Halkların Demokratik Partisi (HDP) geçtiğimiz ocak ayında Diyarbakır'dan başlattığı “İş ve Aş Buluşmaları”nı İzmir, Van kentlerinin ardından Mersin'e taşıdı. 3 gün sürecek programın ilk gününde, oluşturulan iki ayrı heyet ile bir dizi ziyaretlerde bulunulup, farklı kesimlerle temas kuruldu.

Partinin Ekonomi Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, Emek Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eş Sözcüsü Samet Mengüç ve HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz’den oluşan heyet, temaslarına Tarsus Yaş Sebze ve Meyve Hali esnafını ziyaret ederek başladı.  Partililerin eşlik ettiği heyeti, Tarsus Yaş Sebze ve Meyve Halciler Derneği Başkanı Ali İlk ile dernek yöneticileri karşıladı.

‘SORUN BİZDE DEĞİL İKTİRDADIR’

Hükümetin kendilerini “günah keçisi” olarak lanse ettiğini ancak sorumlunun yürütülen politikaların uygulayıcısı iktidar olduğunun altını çizen İlk, ürün fiyatlarının arz talep doğrultusunda değiştiğini kaydederek, “Esas sebze ve meyveyi, tek ele indirgemeye çalışan zihniyet iktidardır. İktidar, kendine bağlı tek el market zincirleri kurmuş. Bunları da zengin etmeye çalışıyorlar. Sorun bizde değil iktidardır” dedi. 

Milletvekili Garo Paylan ise, teşekkürlerini sunarak, 2021 yılı boyunca Türkiye’nin her yerinde olacaklarını belirtti. Paylan, “Halkımızın temel ihtiyaçları karşılanmadı, halka değil Saray’a yatırıldı. Halkın derdini yani sizi dinlemeye geldik. Zincir market lobisi çok güçlü ve iktidara yakın. Halciliği yok etmeye çalışıyorlar. Bizde buna karşıyız. Zincir marketlerin şehir dışına çıkarmaya çalışıyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.

‘HEDEFE KONULUYORUZ’

Toplantıya katılan esnaflar ise, hal esnafı ve çiftçinin kazanmadığını söyledi. Çiftçinin ürünlerinin tarlada kaldığını kaydeden esnaflar, “Çiftçi de mağdur halk da. Aracılar terörist ilan ediliyor. Burada sattığımız ürünler, zincir marketlere 10 katı satılıyor. Ancak hedef konulan biziyiz. Yeni çıkarılacak yasayla her şey saraya bağlanacak. Karnabahar burada 3 lira, ama zincir marketlerde 5 lira. Hadi orada aracı yok, nasıl oluyor da 5 lira oluyor. Aracısız aynı fiyata satıyorsun. Bu nasıl iştir? Ama biz hedefe konuluyoruz. Komisyoncusu da çiftçisi de mağdur. Hükümetin yürüttüğü bu politikalar yanlış” dedi.

‘ÇİFTÇİ KADERİNE TERK EDİLMİŞ’

Sadece esnafın değil tüm Türkiye’nin perişan olduğuna dikkat çeken esnaflar, “Tarladan malı bedava alsanız bile 2 lira maliyeti var. Haliyle biz nasıl oluyor da pahalıya satıyoruz. Bize terörist diyorlar, mal az şimdi de gitmiyor. Tohum, gübre her şeye dışarıya bağımlıyız, bu durum fiyatlara yansıyor. Çiftçi kaderine terk edilmiş. Bilinçsiz bir şekilde üretim var. Pahalı olursa terörist ucuz olunca olmuyoruz. Cılız sesler çıkıyor, sesimizi çıkarırsak hedef oluyoruz. Bundan kaynaklı sizden yardım ediyoruz. Dünyanın her yerinde çiftçiye destek olunur ama Türkiye’de değil. Gemiye mazot ucuza veriliyor ama çiftçiye 10 katına veriliyor. Geçen yıla oranla tohum, gübre fiyatı iki katına çıkmış. Bu durum herkese yansımış. İktidar, her şeyi toz pembe gösteriyor. Destek verdiklerini söylüyorlar ama bu yansımıyor” ifadelerine yer verdi.

‘AKP'LİYİM AMA SÖZLER TUTULMADI’

Ürettikleri ürünleri satmak için hale geldiğini belirten bir çiftçi, “Kabağı bir liraya satıyoruz, İstanbul’da 10 lira. Ben üreticiyim, komisyoncunun suçu yok. 60 dönümlük alanda üretim yapıyorum. Ama bana verilen mazot ve gübre desteği bin 200 lira. Sen hiç verme daha iyi,  ben istemiyorum. Kabağı bir lira satmıyoruz, iki lira satsak ancak kurtarırız” diye belirtti. 

AKP’li olduğunu belirten bir çiftçi, “AKP’liyim. Ancak çiftçiye verilen sözler tutulmadı. Havacılara, gemicilere mazot desteği ver ama çiftçiye verme. Çiftçi konusunda çok şikayetçiyim. Seçimden seçime gelmesin. Keşke AKP’li vekil gelse ona da söylesem. Çiftçi borçlu, çiftçi bitti mi Türkiye’nin beli kırılır. Çiftçi ayakta kalmazsa Türkiye batar. Gırtlağına kadar borçluyum” diye konuştu. 600 dönüme ektiği ürünün tarlada kaldığını aktaran bir başka çiftçi ise, “Traktörümü satılığa çıkardım. Konuşmaktan bile aciziz. Ürünü mecbur zararına veriyoruz. Borcumuz gittikçe artıyor” diyerek tepkisini dile getirdi.

Esnaf ziyaretinin ardından heyet, Tarsus’ta bulunan parti binasına geçti. 

İKİNCİ HEYET TOROSLAR İLÇESİNE GİTTİ

HDP Ekonomi Komisyonu üyesi ve İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, HDP Ekoloji Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Naci Sönmez, Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüsü Menekşe Kızıldere, İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’ın aralarında bulunduğu ikinci heyet ise, Toroslar ilçesine bağlı kırsal Ayvagediği Mahallesi’ni ziyaret etti. 

Heyet, bir araya geldikleri mahallenin muhtarı ve sakinlerinin sorunlarını dinledi.

TAŞ OCAKLARININ TOZU HAYATI DURDU

En önemli sorunlarının mahallelerinde kurulmak istenen taş ocağı olduğunu dile getiren Muhtar Ayhan Güneli, doğaları ve yaşam tahrip eden taş ocaklarından dolayı mahalle sakinlerinin evlerinden dışarı çıkamadığını, besledikleri hayvanların ise yuttukları tozlardan dolayı öldüğünden yakındı.

DİNAMİTLERDEN EVLER HASAR GÖRDÜ

Hali hazırda bir taş ocağı bulunan mahallelerine 4 tane daha taş ocağı yapılmak istendiğini söyleyen mahalle sakinleri ise, mahallelerine yapılan yol da taş ocaklarının kurulmasın için kullanıldığını belirtti. Taş ocaklarında kullanılan dinamitlerden dolayı evlerinin hasar gördüğünü anlatan yurttaşlar, yine mahallelerinin etrafındaki ağaçların kesildiğini paylaştı.

Mahalle sakinlerinin dinleyip notlar alan HDP heyeti, sonrasında ziyaretlerine Akdeniz ilçesine bağlı Karaduvar Mahallesindeki Balıkçılar Kooperatifi ve çarşı esnafını ziyaret ederek devam etti.