Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında son toplantısını gerçekleştirdi. Buna göre asgari ücret, brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi.

Toplantının ardından canlı yayında açıklamalarda bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Asgari ücret geçen yıla göre 500 lira artmıştır, yüzde 21,56 oranında yükselmiştir." dedi. Bakan Selçuk, “Verdiğimiz asgari ücret desteğini bu sene tüm işletmeler için 756 lira olarak sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.

DİSK: İŞÇİLER AÇLIĞA MAHKUM BIRAKILDI

2021 yılı için belirlenen asgari ücret miktarına tepki gösteren DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ücretin enflasyon karşısında gerileyen milli gelirin artışından pay almadığını belirterek, “İşçiler bir kez daha sefalete ve açlığa mahkum bırakılmıştır” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 4 Aralık’ta başlayan 2021 asgari ücret görüşmeleri, bugün yapılan toplantıyla son buldu. Görüşmelerin bitmesiyle birlikte 2021 asgari ücreti net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi. Belirlenen miktara tepki gösteren Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ücretin enflasyon karşısında gerileyen milli gelirin artışından pay almadığını söyledi. Çerkezoğlu, “Bu fiyatla emekçilerin geçinmesine olanak yoktur. İşçiler bir kez daha sefalete ve açlığa mahkum bırakılmıştır” dedi.

‘YAŞAMAM MÜMKÜN DEĞİL’ 

DİSK Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, belirlenen fiyata şaşırmadıklarını ifade ederek, asgari ücretin ihtiyaçları karşılamayacağını vurguladı. Asgari ücretin tek bir kişi üzerinden hesaplandığını, fakat ailesi ve tüm gereksinimleri göz önünde bulundurularak belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Serdaroğlu, “Sadece gıdaya ayrılan bütçeyle bile açlık sınırında bir ücret. Ücretin belirlenmesinde uluslararası standartlar göz önünde tutulmalı. Belirlenen ücret yeniden gözden geçirilmeli. Bütün işçileri temsilen konfederasyonlar mücadeleye dahil olmalı. Toplu sözleşme süreci gibi belirlenme metodu uygulanmalı. Grev hakkı tanınmalı” diye belirtti.

GENEL GREV ÇAĞRISI 

Belediye işçisi Ali Sönmez, komisyonun kime hizmet ettiğinin belli olduğunu belirterek, “İşçilerin içinde olmadığı bir komisyon, doğal olarak işçilerin ihtiyacına uygun bir ücret belirlenmesini bekleyemeyiz. Bundan sonraki süreçte işçiler ve konfederasyonlar olarak sadece açıklamalar değil, üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız. Gerçek anlamda sefalet ücretine karşı mücadeleyi başlatmalıyız. Konfederasyonların sadece ‘kabul etmiyoruz’ demesi yetmez. İşçileri genel greve hazırlamalılar” ifadelerini kullandı. 

'ÖRGÜTLENMELİYİZ’

İşçilerden Tuana Öztunçel ise belirlenen ücretin kabul edilemeyeceğini dile getirerek, “Bizlerin, ‘insanca bir asgari ücret ve asgari ücretin vergi dışı bırakılması’ talepleri göz önünde bulundurulmadan açıklanan bir ücrettir. Açıklanan ücret tamamen işçilerle dalga geçmektir. Belirlenen ücrete karşı işçiler olarak bir araya gelmeli ve örgütlenmeliyiz. Biz örgütlenmedikçe, bir şeyleri yüksek sesle söylemedikçe hiçbir şey düzelmeyecek” diye konuştu. 

KESK: ASGARİ ÜCRET Mİ , KURU EKMEK ÜCRETİMİ ?

KESK, belirlenen yeni asgari ücrete "Asgari ücretlinin payına kuru ekmeğe denk düşen bir artışı reva görmüştür" diyerek itiraz etti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2021 yılına dair belirlenen 2 bin 825 TL’lik asgari ücret rakamına ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Asgari ücret mi, kuru ekmek ücreti mi?” başlıklı açıklamada, günlerdir sonuçlarından etkilenecek milyonların yaptığı tüm çağrılara kulaklarını tıkayan iktidarın bir kez daha sermayenin istediği oranı açıkladığı ifade edildi.

‘MİLYONLARIN KAYIPLARI TELAFİ EDİLMEDİ’

Belirlenen asgari oranın tek bir işçinin asgari geçim haddinin bile altında olduğu için sefalet koşullarının devamını ifade edilen açıklamada, “İnsan onuruna yaraşır bir ücreti işçilere, emekçilere çok gören iktidar tercihini sermayeden yana koymaya devam etmiştir. Geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 27’yi ve geniş tanımlı işsizlerin sayısının 10 milyonu bulduğu, gerçek enflasyon rakamının yüzde 40’ları geçtiği, markette pazarda fiyatların el yaktığı, pandemide yoksulluğun iyice derinleştiği koşullarda açıklanan oranlar asgari vicdandan da eser kalmadığını göstermektedir” denildi.

Açıklamada, asgari ücretin vergi dışı bırakılması talebinin bir kez daha görmezden gelinmesi gibi milyonlarca asgari ücretlinin milli gelirden pay verilmemesi nedeniyle yaşadığı kayıpların da telafi edilmediği belirtildi.

