Halkların Demokratik Partisi (HDP) Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, işçilerin yaşadığı hak gasplarına ilişkin partisinin İstanbul İl Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu da katıldı. 

Açıklamayı yapan Köse, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de işçi ve emekçilerin salgından en fazla etkilenen kesimlerin başında geldiğini söyledi. Salgın döneminde işsizlik ve yoksulluğun alabildiğine arttığının altını çizen Köse, “Geçim zorluğu tüm araştırmalarda en öncelikli sorun olmaya devam ederken, geçinemeyenlerin oranı giderek artmaktadır. Tüm kesimler sürekli gelir kaybına uğramakta, birbiri ardına gelen zamlarla baş edememektedir. Geçim derdine düşen halkın borcu artmakta, iflaslar ve icralar büyümekte; halk yoksullaşmakta, esnaflar iflas etmekte, yandaşlar ve bankalar ise zenginleşmektedir” diye konuştu.  

ÖNLEMLER GÖSTERMELİK

Salgına karşı iktidarın aldığı önlemlerin göstermelik olduğunu vurgulayan Köse, işçi ve emekçiler için hiçbir önlemin alınmadığını, buna karşı çıkan emekçileri ise işsizlik ve açlıkla tehdit ettiğini dile getirdi. İktidarın emekçilere dönük siyasal baskıların dışında, ekonomik baskıları da çeşitli biçimlerde uyguladığını ifade eden Köse, “Çalışma yaşamında karşılaşılan haksızlıklara karşı çıkanları ise işsizlik beklemektedir. Bir kısım işçi de ücretsiz izin adı altında gizli işsizliğe mahkum edilmektedir. İşsizlik 10 milyona ulaşmış durumda ve her geçen gün artmaktadır” dedi. 

YASAK ANLAMSIZLAŞTI

16 Nisan 2020’de İş Kanunu’nun geçici 10'uncu maddesiyle istihdam güvencesi sağlamak amacıyla işten çıkarmalara resmi olarak yasak getirildiğini belirten Köse, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Pandemi sürecinde başka gerekçeyle işten çıkarmanın mümkün olmadığını gören patronlar işten çıkarma yasağını anlamsız hale getiren bu istisnayı yaygın biçimde uygulamaya başladılar. Bu yasayla birlikte işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması, işçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması, işçinin işverene ve aile üyelerinden birine sataşması, işyerine sarhoş ve uyuşturucu madde almış olarak gelmesi, işçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması gibi maddeler getirildi. Patronlar bu maddeleri gerekçe göstererek, herhangi bir ispat yükümlülüğü altına girmeden işçiyi işten atabilmektedir. Üstelik işten çıkarmada hangi davranış nedeniyle işten çıkardığını da belirtmek durumunda değildir.” 

İŞÇİ MÜCADELESİ BASTIRILIYOR

Yasayla birlikte işçilerin hak etmediği bir suçlama ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Köse,“Patronlar her hak arayışında işçilerin karşısına İş Kanunu’nun 25’inci maddesi ile çıkıp işçileri işten çıkmaktadır. Son aylarda, hemen hemen her sendikalaşma girişimi işten atmayla, bir başka deyimle Kod 29 nedeniyle işten atma ile bastırılmak istenmektedir. Yasa en çok kadın işçileri zorluyor. ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller‘ ibaresi kadınların yeni bir iş ararken veya yeni bir işte çalışırken daha fazla mobinge, tacize, ayrımcılığa ve cinsiyetçi baskılara uğramasına sebep olmuştur” diye ifade etti.

YAPTIRIM YOK

Salgın sürecinde işverenler işten çıkarma yasağını delmek için Kod 29'u kullandığını belirten Köse, “Bu uygulama emekçilerin büyük mağduriyetler yaşamasına yol açmaktadır. İşverenin haksız yere KOD 29’u kullanması halinde ise herhangi bir yaptırım uygulanmamaktadır. Kod 29, işverenlerin emekçilere yönelik kullandığı hukuk ve gerçek dışı bir silaha dönüşmüştür. Bu kapsamda HDP olarak Kod 29 başta olmak üzere emekçilere yönelen her tehdit ve haksızlığa karşı çıkacağız. Hakları için mücadele eden işçi ve emekçilerin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘YASAYI GERİ ÇEKİN’ ÇAĞRISI

Açıklamanın ardından kısa bir konuşma yapan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, salgın sürecinde işsizler ordusuna yenilerinin eklendiğini ifade etti. Kod 29’la işçilerin tüm haklarının gasp edilmek istendiğini dile getiren Gülüm, iktidara çağrı yaparak bu yasanın bir an önce geri çekilmesini istedi.

TEK SİLAH DAYANIŞMA

HDP Milletvekili Musa Piroğlu ise işçi sınıfının tüm kazanılmış haklarının ciddi saldırı altında olduğunu söyledi. İşsizliğin çok büyüdüğünü dile getiren Piroğlu, “İktidar işçileri patronların iki dudağı arasında sıkıştırmış durumda. Salgın süreci patronlar için fırsata çevrildi. İşçilerin büyük kısmı kölece yaşam koşullarında çalışmakta. İktidarın çıkardığı tüm yasalar patronlar için çıkarıldı. Bu saldırılara karşı emekçilerin tek silahı dayanışmadır” şeklinde konuştu.