Bazı Kürt örgütleri, çatışmalara atıfla, "5 Haziran günü Güney Kürdistan'ın Metina bölgesinde Kürtler için oldukça tehlikeli ve yürek acıtan bir gelişme yaşandı. Yaşanan bombalamada beş Peşmerge hayatını kaybederken, bir kısım Peşmerge ise yaralı kurtuldu. Kürdistan halkı ve halkımızın dostları, bu elim olaydan dolayı büyük kaygı ve üzüntü içindeyiz. Diasporadaki biz Kürdistanlı sivil toplum kurumları olarak, yaşanan can kayıplarından ötürü üzüntü duyuyor, Kürtler arası savaşı körükleyen ve provoke eden bu gelişmeyi yüreğimiz ağzımızda büyük endişe duyuyoruz" açıklaması yapıldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Türk Devleti’nin Metina, Zap ve Avaşin’e dönük işgal girişimi olanca şiddeti ile devam ediyorken bu olayın yaşanmış olması manidardır. Türk Devleti, Başûr’da oluşturduğu üslerden kaldırdığı helikopterler ve zırhlı mekanize birliklerle bölgeyi kuşatmaya çalışırken, savaş uçakları ile köylerini ve doğasını bombalamakta, Bakûr ve Rojava ile birlikte Kürdistan’ı işgal etmek istiyor. Şu ana kadar onlarca Kürt ve Keldani köyü boşaltılırken, bölgedeki köylülerin tarla, bahçe ve ormanları yakılıyor, bölgenin ormanları kesilip Türkiye’ye götürülüyor. Binlerce insan yerinden yurdundan zoraki göçertiliyor.

Recep Tayyip Erdoğan, 2 Haziran'da dünyanın gözleri önünde Kürtlere yönelik soykırım tehdidini, ‘’Maxmur mülteci kampını temizleyeceğiz" demesi üzerinden çok zaman geçmeden, medya savunma alanlarına dönük eş zamanlı Maxmur kampını bombalayarak gerçekleştirdi.

Maxmur Kampında, Türk devletinin zulmünden kaçan çocuk, kadın, yaşlı 15.000 sivil Kürt yaşıyor. Türk Devleti Kürt işbirlikçilerinin yardımı ve dış güçlerin sessizliğinden aldığı güçle Kürt soykırımına soyunmuş bulunmaktadır. Kürtlerin bu soykırımı boşa çıkarmalarının tek yolu, Türk devletinin soykırımcı politikasına karşı ortak ulusal duruşu sergilemelerinden geçer.

Metina’ya gönderilen özel birlikler hangi amaçla gönderilmiş olunursa olsun, alandaki Gerilla güçlerinden habersiz ve diyalogsuz gönderilmesi yanlış ve tehlikeli olmuştur. Öyle anlaşılıyor ki Türk Devleti, hem bu yanlış girişimi organize eden, hem de  provakatif saldırı içinde olmuştur.

Bölgeden gelen son haberlere göre, katledilen birliğin aracı, Türk uçak ya da SİHA’ları tarafından vurulmuştur. Türk Devleti Kürtler arası çelişkilerden, ayrıksı duruşundan dün olduğu gibi bugünde azami faydayı sağlamanın peşindedir. Kürdistani işgal etmesinin Kürt’ü bölgesel, aşiretsel, inançsal, mezhepsel ve düşünsel olarak parçalı olmaya zorlamaktan geçtiğini çok iyi biliyor. Dört parçadan elli milyon Kürt, bunun bilinci ile hareket etmeli, Kürtler için felaket anlamına gelecek iç çatışmanın önüne geçmenin acil görevini üstlenmelidir.

Halkımızı ve dostlarını Türk Devletinin bu kirli savaşına ve işgaline karşı sesini yükseltmelidirler. Kürt iç çatışmasıyla Kürtlere ve Kürtler şahsında Ortadoğu halklarına karşı imha konsepti dayatılıyor. Bu konsept kazanır, Kürtler kaybederse bütün insanlık kaybeder. Türk devletinin ve ortaklarının bu planı kazanırsa DAİŞ kazanır. Bu açıdan başta Kürt ulusu olmak üzere, Ortadoğu halklarını ve dünyanın demokratik kamuoyunu, insanlığa karşı işlenen soykırımcılara karşı seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.
Kürt güçleri arasındaki sorunlar diyalog yoluyla çözülmelidir. Bunun için yaklaşık bir yıldır Kürt güçleri arasında barış ve diyalog çabaları sürüyor. Bu çabalar böyle provokasyonlara kurban edilemez!

Biz aşağıda imzası olan Kürdistanlı sivil toplum kurumları olarak tüm Kürdistan’i yapıları ve güçleri ulusal birliğe çağırıyoruz. İşgale, faşizme karşı birlikte olursak kazanacağımızı hatırlatıyor, sömürgecilerin oyununa gelinmemeli diyoruz. Dün bizi dörde bölenlerin insafına sığınmak, onlardan medet ummak nasıl ki bize büyük kaybettirmişse, bugünde bize kaybettirmek istiyorlar. Bu oyuna gelmemeli, aramızdaki her tür sorunu diyalogla çözmeyi başarmaktan başka yol yoktur. Provakatif bu hain olayı ve arkasındaki gücü teşhir ederek, Kürt birliğini bir adım daha ileriye taşımak her Kürt’ün görevi olmalıdır!

Vicdan sahibi tüm Kürt Akademisyenlerini, entelektüel, gazeteci, yazar, iş insanı, sanatçı, siyasetçi, kültür, edebiyat ve basın dünyasındaki bütün şahsiyetleri gerekli tepkilerini ortaya koymaya, işgale ve soykırıma karşı durmaya ve birlikte mücadeleye çağırıyoruz."

Kürt örgütleri şöyle sıralandı:

Yerel Dernekler Platformu
DİK(Dersim İnşa Kongresi)
FEDA (Demokratik Alevi Federasyonu)
MARDEF(Maraş Dernekleri Federasyonu)
PKAN(Orta Anadolu Kürtleri Platformu)
DSKD)Dersim Soykırımı Karşıtı Derneği)
AKKM(Avrupa Koçgiri Kültür Merkezi)
AHD(Almanya Hınıs Derneği)
AKHİ(Malatya Kürecik İnisiyatifi)
İGX(İnisiyatife GeleXınuse)