Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Karacadağ (Qerejdax) bölgesinde hayvancılıkla geçimi sağlayanlar, artan yem, arpa, buğday, ilaç ve saman fiyatlarından şikayetçi. Arazi yapısından kaynaklı hayvancılığın temel geçim kaynağı olduğu bölgede, halk tarım arazilerinin az olması nedeniyle hayvan besinlerinin tamamını dışardan temin etmek zorunda kalıyor. Yurttaşlar besledikleri hayvanlarla masraflarını karşılayamaz hale geldi. 

HER ŞEY İKİ KATINA ÇIKTI

Karabahçe (Dehra Reş) Mahallesi’nde 20 yıldır hayvancılık yapan Nedim Kızoğlu, mahallede büyük ve küçükbaş olmak üzere toplam 5 bin hayvanının olduğunu söyledi. Ekonomik krizin etkilediği girdilerin iki katına çıktığını belirten Kızoğlu, “Eskiden 50-70 liraya aldığımız yem torbası, şimdi 130-140 lira oldu. Arpanın kilosu 2 lira. Kıştan zararla çıktık. Hayvandan kazancımız yok, zarar ediyoruz. Eskiden yem, saman ve arpa fiyatları ucuzdu. Son iki yıldır her şey pahalı oldu. Bu yıl da kuraklık var. Ne yapacağımız belli değil” dedi. 

KURTARMIYOR! 

Zarar etmemeleri için girdi fiyatlarının düşürülmesi gerektiğinin altını çizen Kızoğlu, fiyatların düşürülmesi durumunda hayvancılığı sürdürebileceklerini, aksi halde iş yapamaz hale geleceklerini söyledi. Devletten sadece buzağı desteği aldıklarını, bu desteğin diğer hayvanlar için de verilmesi gerektiğini dile getiren Kızoğlu, “Beslediğimiz hayvanının bu yıl pahalı giden tek ürünü süttür. Buda iki ay sürecek. Her şeye zam geldi ama hayvanlarımızın fiyatında bir değişiklik olmadı. Hayvan beslemek çok pahalı oldu. Masraflar çok yüksek, kurtarmıyor” diye konuştu. 

KAZANÇ YOK

Aşağı Karabahçe Mahallesi’nde büyükbaş hayvan besleyen Hacı Said Karaca, eskiden koyun beslediğini, masrafların artmasından dolayı büyükbaş hayvancılığa dönmek zorunda kaldığını belirtti. Koyun beslemenin zor olmadığını ama yazdan itibaren yem vermeye başladıklarını ifade eden Karaca, "Bu da bütçemi zorladı. Eskiden bir kova yoğurt satıp bir torba yem alıyorduk. Şimdi bir kova yoğurt 30 lira, bir torba yem ise 140 lira oldu. Bu şartlarda hayvan beslemek çok zor oluyor. Çocuklarımla başka bir işimiz olmayınca mecbur hayvan beslemek zorunda kalıyoruz. Kazanç yok perişanlık var” diye belirtti. 

ARPA, SAMAN, İLAÇ…

Mahallede yaşayan herkesin hayvancılıkla geçimini sağladığını sözlerine ekleyen Karaca, önceki yıllarda saman fiyatının 50 kuruştan 1 buçuk liraya, arpanın kilosunun ise 60 kuruştan 1 lira 80 kuruşa çıktığını kaydetti. Karaca, “Kepeğin torbasını 10 liraya alırdık. Şimdi 55 lira olmuş. Fiyatlar katladı. Sabah akşam hayvanlara yem vermek zorunda kalıyoruz. Yine ilaç fiyatları çok yüksek. Bir hayvanın baytar masrafları, bir insanın doktor masraflarından daha pahalı” diye aktardı. 

EMEĞİ KARŞILAMIYOR 

Masrafların yüksek olmasının yanı sıra hayvan fiyatlarının ucuz olduğuna dikkat çeken Karaca, şunları söyledi: “Etin fiyatı yüksek ama bizi etkilemiyor. Batıda bir inek 20 bin liraya kadar satılıyor. Biz ineği buzağı ile birlikte 4 bin liraya satıyoruz. Hayvan da para etmiyor. Emeğimizi karşılamıyor. Artık hayvan besleyemiyoruz. Hayvanın verdiği ürünler ile hayvanı besleyemiyoruz. Bu yaşıma geldim bir destek alamadım.” 

Mezopotamya Ajansı / Barış Polat