‘ASGARİ ÜCRETLİ HER AY DEVLETE 751 TL VERGİ ÖDÜYOR’

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un asgari ücretin geçen yıla göre 500 lira arttığı yönünde sözleri üzerine ilişkin ise şunlar kaydedildi: “Bakan 500 TL artışın içine 268,31 TL Asgari Geçim İndirimini (AGİ) dahil ederek ciddi bir artış olmuş algısı yaratmak istemiştir. Oysa biliyoruz ki, AGİ işverenin cebinden çıkmayan bir miktar olup, AGİ düşüldüğünde 2021 yılında bekâr bir işçi için asgari ücret esas olarak 2,557 TL’dir. Öte yandan, 2021 yılında asgari ücretle geçinen bekâr bir işçinin maaşından her ay 500,85 TL sigorta primi, 35, 77 TL işsizlik sigortası primi, 456,13 TL gelir vergisi, 27,15 TL damga vergisi dolaysıyla 1019,90 TL kesinti yapılacaktır. Bundan 268,31 TL’si AGİ olarak devlet tarafından asgari ücretliye ödendiğinden, bir asgari ücretli her ay devlete 751,59 TL ödeme yapmaktadır.

İktidar işverenlere sigorta prim kesintileri dahil birçok mali muafiyet sağlarken pandemi koşullarında dahi işçiden yapılan kesintilerin en azından bir kısmından feragat etmemiştir. Oysa Saray’ın 4 dakikalık gideri için devletin 2021 bütçesinden ayrılan miktar bir asgari ücretlinin 1 yıllık ücretine denk gelmektedir. Yine 2021 yılında cumhurbaşkanının aylık brüt maaşı 88 bin lira olacaktır.  Asgari ücretliye insanca yaşamaya yetecek ücreti çok gören aynı iktidar 2021 yılında teşvik-istisna gibi gerekçelerle işverenlerden alınacak 230,8 milyar TL’lik vergiden ise vazgeçmiştir. İktidar, asgari ücretliden, kamu emekçisinden, kısacası yüzde 99’dan topladığı toplam verginin dörtte birini sadece vergiden vazgeçme yoluyla sermayeye aktarırken asgari ücretlinin payına kuru ekmeğe denk düşen bir artışı reva görmüştür. 

KESK olarak, milyonlarca çalışanın ve yurttaşın hayatını etkileyen asgari ücretin insanca yaşamın ücreti olması mücadelesinde işçi sınıfının yanında olmaya devam edeceğimizi ifade ediyoruz.” 

BİRLEŞİK METAL-İŞ: İŞÇİLER YILI BOĞUŞARAK GEÇİRECEK

Birleşik Metal-İş, 2021 yılı asgari ücret miktarına dair, “İşçiler ve emekçiler 2021 yılını da açlıkla, yoksullukla boğuşarak geçirmek durumunda kalacaktır” açıklaması yaptı. 

Birleşik Metal İşçileri Sendikası, açıklanan 2021 yılı asgari ücret miktarına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Geçen yıla oranla yüzde 21,5 oranında bir artış yapıldığı ifade edilen açıklamada, “2021 yılı için asgari ücret, asgari geçim indirimi dahil, 2 bin 825 TL olarak açıklandı. Sermaye ve devlet ele vererek işçilere yine açlığı ve sefaleti reva gördüler. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı rakam bile dikkate alınmadı” denildi.

‘2021 AÇLIK VE YOKSULLUK YILI’

“Açıklanan 2 bin 825 TL’den Asgari Geçim İndirimi (AGİ) çıkardığımızda, asgari ücretin aslında 2 bin 557,5 TL olduğunu görüyoruz” denilen açıklamada, AGİ’nin bu tutara dahil edilerek asgari ücretin gerçek tutarından daha yüksek gösterilmeye çalışıldığı ve aslında yapılan artışın sadece 454 TL olduğu kaydedildi. Yoksulluk sınırının 8 bin 437 TL olduğu bir dönemde, 2 bin 825 TL’yle yaşamanın mümkün olmayacağını belirtilen açıklamada, “İşçiler ve emekçiler 2021 yılını da açlıkla, yoksullukla boğuşarak geçirmek durumunda kalacaktır” ifadelerine yer verildi. 

‘KOMİSYON KALDIRILMALI’

İşveren ve hükümetin çoğunluğunu oluşturduğu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan işçilerin beklentisine uygun bir belirleme yapılmayacağı ortaya çıktığının kaydedildiği açıklamada, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu kaldırılmalı, asgari ücret toplu eylem hakkını da içerecek biçimde sendikalarla birlikte belirlenmelidir. Bugün açıklanan asgari ücret tutarının kabul edilmesi söz konusu olamaz. Her gün yapılan zamlar 454 liralık artışı, çok kısa süre içinde eritecektir. Milyonlarca işçi ve emekçinin bu ücretle yaşaması mümkün değildir. Sermayedarlara gelince teşvik üstüne teşvik verenler, borçlarını silenler sıra işçilere gelince kaynakların yokluğundan, ülke ekonomisinden söz ediyorlar. Sermayeye kaynak var, işçilere gelince yok” diye belirtildi.

Türk-İş ise, asgari ücret kararına "Hükûmetin ve patron kesiminin bu kararına muhalif kalıyoruz ve katılmıyoruz" sözleriyle tepki gösterdi.