Tüm dünyada etkili olan koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilediği alanlardan biri de eğitim. İktidarın yanlış politikaları ve yönetememe hali nedeniyle aç-kapa yapılan okullar nedeniyle eğitimde büyük aksaklıklar yaşandı. Yine bu süreçte EBA ve EBA TV üzerinden sürdürülmeye çalışılan eğitime büyük oranda öğrenci imkansızlıklar nedeniyle ulaşamadı. Kontrolsüz açılma kararlarının ardından başlayan yüz yüze eğitim ise salgının yaygınlaşmasına neden oldu. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından yayınlanan raporlara göre yüz yüze eğitimin başladığı 15 Şubat - 11 Nisan tarihleri arasında 3 bin 367 öğretmen, 2 bin 892 öğrenci ve 367 personel koronavirüse yakalanırken, 24 eğitim emekçisi de yaşamını yitirdi.

DENEME YANILMA SÜRECİ

Antalya Valiliği'nin verdiği rakamlara göre; kentte 410 bin 236’sı devlet okulunda olmak üzere toplam 466 bin 507 öğrenci; 26 bin 39’u devlet okulunda olmak üzere toplam 33 bin 225 öğretmen bulunuyor. Pandemi sürecinde kentte eğitim alanında yaşanan süreci değerlendiren Eğitim Sen Antalya Şubesi Başkanı Nurettin Sönmez, eğitimde ciddi bir kaosun yaşandığını ve bunun da Milli Eğitim Bakanlığı'nın izlediği politikalardan kaynaklandığını söyledi. Eğitim alanında bilimsel kriterler üzerinden politika üretilmesi yerine deneme yanılma süreçleriyle kararlar alındığını belirten Sönmez, öğrenci, öğretmen ve velilerin bu süreçten olumsuz etkilendiğini ifade etti. 

EĞİTİME ERİŞİM YOK

Antalya’daki öğrencilerin 3’te birinin uzaktan eğitime erişemediğini ifade eden Sönmez, “Antalya’nın kırsal kesimlerinde ve kenar mahallelerinde yaşayan öğrenciler eğitime erişemedi. Kepez ilçesinde çok sayıda yoksul aile yaşıyor. Burada nüfus fazla, öğrenci sayısı çok ama internet altyapısı çok yetersiz veya yok. Öğrencilerinde uzaktan eğitime ulaşabileceği bilgisayar, tablet ve telefon gibi cihazlar ya yok ya da çok az. Bir evde birden çok öğrenci olunca aynı saatlerdeki derslere katılım neredeyse imkânsız. Bu nedenle kent merkezinde olmasına rağmen uzaktan eğitim alamıyor” dedi. 

Uzaktan eğitimde yaşanan sorunlardan dolayı öğrenciler arasında eşitsizliğin derinleştiğini dile getiren Sönmez, “Özel ders alabilen, özel okullara giden öğrenciler ile eğitime erişemeyen öğrenciler arasında  büyük bir eşitsizlik oluşuyor. Yakın zamanda liseye ve üniversiteye giriş sınavları var ve bütün öğrenciler aynı sınava girecek. Türkiye'de eğitim sisteminin kendisi eşitsizken pandemi  koşullarında yaşanan aksaklıklar eşitsizliği daha da derinleştirdi. Bu eşitsizlik öğrencilerin bundan sonraki yaşamlarını etkileyecek bir eşitsizliktir” diye konuştu. 

FARKLI İŞLERDE ÇALIŞTIRILDILAR

Sönmez, yüz yüze eğitimin yapılabilmesi için öncelikle öğretmenlerin acilen aşılanması gerektiğinin altını çizdi. Bu süreçte öğretmenlere kaymakamlıklar tarafından ek görevlerin de verildiğini hatırlatan Sönmez, öğretmenlerin pandemi sürecinde filyasyon ekiplerinde ve belli dönemlerde yaşlıların bayram ikramiyesinin dağıtımında çalıştırıldığını vurguladı. 

FATURA EMEKÇİLERE

Öğretmenin kendisini korumaya dönük herhangi bir kıyafet verilmediğini söyleyen Sönmez, son bir hafta içinde 6 öğretmenin yaşamını yitirdiğini dile getirdi. Milli Eğitim Bakanı tarafından açıklanan öğretmen ücretlerindeki kesintilere de dikkat çeken Sönmez, "İktidar uyguladığı ekonomik politikalarında işçiyi emekçiyi gözetmeyen, sadece sermayenin çıkarlarını önceleyen bir hat izledi. Oluşturduğu bütçede de bunu gördük. Emekçileri önceleyen bir düşünce yapısı yok. Ülkenin ekonomik olarak uğratıldığı zararın yükünü emekçilere yüklemeye çalışıyorlar. Bu tamamen iktidarın ekonomik olarak ne kadar sıkıştığının göstergesidir” ifadesinde bulundu.