Tek merkezli sistemlere karşı alternatif olarak 2012 yılında ortaya çıkan ve alt yapı çalışmaları devam eden Rojava Devrimi, 2021’e gelinceye kadar çok önemli adımlar adıldı, kararlar alandı. Yılların içinde halkların askeriyeden, siyasete, ekonomiden, sanata kadar birçok alanda birlikte inşa ettiği Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, tarım alanında da Türkiye'nin engellemeleri ve bölgede her yıl etkisini artıran kuraklığa rağmen bölge halkları için istihdam yarattı.

Türkiye'nin Fırat Nehri’nden Kuzey ve Doğu Suriye'ye akan su debisini 27 Ocak 2021 tarihinde düşürdü. Suyun kesilmesiyle havzada hastalıkların artmasının yanı sıra tarım da yıl boyunca olumsuz etkilendi. Suyun azalmasıyla bölgede 30 su istasyonu devre dışı kaldı. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinden seyrettiği, yağışların olmadığı bölgede, tarım ürünleri büyük zarar gördü. Kuraklık ve Fırat Nehri’nin suyunun Türkiye tarafından azaltılmasına hasat döneminde arazilerin yakılması eklenince, çiftçilerin durumu zorlaştı. Kuraklık nedeniyle birçok tarım arazisinde ya verim düştü ya da ekim yapılmadı. Su seviyesinin düşürülmesinden kaynaklı 300 bin dekar arazi ekilemedi.

ENGELLEMELERE RAĞMEN İSTİHDAM

Yaşanan olumsuzluklara karşı Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Tarım ve Ekonomi Komitesi, kurak geçen mevsimlerde çiftçiler ekinlerini sulayarak emeklerini kurtarsın diye kuyu kazılması için destekte bulundu. Komitenin Yakıt Müdürlüğü, ulaşım, endüstri ve tarım alanında dağıtım için 1 milyar 52 milyon 884 bin 62 litre mazot maliyetinin altına dağıttı. Aynı zamanda 10 bin 271 kişiye Özerk Yönetim tarafından 19 bin 974 varil ve okullara ise 2 bin 845 varil mazot ücretsiz dağıtıldı. Aynı şekilde ısınmak için her eve 440 litre mazot yardımı yapıldı. 26 Ocak’ta Tarım ve Ekonomi Komitesi, bölgenin ilk sıvı yağ fabrikasını açtı. Yaklaşık 6 milyon Suriye lirasına mal olan fabrikada günlük 300 ton yağ elde ediliyor. Fabrikada 300’den fazla kişi istihdam ediliyor. Özerk Yönetim bağlı kurumlarda çalışanların fonlarını yıl içinde yüzde 108-150 oranında yükseltti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Tarım ve Ekonomi Komitesi Eşbaşkanı Selman Barudo, 2021 yılında Özerk Yönetim kontrolünde olan bölgelerde tarım ve ekonomi alanında yaşanan gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirerek, 2022 yılında komitenin planlamalarını anlattı.

‘TİCARİ AMAÇLI TAHIL ALMIYORUZ’

Özerk Yönetim Tarım ve Ekonomi Komitesi’nin geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda çiftçilerden buğday, arpa, pamuk ve mısır ürünlerini satın aldıklarını belirten Barudo, “Ticari amaçlı tahılları satın almıyoruz. Bir sonraki yıl çiftçimize tohum olarak vermek için alıp, muhafaza ediyoruz. Dezenfekte ediyor, onları çuvallara dolduruyoruz. Ekim yapılması için hazır hale getiriyoruz. Una ihtiyacımız var. Bölge olarak bizim 800 bin ton buğdaya ihtiyacımız var. 2021 yılında kuraklık nedeniyle zararımız büyük oldu. 26 merkezimiz 185 bin ton buğday alımı yaptı. Beklentimiz 500 bin tondu, ancak bu gerçekleşmedi” diye konuştu.

TOHUM MİKTARI AZALDI

Üreticilerden aldıkları tohumluk tahılları zarar etmelerine rağmen yüksek bir fiyattan aldıklarını belirten Barudo,“Tarım Alanını Geliştirme Şirketi, kilosunu çiftçilere bin 200 Suriye lirasına satmak için alınan buğday tohumlarını dezenfekte etti. Her bir kilo tohumun gideri bin 450 liraya ulaştı, ancak buna rağmen çiftçilere bin 200 liraya verdik. Geçtiğimiz yıl tahıl rekoltesi çok düşük gerçekleşti. Alım merkezlerinin depoları tam dolmadı. Bu durum tohum miktarlarının da az olmasına neden oldu. Her yıl üreticilere bol bol tohum dağıtıyorduk, ancak bu yıl tohum konusunda sorunlar da yaşadık. Tohum dağıttık, ancak un yapılması için hepsini dağıtmadık” diye belirti.

