Demokrasi İçin Birlik, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen 2021 yılı bütçesine ilişkin açıklama yaptı. Yazılı olarak yapılan açıklamada, bütçenin savaşa, ranta ve sermayeye ayrıldığı, işçi ve emekçilere ise yeni vergi yükleri bindirildiği, bu durumun yoksulluğu daha da derinleştireceğine dikkat çekilerek, öneriler sıralandı.

Halkın ödediği vergilerle sağlanan kaynakların halkın ihtiyaçlarına değil, sermayeye ve savaşa harcandığı vurgulanan açıklamada, 2021 bütçesinde kadına, emekçiye ve yoksula yine yer olmadığına yer verildi. Salgın ve ekonomik krizin yoksulluğu derinleştirerek devam ettiğine değinilen açıklamada, “2021 bütçesi halkın eğitim sağlık, beslenme, barınma gibi acil ihtiyaçlarına, kadınları şiddete karşı koruyacak ve eşitliği sağlayacak önlemlere değil, ülkenin kaynaklarını yağmalayan yerli ve yabancı sermayeye, savaşa, dindar ve kindar nesiller yaratmaya harcanıyor. Ücretliler ve emekliler yoksulluğa mahkûm edilirken, salgın döneminde sağlık ve eğitime yapılması gereken hayati yatırımlara bütçede yer yok. 2021 bütçesi, bütçenin asıl kaynağı olan işçi ve emekçilerin yaşadığı iş ve gelir kaybını giderecek, acil ekonomik ve toplumsal ihtiyaçları karşılayacak önlemlerden uzak” denildi. 

‘BÜTÇE HAKKI YOK SAYILDI’

Açıklamada, yurttaşların, toplum örgütlerinin, meslek odalarının ve sendikaların bütçe yapım sürecine katılmasını ve denetlemesi anlamına gelen bütçe hakkının yine yok sayıldığına işaret edilerek, “Bütçe Saray’da hazırlandı ve bütçe teklifinin Meclis’e sunulması için öngörülen Anayasal süreye uyulmadı. 17 Ekim’de Meclis’e sunulması gereken bütçe, 21 Ekim’de sadece Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerine sunulabildi. Böylece yurttaşlar adına yasama görevi yapan Meclis’in en önemli hakkı olan bütçe hakkı gasp edildi. Anayasa çiğnendi. Meclis’in bütçe hakkına diğer saldırı da bütçede öngörülen borçlanma limitlerine uyulmaması ve Meclis’e sunulmadan bir torba yasayla borçlanma limitlerinin artırılması sonucunda ortaya çıktı. Bu da yetmiyormuş gibi, bütçeleme esasları torba yasayla değiştirilerek iktidarın kamu özel işbirliği (KÖİ) adı altında yürüttüğü müşteri garantili projelere ayrılan kaynak gizlendi. Artık ne kadar garanti ödemesi yapılacağına dair sınıflandırma kalemleri bütçede gösterilmeyecek. Bu projelere 2020 Bütçesi’nde 18.9 milyar TL ayrılmıştı” ifadelerine yer verildi. 

VERGİ ADALETSİZLİĞİ

Vergi adaletsizliklerine de değinilen DİB açıklamasında, “2021 Bütçesi’nin eşitsizlikleri ve yoksullaşmayı artırması bir yana adaletsiz vergi sistemiyle bütçenin yükü emekçilere ve yoksullara yükleniyor. Bütçenin yükü, dolaylı vergilerle yoksul çoğunluğa yüklenirken, ücretli çalışanların vergileri kaynakta kesiliyor, işverenler ise vergilerini giderlerini düştükten sonra izleyen yılda taksitle ödüyor ya da sık sık çıkarılan vergi aflarıyla hiç ödemiyor. Sermayedarların gelirleri istisna ve muafiyetlerden yararlanırken emekçiler milli gelir paylarının iki katından fazla yük taşıyor. Cumhurbaşkanı’na Kurumlar Vergisi’nde indirim yetkisi veren düzenleme ise servet sahiplerine, büyük holdinglere yeni müjdelerin habercisi gibi duruyor. Çin’den daha düşük hale gelen asgari ücretten vergi kesilmeye devam edilirken büyük sermayenin vergi yükü de halkın omuzlarına bindiriliyor” denildi.  

‘SAVAŞ BÜTÇESİ KAYNAKLARI TÜKETİYOR’

Dışarıda ve içeride sürdürülen savaş ve çatışma politikaları ile topluma yönelik artan baskıların krizi derinleştirdiğine dikkat çekilen açıklama, şöyle devam edildi: “2021 yılında savunma ve güvenlik harcamalarına örtülü ödenek hariç ayrılan miktar 148 milyar TL. Bu rakamın içinde Cumhurbaşkanlığına bağlı tüm örtülü ve yedek ödenekler, Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynakları, iç ve dış güvenliğe ilişkin bazı kalemler ve kayıtlara geçmeyen tüm gizli harcamalar yok. 2021’de Cumhurbaşkanın hesap vermeden kullanacağı örtülü ödenek miktarı yedek ödenekle birlikte 16 milyar TL. Savunma ve güvenlik harcamalarındaki artış, ülkenin kaynaklarını tüketir, savaştan beslenen yandaş savaş sermayesi yaratırken, savaşçı ve yayılmacı politikaların ve içerde toplumsal muhalefete baskının artacağını gösteriyor.”

ÖNERİLER

Bütçenin ranta değil halkın acil ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya harcanması gerektiğine işaret eden DİB, önerilerini şöyle sıraladı:

*Müşteri garantili kamu özel işbirliği projeleri ( KÖİ) iptal edilmeli.

* Minimum refah seviyesinin altında olan tüm yurttaşlara, doğrudan gelir desteği sağlanmalı. Kademeli olarak 18 yaşından sonra bu topraklarda yaşayan herkese verilecek bir temel gelir uygulaması hayata geçirilmeli.

* Ücretsiz internet insan hakkıdır. Her haneye ücretsiz internet sağlanmalı.

* Şehir Hastaneleri acilen kamulaştırılmalı.

* Elektrik, su, doğalgaz ücretsiz olmalı.

* Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, dolaylı vergiler azaltılmalı, ranttan vergi alınmalı.

* Kaynakların bölüşümünde toplumsal cinsiyet eşitliği gözetilmeli. Bütün yurttaşları ve demokrasi güçlerini bu talepler etrafında birleşmeye, salgının ve krizin bütün ağırlığını halkın sırtına yüklemeye çalışan saray bütçesini teşhir etmek için mücadeleye çağırıyoruz.”