Irak Merkezi Hükümeti ile Federe Kürdistan Bölgesi arasında 9 Ekim’de imzalanan Şengal anlaşması ile bölgede başlayan gerginlik, Kürdistan Demokratik Partisi'nin (KDP) son dönemlerde Zinî Wertê başta olmak üzere Garê ve Metina bölgelerine bir süredir peşmerge gücü kaydırması ve yeni kontrol noktaları kurmasıyla hat safhaya çıktı. Söz konusu gelişmeler sonrası acil toplanan Kürt Ulusal Kongresi (Kongreya Netewî ya Kurdistanê-KNK) Kriz Masası oluşturdu. Tarafları diyaloga çağıran KNK Heyeti, KDP’nin yaydığı gerginliği durdurmak için Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan siyasi parti ve sivil toplum örgütleriyle temaslarını sürdürüyor. 

KNK Eşbaşkanı Ehmed Qeremus, bölgede gerçekleştirdikleri görüşmeleri ve Şengal anlaşmasını Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi. 

ÇÖZÜM DEĞİL 

Irak Merkezi Hükümet ve KDP arasında imzalanan anlaşmaya karşı tavırlarının net olduğunu belirten Qeremuz, “KNK olarak prensip gereği Şengal sorunu ve güvenliğinin çözümüyle ilgili anlaşmalara karşı değiliz. Fakat imzalanan Şengal anlaşması, sadece iki taraf arasında gerçekleşti. Şengal halkı, temsilcileri ve kurumlarıyla bir görüşme olmadan, iradeleri, istekleri, ihtiyaçları gözetilmeden, her şeye rağmen bu anlaşma imzalandı. Eğer anlaşma, bu şekilde sadece güvenlik seviyesinde ya da Şengal savunma güçlerinin tasfiyesi üzerine ise şüphesiz hiç bir çözüm getirmeyecektir. Önerdiğimiz şey, Şengal halkının iradesi, istekleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak anlaşmanın yenilenmesi. Eğer anlaşma bu şekilde yenilenmezse bölgeye hiçbir çözüm getirmeyecektir. Aksine bu sorun büyüyebilir, kriz çıkabilir ve karmaşa çıkarabilir. Tarafların anlaşmayı tekrar gözden geçirerek, halkın irade ve isteklerini göz önüne alarak yeni bir anlaşma yapacaklarından umutluyuz” dedi. 

Yaratılan gerginliğin sonlandırılması ve çözüm için siyasi parti, sivil toplum örgütleri, dini örgütler ve akademisyenlerle görüşmelerinin devam ettiğini vurgulayan Qeremus, “KNK'nin önerisi iki tarafın da oturup bu sorunu müzakereyle çözmesidir. Eğer bu gerçekleşmezse, pêşmerge güçleri ve Şengal savunma güçleri arasında yaşanabilecek bir çatışma beraberinde büyük bir zarar ve hasara yol açacaktır. Olası bir çatışma Kürt halkının yararına olmayacaktır. Aksine büyük bir yıkım ve zararı beraberinde getirecektir. Bundan dolayı gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde önerdiğimiz ve olmasını umduğumuz şey; Şengal anlaşmasının Êzidî toplumunun ihtiyaçları doğrultusunda yenilenmesidir. Şengal halkının da bu anlaşma ve çözümde yerini alması gerekiyor. Bu anlaşma bir çözüm değil aksine var olan sorunları daha da büyütecek ve bir kriz haline dönüştürecektir” diye belirtti. 

TÜRKİYE’YE KAPI AÇACAK

Var olan gerginliğin savaş ve çatışma yoluyla çözülmesine karşı olduklarının altını çizen Qeremus, şöyle dedi: “Bu sadece Başur’a değil Kürtlerin tümüne zarar verecektir. Aynı zamanda yıllardan beridir bölgeye girmek isteyen ve işgal etmek Türkiye'ye kapı açmaktır. Bu durum en çok da Kürt statüsünü ortadan kaldırmak isteyen işgalcileri memnun edecektir. Türk Devleti sadece Güney Kürdistan'a değil, Kürt statüsü ve menfaatlerinin söz konusu olduğu her yere saldırıp işgal edecek. Başur halkı, bu toplantılarımıza destek veriyor ve önerilerimizi doğru buluyor. Burada halk herhangi bir kaos ve iç savaş istemiyor ve onaylamıyor. Bu krizi çözmek için elimizden geleni yapacağız ve bu alandaki çalışmalarımıza devam edeceğiz. Müzakere, diyalog ve çözümle güçlü bir irade inşa edeceğiz. Biz umutluyuz ve bu görüşmelerden olumlu sonuçlar alacağız." 

MA / Zeynep Durgut