ENGELLEMELERE KDP DE EKLENDİ

Bölgede gübre üreten merkezler olmadığını belirten Barudo, gübre temininin dışarıdan yapıldığını söyledi. Gümrük kapılarında yaşananlar ve tüccarların aracı olmasından kaynaklı gübre fiyatlarının yüksek olduğunu dile getiren Barudo, sözlerini şöyle sürdürdü: “Super Fosfat gübresinin tonunu 500 dolara, Ure gübresinin tonunu ise 450 dolara temin edebildik. Suriye devleti eskiden beri bize karşı engellemelere girişiyor. Özerk Yönetimi kendisine muhtaç bırakmak istemektedir. Sürekli krizler çıkarak bizi parçalamaya çalıştı, ancak başaramadılar. Türkiye zaten bize zorluk çıkarıyor. Bunlara KDP de eklendi. KDP, Özerk Yönetim sınırında bulunan sınır kapılarını 15 Aralık’tan bu yana kapatmış durumda. Şehitler var, aileler şehitleri almak istiyor. Ancak hala cenazeler verilmedi. Buna karşı sınır kapıları tek taraflı kapatıldı ve resmi bir açıklama da yapılmadı.”

TÜRKİYE’NİN ENGELLEMELERİ

Türkiye'nin Fırat Nehri’nden Kuzey ve Doğu Suriye'ye akan su debisinin 27 Ocak 2021 tarihinde azaltmasının tarımı olumsuz etkilediğini vurgulayan Barudo, “Sulu tarım yapan kişiler çok büyük zarar etti. Fırat Nehri yatağı çevresinde büyük tarım arazileri vardı. Her yıl tarım ve ekonomiye dair planlamalar yapıyoruz. Ve bunları gerçekleştirmek için çabalıyoruz. 2021’de Türkiye’nin suyu azaltacağı bizim planlamamızda yoktu. Suyun azaltılması sadece tarımı değil, hayvancılığı da etkiledi. Türkiye'nin suyu azaltmasından önce ekinlerini ekenler büyük zararlar ettiler. Su yetmedi, ekinlerinin bir bölümünden vazgeçmek zorunda kaldılar” diye belirti.

TARIM ARAZİLERİ YAKILDI

Türkiye'nin bölgeye dönük engellemelerinin sadece suyu azaltmadan ibaret olmadığını dile getiren Barudo, Türkiye ile Kuzey ve Doğu Suriye sınırında bulunan yerlerde tarım yapan çiftçilerin tarlalarına gidemediklerini belirtti. Tarlalarını ekmek için sınıra giden birçok çiftçinin Türkiye tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiğini belirten Barudo, “Tarım ürünleri için hasat döneminde üreticiler ürünlerini hasat edemedi. Türkiye ve desteklediği çeteler tarafından birçok tarım arazisi yakıldı. Türkiye ürünlere hasar veren Sune böceğinin (kêzika sune) sınırda bulunan arazilerde çoğalması için bir ilaç kullandı. Bu ilaçla birlikte sınırda bulunan böcekler bizim tarlalarımıza doğru geldi. Bu böcek 3-4 günde tarlada bulunan ürünleri çürütüyor. Her yıl biz bu sorun ile mücadele ediyoruz. Böcekler çoğaldığında bizde onlardan korunmak için ilaçlama yapıyoruz. Bu bize büyük zararlar verdi” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE CEZALANDIRILMALI

Türkiye'nin bölgeye dönük engelleme saldırılarına karşı uluslararası kamuoyunun sessizliğine dikkati çeken Barudo, “Uluslararası heyetler bölgeye geldiklerinde kendi gözleri ile Fırat Nehri'nin nasıl azaltıldığını gördüler. Bütün uluslararası güçlere bu konuda duyarlı olmaları konusunda çağrılar yaptık. Türkiye'nin uluslararası sözleşmelere saygı göstermesi konusunda uyarılar yapıldı, ancak bu yetersiz. Türkiye’ye uluslararası hukuku çiğnediği için daha ciddi yaptırımlar yapmaları gerekir. Dünyanın en büyük terörist grubu DAİŞ Kuzey ve Doğu Suriye'de yenilgiye uğratıldı. Bunu kimse unutmamalı. Rojava’da yaşayan bütün halklar birliklerini kuvvetlendirmeli” dedi.

‘BİRLİKTE ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ’

Her yıl Kasım’ın başında bölgede yağışların başladığını hatırlatan Barudo, bölgede bu yıl Aralık ayının bitmesine 3 gün kalmasına rağmen kurak bir süreç seyrettiğini sözlerine ekledi. 2022’de üreticilere desteklerinin büyüyerek devam edeceğini belirten Barudo, devamında şunları söyledi: “Bu yıl tarım alanında eğitimler verdik, bu eğitimleri genişleteceğiz. Sulu tarım yapanlar için sondaj kazmaları için destekler verdik, bunları sürdüreceğiz. Uygun bir fiyata mazot verdik, vermeye devam edeceğiz. 2021 yılında olduğu gibi bütün engellemelere rağmen çiftçimizin yanında durmaya devam edeceğiz. Özerk Yönetim zor süreçlerden geçti, geçiyor. Yıllardır ‘üçüncü yol ekonomisi’ ile engelleme ve saldırılara karşı ayakta durduk. 2022’de de bütün zorlukların üstesinden ‘3’üncü yol ekonomisi’ni daha iyi kavrayarak ve uygulayarak geleceğiz ve o yolda yürüyeceğiz. Kuzey ve Doğu Suriye halklarıyla birlikte bu zorlukların da üstesinden geleceğiz.”

MA / Emrullah Acar