Yeni yılın ilk sabahı açıklanan zam oranları arasında en önemlisi kademeli olarak yüzde 50 ile yüzde 125 arasında değişen elektrik zammı oldu. Ayda 150 kilovatsaatlik tüketim sınırına kadar yüzde 50 zam yansıyan faturalar, bu sınırdan sonra kademeli olarak yüzde 125’e kadar çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, İzmir’de 2022 yılı Ocak ayında geçen aya göre fiyatı en fazla artan ürün yüzde 69,97’lik artışla elektrik ücreti oldu.

Açıklanan zam oranlarının ardından Türkiye’nin dört bir yanında protestolar yaşandı. Yurttaşlar ve esnaflar elektrik faturalarının bu kadar yükselmesine tepki gösterirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Ocak günü aylık kullanım sınırını 150’den 210 kilovatsaate çıkardı. Fakat bunun da yeterli olmadığını belirten yurttaşlar, zamlı faturaların gelmeye başlaması ile birlikte tepkilerini yükseltti.

Bu tepkiyi gösterenlerden birisi de İzmir Buca ilçesinde fırın işleten Azad Kızıl. Kızıl’ın 13 yıldır işlettiği fırına gelen faturada bir ayda 2 kattan fazla fark yaşandı. Ocak ayında 6 bin 768 lira gelen fatura, bu ay 17 bin 131 liraya çıktı. Buna tepki gösteren Kızıl ise, çareyi mum ışığında ekmek satmakta buldu. Akşam saatlerinde fırın içindeki ampulleri açmayan Kızıl, mum ışığında satış yaparak zamları protesto ediyor. 

17 BİN FATURA GELDİ

Elektrik faturasının yüksek gelmesinden kaynaklı bu protestoyu yaptığını vurgulayan Kızıl, “Elektrik faturamız 6 bin gelirken, bu ay 17 bin lira fatura geldi. Bu da bizi ayakta duramaz hale getirdi. Daha doğalgaz faturası gelmedi. Yakıt masraflarımız günlük 2 bin liraya yaklaşmış durumda. 2 bin lira da bin ekmeğe denk geliyor. Günlük bin ekmeği, elektrik şirketlerine haraç öder gibi ödüyoruz. Elektrik faturasını bir ay ödemesek hemen keserler. Bizi tamamıyla kilitlemiş durumdalar” dedi.

SERMAYE ERİDİ

6 yıldır ticaretten kazanım elde edemediklerini söyleyen Kızıl, durumlarının sürekli kötüye gittiğini aktardı. Devletin un fiyatlarına müdahale ettiğini belirten Kızıl, “Ama maya, tuz, su var. Ekmek sadece undan ibaret değil. Bu işletme 13 senesini doldurdu. Biz ilk defa burayı kapatma noktasına geldik. Eskiden ‘krizler gelip geçici’ diyorduk. Ama artık öz sermayemiz de eridi bitti. Fırıncılık tarihinde ilk defa para yatırmadan un gönderilmediğini gördük. Daha önce un fabrikadan alınır parası daha sonra verilirdi. Şimdi fabrikalar ‘para gönderirsen ununu veririm’ diyor. Yanımda çalışan insanlar var. Asgari ücret vermekte zorlanıyorum. Biz kendimize fedakarlık yapmıyoruz. Fedakarlığı hükümete yapıyoruz” diye belirtti.

EKMEK ALACAK PARA YOK

İnsanların cebinde ekmek alacak parası olmadığını dile getiren Kızıl, “Kredi kartından 1-2 ekmek alanlar var. Kimse durumdan hoşnut değil. Amacım elektrik şirketlerini protesto etmek. Halkın kaynaklarını kullanarak ürettikleri elektriği halka fahiş fiyatlarla satıyorlar. Talebimiz esnafa yardım eli uzatılması. Bu zor koşullardan esnaf kurtulmazsa ülke batar. Bizim gibi binlerce esnaf var. Durumlar böyle giderse fırıncıların birçoğu kapatmayı ya da satmayı düşünüyor. Bir an önce bu duruma müdahale edilmesini istiyoruz” diye konuştu.

MA / Tolga Güney