Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzun bir süredir kapalı olan okullar 6 Eylül'de tekrardan açılıyor. Ancak salgına karşı yeteri tedbir alınmaması öğrenci velililerini endişelendiriyor. Eğitim sendikaları ise, sık sık tedbirler noktasında hükümeti ve bakanlığı uyarıyor. 

MASKELİ ÖNLEM YETERSİZ

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, okullar için yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını belirtti. Maske ve mesafeyle tedbirlerin sınırlı tutulduğunu söyleyen Sümbül, artan öğrenci sayısına rağmen okullardaki fiziki koşullarda düzelmenin olmadığına dikkati çekti. Sümbül, “6 Eylül’de okulları açacağız, hazırlıklarımızı yapacağız' diyen bakan affını isteyip gitti. Yeni gelen bakan da hazırlık düzeyine dair yazı yazdı. Ancak okullara baktığımızda hiçbir hazırlık göremiyoruz. Köy okulları kapalı, oysa köy okulları fiziki açıdan çok az sayıda öğrencinin bulunduğu, çok daha rahat eğitim-öğretim görebileceği yerler. Öğrencileri oralardan buradaki okullara taşımayı anlamış değiliz" dedi. 

ÖĞRENCİ VE ÖĞRENCİLERE AŞI 

Sümbül, salgın sürecinde okulların sık sık açılıp kapandığına işaret ederek, bu durumun yaşanmaması için öğretmenler ve öğrencilerin ikinci doz aşılarını yaptırması gerektiğini vurguladı. Ailelerin de aşılanması gerektiğini ifade eden Sümbül, toplumsal bağışıklığın önemine dikkati çekti. Sadece Mersin'de birinci doz aşı oranının yüzde 25’lerde kaldığını kaydeden Sümbül, kentte halen salgın riskinin yüksek olduğunu dile getirdi. 

HAZIRLIK YOK

Okullarda hijyen koşullarını sağlayacak personellerin sayısının da az olduğunu aktaran Sümbül, şunları söyledi: “Sistem atama yapmıyor ve daha çok İŞKUR üzerinden personel gönderiyor. Şu an birçok okulda hizmet yok, çünkü hijyeni sağlayacak personel yok. Pandemi koşullarında sınıfları seyreltmek gerekirken biz de tam tersi kontenjanlar artırılıyor. Havalandırmanın çok iyi yapılması gerekiyor. Çünkü Mersin çok sıcak ve nemli bir yer. Eski havalandırma sistemiyle pandemi koşullarında eğitim-öğretim yapma şansınız yok. Bu koşullar altından bir hazırlıktan bahsetmemiz mümkün değil."

VELİLER TEDİRGİN

Bir çocuğu ortaokula bir çocuğu ise üniversiteye giden kent sakinlerinden Seyithan Gülen, pandemi döneminde yaşadıkları zorluklara değindi. Gülen, "Çocuklarım akademik anlamda 2 yıl kadar geriye gitti. Evde tek bilgisayar olduğu için biri dersteyken diğeri bazen derslere giremedi. Psikolojik olarak da çöküntü yaşadılar. Okullar açıldı, yüz yüze eğitim olacak ve memnunuz. Fakat tedirginiz. Eğitimi tamamen kendi haline bıraktılar. Zaten kötü bir eğitim sistemimiz vardı, pandemiyle birlikte daha da kötüleşti" şeklinde konuştu. 

Gülen, şöyle devam etti: “Birçok velinin aşılanmadığı söyleniyor. Okulların hijyen durumu, sınıfların kaç kişilik olacağı belirtilmiyor. Belirsizlik nedeniyle çocuklarımızın alışverişini dahi yapmadık. Okullar açılıp tekrar kapanacak mı soruları var. Okul servisleri ücretleri yıllık mı olacak, belli değil. Çünkü sözleşmeler imzalanıyor, okul kapanırsa nasıl olacak? Yine okul aidatları çok yüksek, dezenfekten paraları bile veliden isteniyor. Pandeminin yükü velilere bindiriliyor. Milli eğitimin açıklaması bizim için yeterli değil.”

ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİSİ 

İki çocuğu okul okuyan velilerden Filiz Yakar ise, aşıların yapılması ve gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Yakar, "Okullar hiçbir ülkede bu kadar uzun süre kapalı kalmadı. Veliler olarak çok zorluk yaşadık. Çocuklarımdan biri lisede biri üniversitede okuyor. İki yılları boşa geçti. Uzaktan eğitim aldılar ama ne kadar yararlı? Çocukların psikolojileri bozuldu. Asosyal bir yaşamları var. Tamamen internete bağlı bir eğitim alıyorlar. Doğru dürüst bir eğitim almadılar" dedi. 

MA / Esra Solin Dal