Halkların Demokratik Partisi (HDP), koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde emek alanındaki sorunlar, pandeminin emeği ve emekçiyi nasıl etkilediği yönünde hazırladığı “Pandemi Dönemi Emek Raporu”nu açıkladı. Raporu Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan HDP Mersin Milletvekilleri Rıdvan Turan, salgının sağlık, mevsimlik tarım, market, çocuk, mülteci, PTT, kargo, sanayi, inşaat, maden, tekstil, müzisyen, turizm işçilerine yönelik etkilerini sıralayarak, buna dair önerilerde bulundu.

İŞÇİ SINIFI İÇİN ÖNLEM ALMADI

Turan, iktidarın salgın döneminde işçi sınıfı için önlem almadığını söyledi. Salgınının mevcut dünya sistemindeki eşitsizlikleri gözler önüne serdiğini ifade eden Turan, “Türkiye’de halihazırdaki ekonomik kriz, salgın krizi ile birlikte daha da derinleşti ve kriz koşulları işsizliği, hane gelirinde düşüşü ve yoksullaşmayı da beraberinde getirdi” diye konuştu.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ÇIĞLIĞI

Salgınının sağlık emekçileri üzerindeki etkilerine değinen Turan, Sağlıkta Do¨nu¨s¸u¨m Programı’nın çalışanları saldırılara karşı açık hale getirdiğini dile getirdi. İktidarın atması gereken adımları atmadığı için yükün sağlık çalışanlarının omuzuna yüklendiğini söyleyen Turan, yüzlerce sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini anımsattı. Hastanelerde gerekli koruma ekipmanlarının sağlanmadığını vurgulayan Turan, “Sağlık çalışanlarının ‘yaşatırken yaşamak istiyoruz’ çığlığına herkesin kulak vermesi gerekir” ifadelerini kullandı.

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ

Salgında mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlara değinen Turan, mevsimlik tarım işçisi olarak çalışanların yüzde 70’inin Kürt işçiler olduğunu kaydetti. Turan, mevsimlik tarım işçilerinin yüzde yetmişe yakını Kürt emekçilerden ve Ortadoğu’daki kirli paylaşım savaşlarından kaçıp gelenlerden oluştuğunu belirtti. Geçtiğimiz aylarda Sakarya’da Kürt emekçilerine yönelik saldırıyı anımsatan Turan, “Yapılan ırkçı saldırı iktidarın söz konusu Kürt düşmanı politikalarının en çarpıcı örneği olarak toplumsal hafızada derin bir iz bıraktı” şeklinde konuştu. 

İktidarın salgın boyunca mevsimlik tarım işçileri için düzenlemeler yapmadığını söyleyen Turan, “İşçilerin güvenli olmayan kamyon kasalarında başlayan yolculukları ise kitlesel ölümlerle sonuçlanıyor. Her yıl yaşanan bu kitlesel iş cinayetleri karşısında iktidar hala tek bir atmış değil. Bu katliamlar resmi kayıtlara trafik kazası olarak yansıyor” dedi. 

Yasak olmasına rağmen 11-12 yaşındaki milyonlarca çocuğun tarlalarda çalıştığının altını çizen Turan, kadın çalışanların iki mesai yaptığını hem tarlada hem de çadırda çalıştığını sözlerine ekledi.

MARKET İŞÇİLERİ

Market işçilerinin durumuna da değinen Turan, hem hastalanması hem de yayması konusunda risk grubunda olduklarını ancak iktidarın buna yönelik bir çalışma yapmadığını söyledi. Salgında çalışmaya mecbur bırakılan çocuk işçilerin sorunlarını dile getiren Turan, şunları söyledi: “Yaşanan her krizi fırsata çeviren neo-liberal politikalarla sermayeyi koruma telaşına kapılan iktidar rejimi aynı hassasiyetle çocukları korumuyor. Yakında mevsimlik tarım işçi göçü başlayacak ve çocuk işçiliğinin yüzde 70’i bu alanda konumlanmış durumunda. Eğer gerekli önlemler alınmazsa hali hazırda son derece sağlıksız çalışma ve barınma koşulları salgın nedeniyle daha fazla çocuğun yaşamdan kopmasına neden olacak.”

