Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), bugün başlayan yeni eğitim ve öğretim yılına ilişkin Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde bulunan binalarında açıklama yaptı. Çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı açıklamada, "Anadilde eğitim temel ve evrensel bir haktır. Bu hakkı çiğnemek insanlık suçudur" pankartı açıldı. 

MED-DER Eşbaşkanı Rifat Ronî, yeni eğitim-öğretim yılında da milyonlarca Kürt ve diğer halklardaki çocuğun yok sayılacağını ve bu çocuklara Türkçenin dayatılacağını ifade etti. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi imzacılarından olduğuna dikkati çeken Ronî, buna rağmen Kürtlerin yok sayıldığı ve bunun ırkçı saldırıları da beraberinde getirdiğini söyledi. Ronî, Konya'da Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin ırkçı saldırı sonucu katledilmesini anımsattı. 

ANADİLDE EĞİTİM HAKKI

Ronî, cezaevlerinde de Kürtçe üzerindeki baskıların arttığına işaret ederek, "Kürtçe savunma yapmak isteyenler birçok kez engelleniyor. Cezaevinde Kürtçe yazmak yasak. Kürtçe kitaplar verilmiyor. Kürtçe konuşmak soruşturma konusu oluyor ve ceza veriliyor" dedi. Türkiye'nin "beka" ve "parçalanma" kapsamında anadilde eğitimi ele aldığını kaydeden Ronî, "194 BM ülkesinin 113'ünde çok dilliliğin olduğunu ve çocukların kendi dillerinde eğitim gördüğünü tüm dünya biliyor. Bu durum hiçbir ülkenin bölünmesine neden olmuyor. Hatta çok dillilik insanlar arasında huzuru sağlıyor, birbirlerini daha çok sevmesine neden oluyor. Kürt halkı da tüm dünya halkları gibi çocuklarının kendi dillerinde eğitim görmesini istiyor" dedi.  

'İNKARDAN VAZGEÇİN'

"Ne eksik ne fazla; Kürtler ve Türkler dışındaki diğer halkların çocukların da anadilde eğitim talebi karşılanmalı" çağrısı yapan Ronî, "Eğitim Bakanlığı ve ülke yetkililerini bu yanlıştan dönmeye çağırıyoruz. Asimilasyon ve inkar politikasından vazgeçin. Çok dilli eğitim sistemi hayata geçirilsin ve 98 yıldır hakları gasp edilen Kürt çocuklarından özür dilensin. Kürtler anadillerinde eğitim istiyor" şeklinde konuştu.