Koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde daha da derinleşen ekonomik kriz en çok emeklileri olumsuz etkiliyor. Ülkedeki 13 milyon civarındaki emeklinin büyük bir kısmı aldığı maaş ile geçinmekte zorlanıyor. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) verilerine göre emeklilerin yüzde 60’ına yakını, yani 7 milyon 900 bini asgari ücretin altında maaşa çalışıyor. Yine aynı raporun verilerine göre emeklilerin yüzde 47’si ya çalışmaya devam ediyor ya da iş arıyor. 

Emekli maaşlarındaki erime Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine de yansımış durumda. Bakanlık verilerine göre 2018 yılında asgari ücretin altında maaş alan emeklilerin oranı yüzde 11.9 iken, bu oran 2020 yılında yüzde 49.3’e çıktı.  

Tüm Emekliler Sendikası Giresun Temsilciliği üyeleri, yaşam şartlarını ve sıkıntılarını Mezopotamya Ajansı'na anlattı.  

ÇALIŞMAYA DEVAM

7 yıldır emekli olduğunu aktaran Halil Karavelioğlu, ilk dönemlerde geçim sıkıntısı yaşamadığını ancak güç geçtikçe bu durumun tersi bir hal aldığını belirtti. Tüm yaşamsal ihtiyaçlarını hesap ederek aldıklarına dikkati çeken Karavelioğlu, “Bu sadece yeme içme ile ilgili tarafı. Gezmek ve tatil yapmak benim hakkım. Bunların hesabını artık unuttuk. Çocuğumun yanına gitmek, torunumu görmek gibi şeyler lüks oldu. Bunu bile çocuklarımın desteği ile yapabiliyorum. Bugün asgari ücret 2 bin 825 TL. Benim aldığın maaş 2 bin 400 lira. Onun yarısı kredi borçlarıma gidiyor. Emekli makine mühendisi olarak hala yapı denetim şirketinde çalışıyorum. Bu benim geçinebilmem için yardımcı oluyor” dedi. 

EMEKLİLERE 'BİRLİK' ÇAĞRISI  

Emeklilerin durumunun kendilerine verilecek olan destekle değişebileceğine vurgu yapan Karavelioğlu, “İktidarın sermayeden yana değil emekten yana bir iktidar olması ve buna göre emekliler için yeni bir geçim endeksi oluşturması gerekiyor. Bunun yanında emeklilerin bir araya gelip, sendikalı olmaları iktidarları zorlayacaktır. İktidarlar ne kadar sermayeden yana olursa olsun 8 milyon emeklinin bir araya gelmesi emeklilerin milli gelirden aldığı payı artıracaktır” diye belirtti. 

ÇÖZÜM SOSYALİST DÜZENDE

Emekli öğretmen Köksal Önder, aylık 3 bin TL'ye geçinemediklerini ifade etti. Emeklilerin büyük kısmının bin 500 TL civarında bir aylıkla geçindiğine dikkati çeken Önder, “Birçok kişi hep yukarıdakiler ile kendini kıyaslıyor. Ben de kendimi Avrupa ülkelerindeki emekliler ile karşılaştırıyorum. Onların yazın tatil, kışın da kültür turizmi planları var. Bunları sadece düşünebiliyorum. Ya da nasıl bir kültür turuna çıkabileceğimi sadece düşünüyorum. Kanada’da emekli olan insanlardan ne farkımız var? Onlar emekli olunca bizim ülkemizde gezebiliyor. Ama ben sadece internetten onların ülkesini gezebiliyorum” diye dert yandı. 

Sorunlarının, sosyalist bir düzen ile çözüme kavuşabileceğini vurgulayan Önder, “Emeklinin 65 yaşından sonra çalışmayıp gezmesi gerektiği gibi bir zihniyetine sahip olmamız lazım. Bu zihniyet olmadığı sürece çözüm yok. Kendimizi sınırladığımız sürece hiçbir şey yapamayız” ifadelerini kullandı. 

'EK İŞ OLMAZSA AÇIZ'

Açlık sınırının altında bir maaş aldıklarını ve geçinemediklerini söyleyen Davut Bayrak ise, emeklilerin 25 yıl boyunca rahat bir yaşam yaşama umuduyla çaba sarf etiklerini kaydetti. Fakat bunun mümkün olmadığını emekli olduktan sonra anlamaya başladıklarını ifade eden Bayrak, halen çalışmaya devam etmesinin ise bunun kanıtı olduğunu dile getirdi. Bayrak, şunları söyledi: "Ek bir iş yapmadığımız sürece açız. Çocuklarımızın eğitimi ve evin kirası gibi durumları karşılayamıyoruz. 2 bin 300 lira aylık gelirim var. Bunu bin TL'sini kiraya veriyorum. Faturalar ve çocuklarımın masrafı üstüne koyunca bu para bana yetmiyor. Köyde günlük işlere gitmek zorunda kalıyorum.” 

Sorunların çözümünün sistem değişikliğiyle mümkün olacağını söyleyen Bayrak, “Bunun için de bütün emeklilerin örgütlenip, mücadele vermesi gerekiyor. Biz de bunun için sendikalarda mücadele ediyoruz. Devletin, sosyal bir devlet olarak emeklilerin eğitim, sağlık ve ulaşım gibi haklarını sağlanması gerekiyor" diye konuştu. 

MA / Tolga Güney