirdiğini vurguladı. 

GELİR YOK GİDER ÇOK 

Çoğaç, kent sınırında bulunan Esendere Sınır Kapısı’ndan son aylarda herhangi bir verimin alınmaması ve koronavirüs salgını sürecinde alınan tedbirlerden kaynaklı mağdur olan esnafa herhangi bir desteğin sunulmamasının da sorunları büyüttüğünü söyledi. Kira ve faturaların en büyük sorunların başında geldiğini dile getiren Çoğaç, “Esnafa ‘işyerini kapat’ diyorsunuz. Ancak hayatlarını idame etmeleri için bir destek sunmuyorsunuz. İşyerlerinde çalışan personeller var, her biri bir aile demek. Bunlar nasıl geçinecek? ‘Önlem alalım’ diyorsunuz. Tamam, çok iyi. Biz de buna destek veriyoruz ama sonrasında hayatlarını idame edebilmeleri için bir desteğe ihtiyacı vardır. Açıkçası bu desteği göremedik” diye konuştu. 

Kimi kredi desteklerinin birkaç ay esnafı rahatlattığını ancak şu an pandemiden kaynaklı bu kredilerin ödenemediğine dikkati çeken Çoğaç, “Özelikle restoran, kafe, kantin ve kırtasiyeler pandemi sürecinden fazlasıyla etkilendi.  Gelir sıfır, gider devasa büyüklükte” dedi. 

MÜLK SAHİPLERİNE ‘KİRA’ ÇAĞRISI

Çoğaç, Mart ayından bu yana 117 esnafın kaydını silmesinin en büyük nedeninin ödenemeyen kiralar olduğunu kaydetti. Çoğaç, şunları söyledi: “Bunu söylemek çok üzücü bir durum ama bunun adı iflastır. Kayıtlarını kapatan esnafların yüzde 90’nı kiralarını ödeyemediklerinden dolayı kapatmak zorunda kaldı. Mayıs ayında mülk sahiplerinden kira desteği istedik. Mülk sahipleri de sağ olsunlar 2-3 aylık kira desteğinde bulundu. Bir kez daha mülk sahiplerimizden rica da bulunuyoruz; En azından zam yapılmasın ve kiraları biraz indirin. İki üç ay kapalı olan esnaflarımızı sıkboğaz etmeyip destekte bulunun.”

ÖNERİLER

Esnaflardan, işyerlerinin kapalı olduğu aylardaki vergi, prim, elektrik ve su gibi borçlarının da alınmamasını isteyen Çoğaç, şöyle devam etti: “Az da olsa esnafın rahatlayabilmesi için bunun yapılması gerekiyor. Her esnafımıza asgari ücret bazında nakdi bir yardım yapılması gerekmektedir. Sınır kapısından ve sınırdan getirilen çay, şeker ve sigara gibi geçim kaynağı ürünleri satılamaz oldu. Çünkü ‘ örgüte finansman sağladığı’ gerekçesiyle bu malzemelere el konuluyor. Ama unutulmamalıdır ki özellikle pandemi sürecinde bazı esnaflarımızın tek geçim kaynağı bu ürünlerdir. Bununla ilgili de bir iyileştirilme yapılmalıdır.”

MA / Gökhan Altay - Mazlum Engindeniz