MÜLTECİLER

Mülteci işçilerin yaşadığı sorunların salgından öncede var olduğunu belirten Turan, “Kovid-19 salgınına karşı en korumasız ve kırılgan kitle dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan mültecilerdir. Gerek yayılma hızı yüksek bulaşıcı bu salgın döneminde, toplumun her kesimi gibi mülteci ve sığınmacılar ile göçmenleri de kapsayacak önlemler de ihtiyaç duyulmaktadır” diye belirtti.

PTT EMEKÇİLERİ

Salgında PTT ve kargo işçilerinin yaşadıklarına dikkat çeken Turan, şöyle konuştu: “Posta ve kargo işçileri adreslere gittikleri için salgına karşı korumasız olan risk grubunda bulunan grupların en başında yer alır. Koruyucu önlemlerin alınması noktasında salgın boyunca taleplerini dile getirdiler ama iktidar bu insani talebi görmezden geldi” şeklinde konuştu. Sanayi, inşaat, maden ve tekstil işçilerinin de benzer sorunlar yaşadığını söyleyen Turan, “AKP hükümeti sadece sermayeyi koruyan önlemler almış işçilerin ücretsiz izin, işsizlik maaşı, salgına karşı gerekli mekânsal önlemler ve tıbbi malzeme taleplerine dair tek bir adım atmamıştır.” 

KARANTİNA MERKEZİ OLUŞTURULMALI

Son olarak salgınında müzisyenler ve turizm işçilerinin yaşadığı sorunları dile getiren Turan, işçi sağlığı ve güvenliği ile önerileri şu şekilde sıraladı: “Karantina merkezi oluşturulmalıdır. Karantina süresini sağlıklı bir şekilde tamamlayan işçiler dezenfekte edilmiş araçlarla yaşadıkları bölgelere dönüşü sağlanmalıdır. Gasp edilen fon kaynakları acilen nakit ve likit hale getirilmeli, Covid-19 ile mücadele döneminde sırf işçiler fondan yararlanamasın diye konulan kriterler kolaylaştırılmalı. Bir ön koşul aranmadan, işsiz kalan her işçiye işsizlik ödeneği ödenmelidir. Zorunlu olmayan üretim alanları üretimi durdurmalı ve devlet işsiz kalan tüm emekçilere salgın süresince barınma, beslenme ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir bütçe oluşturmalıdır. Üretimin zorunlu olduğu alanlarda işçilere düzenli olarak sağlık taramaları artırılarak yapılmalı. İşyerlerinin çalışma organizasyonu salgında hijyen kuralına göre düzenlenmeli. İSG uzmanlarının işverene değil kamuya bağlı bağımsız organlar olmasını güvence altına alacak düzenlemeler bir an evvel hayata geçirilmelidir.”

Turan, devamında HDP’nin genel önerilerini şu şekilde açıkladı:

“* Koşulların el verdiği iş ve işyerlerinde uzaktan çalışmaya geçilmeli, zorunlu mal ve hizmetlerin üretilmediği ve virüsten korunma koşullarının sağlanamadığı tüm işyerlerinde çalışanlar derhal ücretli izne çıkarılmalı.

* Zorunlu mal ve hizmetlerin üretildiği veya gerekli önlemlerin alınabildiği faaliyetini sürdüren işyerlerinde çalışan ebeveynlerden birine ve risk grubunda olanlar ile 60 yaş üstü çalışanlara acil ücretli izin verilmeli; çalışmak durumunda olanların sağlık koşulları için önlemler artırılarak azami düzeye yükseltilmeli.

