Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun, 2021'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme görüşmeleri devam ediyor. Derinleşen ekonomik krizle birlikte milyonlarca çalışanın gözü komisyonuna çevrilmişi durumda. Bu kapsamda birçok parti ve sendika asgari ücrete ilişkin görüşlerini beyan ederken, tüm çabalarına rağmen geçinememekten dert yanan işçiler insanca yaşam için işçi ve emekçilerin mücadelelerinin önemine dikkat çekti.

‘GEÇİNEMİYORUZ’

Bir restoranda aşçı olarak çalışan Yüksel Yıldız, yaşanan krizin her geçen gün daha da derinleştiğine dikkat çekerek, insanca bir yaşam için işçi ve emekçilerin mücadelelerinin önemine değindi. İşçi ve emekçinin zaten kötü olan durumunun pandemiden sonra daha da kötüleştiğini anlatan Yıldız, kötü gidişatın asıl nedeninin iktidarın ekonomik politikaları olduğunu söyledi. Milyonlarca insanın artık geçinemediğini, evine ekmek dahi götürmediğini aktaran Yıldız, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na işçi ve emekçinin durumunu gözeterek karar vermeleri çağrısında bulundu.

‘HER HAKKIMIZA GÖZ KOYUYORLAR’

19 yaşında olan Mehmet Can, ailesinin geçim sıkıntısı yaşadığı için okulu bırakıp çalışmak zorunda olduğunu dile getirdi. Bir firmanın sevkiyat bölümünde asgari ücretle çalışan Can, asgari ücretin bir aileye değil bir kişiye dahi yetmediğini belirtti. Can, hayat pahalılığı nedeniyle evde üç kişi çalışmalarına rağmen geçinemediklerini ifade ederek, ciddi bir ekonomik krizin yaşandığını ve krizin faturasının ise işçi ve emekçilere kesildiğinin altını çizdi.  Aynı zamanda Gençlik Meclisleri üyesi olan Can, milyonlarca gencin Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borçlarını ödemek için sömürü düzeninde çalıştığına dikkati çekerek, “Güvenceli iş olması ilk önceliğimiz. Devlet, tazminatımızdan eğitim haklarımıza kadar her hakkımıza göz koyuyor. Asgari ücret kesinlikle yoksulluk sınırının üstünde olmalı” dedi.

KRİZİN FATURASI EMEKÇİLERE

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Dev-Turizm İş Sendikası Marmara Bölgesi Eğitim Uzmanı ve 4. Vardiya Temsilcisi Kezban Konukçu da işçi sınıfının zorlu bir süreçten geçtiğini söyledi. Dünya çapında yaşanan siyasal krizlerin pandemi süreciyle daha da derinleştiğini dile getiren Konukçu, “Kapitalizm bu krizden kendine bir çıkış yolu bulamıyorken, işçi sınıfı ciddi baskı, sömürü, taşeronlaşma, güvencesiz çalışma girdabında. Pandemi ile birlikte krizin faturasının işçi sınıfına çıkarıldığını görüyoruz. Bunun en önemli nedeni işçi sınıfının örgütsüzlüğünden kaynaklanıyor” dedi.

‘GELİR GÜVENCESİ OLMALI'

Ülkede milyonlarca işsizin olduğunu, milyonlarca kişinin ise asgari ücretin altında maaş ile çalışmak zorunda kaldığını vurgulayan Konukçu, “Tüm bunlar neo-liberal politikaların sonucudur. Bu anlamda milyonların ilk talebi gelir güvencesi talebidir. İnsanca yaşayabilecek asgari ücretin de sendikamızın önerdiği en az 3 bin 800 TL olmasıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi ve emekçinin yaşam koşullarını gözeterek nihai bir karar almalıdır” ifadelerini kullandı.

MA / Naci Kaya-Berna Kişin