Rus savaş uçakları 31 Ağustos günü Efrin’in güneyindeki Şerawa kasabasında Feyleq El-Şam grubuna ait bir askeri üssü hedef almıştı. Saldırı, Rusya’nın Mart 2018’den bu yana Efrin’i kontrol eden Türkiye destekli gruplara yönelik ilk saldırısı olarak gösterildi.

Saldırıya ilişkin ne Rusya Savunma Bakanlığı’ndan ne de Dışişleri Bakanlığı’ndan herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak Rus siyasetçi ve uzmanlar, bu saldırıya özellikle parmak basıyor.

“Suriye’de yeni bir süreç başladı”

Rusya Devlet Duması Milletvekili Yevgeniy Fedorov, Rusya ile Türkiye arasında Suriye’de varılan anlaşmaların “teröre karşı” olduğuna dikkat çekerek, Ankara’nın bu anlaşmalara “sadık kalmadığını” savunarak, “Tüm Suriye topraklarının işgalden kurtarılmasının vakti geldiğini” söyledi.

Birleşik Rusya Partisi milletvekili Federov, “Elbette mutabakatlarımız Suriye topraklarını işgal eden yabancı terörist güçlere karşı ortak operasyonu içeriyordu. Bu operasyonlar işbirliği içerisinde yapılıyordu. Fakat yeni bir süreç, Suriye topraklarının tümünün kurtarılması süreci başladı” dedi.

Federov, “Öte yandan, Türkiye’nin gerek Kırım, Ukrayna ve gerekse de diğer bölgeler üzerinde bazı iddia ve farklı niyetleri bulunuyor. Türkiye, eski Sovyetler Birliği mirasından pay istiyor. Bir anlamda bu son saldırı böyle bir şeyin mümkün olmadığı yanıtıydı” şeklinde konuştu.  

“Efrin’deki saldırı açık bir mesajdır”

Moskova'daki Ulusal Araştırma Üniversitesi öğrenim üyesi ve Ortadoğu işleri uzmanı Grigoriy Lukyanov da Efrin’deki hava harekatının önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekerek, bu harekatın amacının askeri olmaktan çok siyasi olduğunu belirtti.

Rûdaw’a konuşan Dışişleri Bakanlığı’na yakınlığı ile bilinen Lukyanov, “Rusya’nın Efrin’deki son bombardımanı açık bir mesajdır; bir taraftan son dönemde sadece Suriye’de değil, bir çok bölgede anti-Rus güçlere destek veren Türkiye’ye, diğer taraftan da çıkarları Şam ve Moskova ile diyaloğa bağlı olan Kürtlere bir mesajdır” dedi.

Suriye’de garantör ülke olarak rol alan Türkiye, Rusya ve İran son olarak Temmuz ayında Kazakistan’ın başkenti Nursultan’da düzenlenen Astana formatındaki toplantıda Suriye konusunu görüşmüşlerdi.

Garantör devletler yayınladıkları ortak açıklamayla, Suriye'nin üniter bütünlüğüne vurgu yaptı.