Suriye iç savaşında uluslararası bir kriz haline dönüştürülen İdlib'de askeri alanda hareketli günler yaşanıyor. Rusya destekli rejim güçleri ile Türkiye destekli HTŞ başta olmak üzere paramiliter gruplar arasında çatışmalar yeniden başlayabilir. Türkiye'nin İdlib etrafında kurduğu askeri gözlem noktalarını bir bir sessizce boşaltması dikkati çekerken, Rusya hava ve kara bombardımanını kent merkezine taşıdı. Türkiye'nin sessizce çekilişi Rusya ile Kuzey ve Doğu Suriye üzerinden pazarlık yapma olasılığını yeniden gündeme getirdi.  

İDLİB'DE GÜÇLERİN KONUMU 

İdlib'in kırsal kesiminin büyük bir bölümü ile Halep, Hama ve Lazkiye sınırlarının buluştuğu noktalarda Rusya, İran ve Suriye ordusuna ait güçler bulunurken, kent merkezi ve çevresinin bir bölümünde ise başını Heyet Tehrir El Şam'ın (HTŞ/El Nusra) çektiği gruplar ile Türkiye konumlanıyor. Türkiye’nin denetimindeki paramiliter gruplar gün geçtikçe kentte güç kaybediyor. Geçtiğimiz yıl Han Şeyhun, Maret El Numan ve Serakib gibi kentleri kontrol altına alan Suriye hükümetine bağlı güçler, yeni yerlere operasyon hazırlığında. Söz konusu yerlerin alınmasının ardından Türkiye'nin kuşatmada kalan askeri gözlem noktaları da işlevsiz kalmıştı. 

TÜRKİYE GÜÇLERİNİ ÇEKİYOR 

Astana kapsamında Rusya, Türkiye ve İran arasında varılan anlaşma ile İdlib'den Halep, Hama ve Lazkiye'ye uzanan hatta kadar 29 askeri gözlem noktası oluşturulmuştu. Bu noktaların 12'si Türkiye'nin, 10'nu Rusya'nın 7'si ise İran'ın denetimindeydi. Suriye rejiminin operasyonları kapsamında Türkiye'nin bölgede bulunan 8 askeri gözlem noktası kuşatma altında kalmıştı. İlkin Morek'teki 9'uncu askeri gözlem noktası, sonrasında da Şir Mağar'daki 10'uncu askeri gözlem noktasında çekilen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) şimdi ise Şêx Aqil'deki 3'üncü, Sirman'daki 8'inci ve Til Toqan'daki 7'nci askeri gözlem noktasını boşaltma çalışmalarını sürdürüyor. 

TÜRKİYE SESSİZ! 

Türkiye'nin anlaşmalar kapsamında İdlib'de bulundurduğu gözlem noktalarını sessiz bir şekilde boşaltması dikkatleri başka yöne çekiyor. Daha önceleri Suriye rejiminin ilerlemesi akabinde Birleşmiş Milletler (BM), Avrupalı güçler ve ABD'nin kapılarını çalarak, herkesi ayağa kaldıran Türkiye, Avrupa'yı mülteci akınıyla tehdit ediyordu. İdlib'den sessizce çekilmenin Kürt karşıtı yeni bir anlaşma kapsamında olduğu ihtimalini gündeme getirdi. Türkiye, İdlib'de kan kaybeden paramiliter güçlere yeni yerler alabilmeleri konusunda motive ettiği belirtiliyor. TSK'nin Morek'teki gözlem noktasında çekilirken, büyük bir tepki veren dinci grupların bu çıkışlarının bir anda susturulması da bu duruma yorumlanıyor.  

NATO'DAN BİHABER DEĞİL 

Türkiye'nin NATO'nun bilgisi dışında İdlib'den ayrılamayacağı bilinirken, İdlib'deki askeri değişikliklerde ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere'nin de onayıyla olduğu ifade ediliyor. Türkiye bugüne kadar çekilmeleri resmi olarak kabul etmezken, gelişmelerin bölgede yeni bir sürecin hazırlığı olduğunu gösteriyor. Türkiye aynı zamanda da konumlandığı yerlere güç aktararak, daha fazla askeri üs kuruyor. 

RUSYA'NIN BOMBARDIMANI

Suriye'de kısmi olarak var olan "sessiz" durumun İdlip ile bozulacağı belirtilirken, savaşın yeniden başka bölgelere sıçrayacağı da düşünülüyor. İdlib'deki taraflar karşılıklı olarak mevzilenip, güç aktarırken, Rusya; HTŞ ve Feyleq El Şam gibi grupların karargah ve kamplarını vuruyor. Bununla yetinmeyen Rusya, bombardımanını kent merkezine taşıyarak, Türkiye destekli gruplara havadan vurmayı sürdürüyor. Öte taraftan İran'a bağlı milis güçlerin yanı sıra Suriye rejiminin, Haleb ve Şam'dan İdlib'e güç kaydırmaya hazırlandığı belirtiliyor.  

DENGELER DEĞİŞEBİLİR 

Sadece İdlib değil, Suriye'nin genelinde dengelerin havada kaldığı bir süreç yaşanırken, bu durumun yakın bir zamanda değişmesi de bekleniyor. Suriye'deki gelişmelere ABD'de seçimleri kazanan Biden ve ekibinin izleyeceği politikanın da etki edebileceği ifade ediliyor. Var olan dengelerde tüm tarafların sıkıştığı bundan kaynaklı kartların yeniden karılacağı belirtiliyor.  

Mezopotamya Ajansı / Nazım Daştan