* Sağlık kurumlarındaki eksikliklerin giderilmesi sağlanmalı ve Covid-19 şüphesi olan her emekçiye test yapılabilecek duruma getirilmeli.

* Salgın sürecinde, özel sağlık kuruluşları kamu kontrolüne geçirilmeli.

* Yerellerde, il/ilçe bazında belediyelerin ve muhtarlıkların önderliğinde DKÖ, meslek odası ve sendika temsilcilerinin de içinde yer aldığı kriz masaları kurulmalı.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TAZMİNAT VERİLMELİ

* Sağlık emekçileri için alkışlar yetmez, koruma önlemleri artırılmalı ve ek tazminat verilmeli.

* Salgın tehdidi nedeniyle, zorunlu olarak kapatılan işletmelerde ‘ücretsiz izin uygulaması’ ya da ‘izinlerin yıllık izinlerden düşülmesi’ hem yasal olarak hem de meşru olarak kabul edilemez. Salgın türü ‘mücbir sebeplerin’ meydana geldiği durumlarda ‘ücretli izin’ uygulaması zorunlu kılacak düzenlemeler bir an evvel hayata geçirilmelidir.

* Önlem süresi boyunca ücretli izne ayrılan işçilerin ücretleri ‘zorunlu sebepler’ nedeniyle ödenememesi halinde, İşsizlik Fonu ve Ücret Garanti Fonunda biriken fonlar işçilerin ücreti için kullanılmalıdır. İşsizlik sigortası ödeneği alabilmek için son üç yılda 600 gün çalışma koşulu virüsle mücadele döneminde 90 güne indirilmelidir.

* Şantiyelerde iş güvenliğini şantiyede çalışan işçilerin, iş kolunda faaliyet gösteren sendikaların ve sağlık emekçilerin meslek örgütlerinden tarafından oluşturulacak bir komite tarafından denetlenme ve yaptırım yetkisi verilmelidir. Gerekli önlemlerin alınmadığı tespit edilen şantiyelerde çalışma durdurulmalı işçiler ücretli izne çıkarılmalıdır.

ÜCRETSİZ SAĞLIK HİZMETİ

* Şantiyelerde salgın tehdidiyle karşı karşıya kalan tüm işçilerin ücretsiz sağlık taraması ve kontrolleri ivedilikle başlamalıdır. Kronik rahatsızlığı olan ve elli yaşın üzerindeki işçilere ücretli izin verilmelidir. Toplum sağlığı piyasacı anlayışa korunamaz sağlık hizmetleri ücretsiz olarak verilmelidir.

* Okullarının tatil süresine paralel olarak 15 yaşından küçük çocuğu olan çalışan anne babalardan birine kamuda idari izin özel sektörde ise ücretli izin verilmelidir.

* Mevzuatta yer alan zorlayıcı sebep tanımı koronavirüs için derhal uygulanmalı.

* İşten çıkarmalar Covid-19 süresince yasaklanmalı, işten çıkarmalar ve ücretsiz izinler yerine kısa çalışma ödeneği kullanılmalıdır.

GELİRİ KORUYACAK DÜZENLEMELER

* Covid-19 ile mücadelede işçilerin hak kayıplarına yol açacak esnek çalışma biçimleri yerine istihdamı ve geliri koruyacak düzenlemelerin yapılmalıdır.

* Acil ve zorunlu mal ve hizmet üretimi dışında bütün işler 15 gün süreyle durdurulmalıdır. Zorunlu olarak çalışanların sağlık koşullarının sağlanması bakımından Covid-19 testinin yapılması dahil tüm sağlık önlemleri artırılarak azami düzeye yükseltilmelidir.

* Yasal bir dayanağı olmadan keyfi bir şekilde güvenlik soruşturmasında geçirilmeyen ve KHK ile ihraç edilen emekçiler göreve başlatılmalı/iade edilmelidir.”