Kazakistan'ın Türkistan bölgesine bağlı Sairam ilçesinde bulunan Kürt köyü Tugan Ayil’de (Sovetskoy), 25 Mart’ta gerçekleşen ırkçı saldırı sonucu 66 yaşındaki Xanım Koçarievna Rustamova katledildi. Tugan Ayil ve komşu köylerde yaşayanlar, Kürtlerin maruz bırakıldığı saldırıları ve devletin tutumuna dair Jinnews’e konuştu. 

Olay öncesi Kazakistanlı gençlerin, Kürt çocuklarına saldırarak, hakaretlerde bulunduğunu belirten köylüler, araya girmek isteyen Xanım Koçarievna Rustamova’nın da benzer şekilde sözlü saldırıya maruz kaldığını aktardı. Bunun üzerine Rustamova’nın oğlunun polisleri arayarak, şikayette bulunduğunu ancak polisin oyalayıcı söylemlerde bulunup, olay yerine gelmediğini ifade eden köylüler, Kazak grubun “Polisler de bizim arkadaşımız siz yabancısınız”  ifadelerini kullandığını aktardı. Rustamova’nın oğlunun Kürt çocukları saldırılardan korumak istediğini ve bunun üzerine ikinci bir saldırıyla karşılaştıklarını dile getiren köylüler, saldırıda bulunan gruptan iki kişinin yaralanmasının ardından bir grubun Rustamova’nın evine saldırdığını belirtti. Saldırı nedeniyle Rustamova’nın eve girdiğini söyleyen köylüler, içeri giren saldırganların Rustamova’nı yakarak katlettiğini ekledi. 

DEVLET DESTEKLİ IRKÇILIK 

Güvenlik nedeniyle ismini vermek istemeyen bir köylü, saldırılara ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Söylem ve yaklaşımlarıyla Kürtleri aşağılıyorlar. Bu devlet bizi istemiyor. Çok ırkçı ve faşizan yaklaşıyorlar. Özellikle Kürtlerden rahatsızlık duyuyorlar. Türklere sempatilerini ispatlamak için yaşadığımız bölgeyi Türkmenistan olarak tanımlıyorlar. Türk Devleti ile işbirliği yapıyorlar ve Kürtlere düşmanlık ediyorlar. Böylesi birçok saldırıda eğer Kürtler söz konusu ise Kazaklar nedenini öğrenmekten ziyade birbirlerine destek verip saldırı gerçekleştiriyorlar. Bundan önce de birçok kez saldırı düzenlendi ve Kürtlerin evleri yakıldı.

BASIN KATLİAMI GÖRMEDİ 

Devlet ve basın buna karşı sessiz. Bu sıradan bir olay değil ve bir Kürt kadını katledildi. Ancak basın da hiçbir şekilde yer vermedi. Kürtlere yönelik bu saldırıyı devlet de, komşular arasındaki bir kavga olarak yansıtmak istiyor. Ama biz biliyoruz ki bu komşular arasında yaşanan bir kavga değil, Kürtlere yönelik bir saldırı.” 

‘SESİMİZİ DUYUN’

Bu saldırılara tahammüllerinin kalmadığını belirten köylü, “Bir kanıksama var ve bizim artık bu köleliği kabul etmememiz gerekir. Kürtleri bastırmışlar ve sahipsiz görüyorlar. Böylesi saldırılarda devlet Kürtlere sahip çıkmadığı için Kürtler de sorunlarını dile getiremiyor. Sadece seçim süreçlerinde köye geliyorlar ve bizimle konuşuyorlar. Devletle işbirliği içinde olan bir Kürt Meclis’e seçildi. Ancak bölgede Kürtlerin yaşadıklarını kimse dile getirmiyor. Suçlamalar ve saldırılarla bizi susturmak, bastırmak istiyorlar. Kürtleri katil ve savaş yanlısı olarak gösteriyorlar. Buna karşı herkesin sesimizi duyması ve yalnız bırakmaması gerekir.”

1937 yılı itibariyle Kazakistan, Özbekistan ve Nahçıvan’a Kürt göçü yaşanır. Nahçivan’a yerleşenlerin birçoğu daha sonra Kazakistan’a geçer ve burada birkaç köye yerleşir. Buraya yerleşen Kürt ailelerden biri de Rustamova’nın ailesidir. Köy adını göç eden Kürtlerden alır. Kazakistan sınırları içerisinde olan köyler sürekli ırkçı saldırılara maruz kalıyor ve bu saldırılar bugün de sistematik olarak devam ediyor.