Eğitim Sen’den yapılan yazılı açıklamada, “Vaka görülen sınıfları karantinaya alarak ve kimi zaman okulları kapatarak eğitim hizmetinin sağlıklı verilmesinin mümkün olmadığı açık. Öğrencilerin kendi sınıf seviyelerine ait tüm kazanımlardan sorumlu olacağı düşünüldüğünde parçalı okul kapatma veya sınıf karantinasının farklı eşitsizlikler oluşturması güçlü bir olasılıktır. Ayrıca bu yöntemin salgınla mücadelede etkili olup olmadığı da tartışmalıdır. MEB, bu konuda hızlıca sorundan etkilenen tüm kesimlerin temsilcileri ve bilim insanlarıyla bir araya gelmeli ve alınacak önlemlerle bundan sonra izlenecek yol haritasını birlikte belirlemelidir” denildi.

ÜNİVERSİTEDE YARATILIŞ KONGRESİNE TEPKİ

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “4. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” adındaki etkinliğe tepki gösterilen açıklamada, “Tarikatlar ve cemaatlerle ilişkili pek çok kuruluşla birlikte gerçekleştirilen bu etkinlik üniversitenin insan, doğa ve toplum yararına bilim üretmek yerine siyasi iktidarın gereksinimlerini karşılamak için kullanılmasına dönük önemli bir örnek olmuştur” değerlendirmesi yapıldı.

Etkinliğin, halkın vergileri ile finanse edilen bir üniversitede kamu kaynakları kullanılarak yapıldığının altı çizilen açıklamada, “Salgın koşullarında bilime olan gereksinimi her gün yeniden deneyimlerken gerçekleştirilen bu etkinlik, inşa edilmeye çalışılan yeni rejimde üniversitelerin nasıl olacağını da göstermektedir” denildi.

MERKEZİ SINAVLARLA İLGİLİ UYARI

Tüm sınavların yüz yüze yapılacağının açıklandığını ve MEB tarafından çalışma takviminin yayımlandığını hatırlatan sendika, merkezi sınav uygulanmasının eşitsizlik yaratacağını öne sürdü:

“Ara tatil dikkate alınarak sınav takvimleri hazırlandığı için liselerin büyük bir bölümünde sınavlar 2 Kasım 2020 tarihinde başlayacaktı. Ancak kimi ilçe milli eğitim müdürleri, geçtiğimiz hafta okul müdürlerine attıkları mesajla ölçme ve değerlendirme ile ilgili hazırlıklar devam ettiği için sınav konusunda acele edilmemesini istediler. Bu erteleme isteğinin nedeni liselerde sınavların merkezileştirilmesi ise bunun kabul edilebilir bir tarafının olmadığını belirtmemiz gerekmektedir. Merkezileşmiş ve standartlaşmış sınavların yoksullar başta olmak üzere dezavantajlı gruplar açısından eşitsizlik yarattığı açıktır. MEB erteleme isteğinin nedenini ve yapılan hazırlıkları, kamuoyuyla paylaşmak zorundadır. Eğitimde eşitlik yoksa eğitim hak olmaktan çıkar ayrıcalık haline gelir.”

FABRİKADA OKUL AÇMAK ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRIR

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un bazı gazetecilere, MEB ve TOBB arasında yapılan iş birliğiyle fabrikaların içerisine de okul açılabileceğini açıklamasını da değerlendiren Eğitim Sen, bu konuda düzenlemeye karşı olduklarını belirterek, “MEB’in görevi tüm öğrencilerin kamusal eğitim almasını sağlamak olmalıdır, çocuk işçiliğini yaygınlaştırmak değil. MEB, sermayenin gereksinimlerini karşılamak yerine her öğrencinin eğitim aracılığı ile yaşamını belirleme hakkını gerçekleştirmelidir. Bu konunun takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız” ifadelerine yer verdi.

55 BİN TABLET İÇİN BAĞIŞ TOPLANMASI

Ekim ayı başında MEB tarafından ihtiyacı olan 500 bin öğrenciye ücretsiz tablet dağıtımı yapılacağının duyurulduğunu hatırlatan Eğitim Sen yönetimi, bu yardımın kamu kaynakları ile yapılmasını istedi: “Yapılan açıklamalarda kullanılan ifadeler sanki bu tabletlerin MEB tarafından kamu kaynakları ile sağlanacağı ve öğrencilere dağıtılacağı şeklindeydi. Ancak Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı açıklamalardan tablet tedarikinin de yine bir yardım kampanyası şeklinde sürdüğünü öğrenmiş olduk. Öğrencilerin eğitim hakkı ve gereksinimleri kurumların ve kişilerin yardımlarına bırakılamaz. MEB gereksinimi olan öğrencilerin ihtiyaçlarını kamu kaynakları ile karşılamalıdır.”