Ülkedeki ekonomik ve siyasi krizin derinleşmesi geçim sıkıntısını daha da büyütüyor. İnsanlar her yeni güne yeni zamlarla uyanıyor. Öğrencisinden esnafına, işçisinden şoförüne herkes durumdan şikayetçi. Konuya ilişkin mikrofon uzattığımız İstanbul sakinleri, krizin yükünü taşıyamaz hale geldiklerini söyledi.  

ESNAFIN DURUMU 

Esnaf Şener Duru, ekonomik krizin en çok yoksul kesimi etkilediğini belirtti. Kazandığıyla kıt kanaat geçindiği söyleyen Duru, aylık 2 bin TL'lik karının son dönemlerde 500 TL'ye kadar düştüğünü aktardı. Nasıl geçineceğiz bilmiyorum" diyen Duru, "İş yok, para yok. Ne olacak bu milletin hali? Allah sonumuzu hayır etsin. Ev kirası, bin lira elektrik, su derken kıt kanaat geçiniyoruz. Milletvekillerine zam vereceğine biraz asgari ücreti yükseltsin. Zamlarla parayı büyük tüccarlar kazanıyor. Esnaf kan ağlıyor. Zengin giderek parasına para katarken fakir yine fakir kalıyor" diye dert yandı. 

'TÜRKİYE'DE AÇ KALIYORSUN'

İngiltere'de taksi şoförlüğü yaptığını aktaran Özgürcan Altın, İngiltere ve Türkiye ekonomisi arasında bir uçurum olduğunu işaret etti. Türkiye'de yaşam standartlarının çok düşük olduğunu söyleyen Altın, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "ABD'de raflar boş" sözlerine değinerek, "Öyle bir şey yok. Orası ile burası arasında uçurum fark var" dedi. "Yurtdışından geldiğimi öğrenenler kendilerini de oraya almamı istiyor" diyen Altın, "Buradaki asgari ücret zaten çok düşük. Halkın yaşadığı durum felaket. Eğer evin yoksa ve kiradaysan aç kalıyorsun. Geçinemiyorsun. İnsanlar yurtdışına gitmek istiyor. Halkın durumu çok kötü. Aç olan giderek daha da yoksullaşıyor" şeklinde konuştu. 

'DOĞALGAZI AÇMAYA KORKUYORUZ'

Pazarda alışveriş yapan Emine Yılmaz, geçinemediğini ve kirada oturanlar için hayat şartlarının daha da zor olduğunu vurguladı. Yılmaz, evlerine aylık 3 bin lira emekli maaşı girdiğini ve bunun yarısının kiraya, geriye kalanın faturalara gittiğini aktardı. Yılmaz, "Doğalgazı açmaya korkuyoruz. Soğukta battaniyeyle durabiliyoruz. Doğalgazı yakarsak 500 TL fatura geliyor. Çocuklarım da olmazsa aç kalacağız. Onların yardımları sayesinde geçinebiliyoruz. Baştakiler kendilerini düşünüyor. Bizi düşünen yok. Çalışan çalıştığının karşılığını alamıyor" diye konuştu. 

HALKIN TALEPLERİ  

Emeklilikte Yaşa Takılanlar'dan (EYT) birisi olduğunu ifade ede Elif Tuğrul, sorunlarına çözüm bulunmamasına tepki gösterdi. "Ekonomik kriz zaten kapıya dayanmış. Tuğrul, "İnsanlar nasıl geçiniyor bilmiyorum. Markette aldığımız bir ürünü bir hafta sonra iki katı fiyatına alıyoruz. Eczaneye gidiyoruz, bir ilaç olmuş 100 lira. Bir emekli nasıl geçinebilecek? Emekli olan da geçinemiyor" dedi. 

Tuğrul, sorunların temelinin mevcut sistemden kaynaklandığına vurguladı. Yöneticilerin halkın yaşadığı durumu yakından takip etmeleri gerektiğini dile getiren Tuğrul, "Bir asgari ücretli kirayı mı ödesin, elektriği mi, doğalgazı mı ödesin? Yoksa çocuğunun masraflarını mı ödesin? Yöneticiler, zengin muhitlerde 30 bin maaş alan insanları değil, yoksul mahallelerde asgari ücretle çalışanların sıkıntısını dinlesinler. Onlara çözüm bulsunlar" diye seslendi. 

BURSLAR YETERSİZ  

Üniversite öğrencisi Büşra Çuhalay, aynı evde 3 kişi kaldıklarını ve geçinemediklerini aktardı. Çuhalay, öğrencilerin zor şartlar altında eğitimlerini sürdürdüğüne dikkati çekerek, kendilerine verilen bursların yetersizliğinden şikayet etti. Çuhalay, "Burs, bir öğrencinin okul masrafları ve harcamalarını karşılamıyor. Okulu bitirdikten sonra iş bulup bulmayacağımızın garantisi yok. Gelecek kaygısından gençler artık mutlu olamıyor" şeklinde konuştu. 

Çuhalay, şöyle devam etti: "Fahiş fiyatlara el atsınlar, asgari ücretliyi düşünsünler. Halk açsa kendileri de aç kalsın. Amcam belediyede asgari ücretle çalışıyor. Aldığı ücret yetmediğinden ek iş olarak marangozluk yapıyor. Belli bir yaşa gelmiş bir insan bunu yapmak zorunda mı? O, sağlığını düşünmesi gerektiği yerde geçim derdini düşünüyor."