Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi,  9'uncu yılına giren Rojava Devrimi'ne ilişkin açıklama yaptı. Özerk Yönetim, Suriye’deki tarafları şahsiyetlerin peşinden gitmek yerine tüm ülke halkına hizmet etmek için çalışmaya çağırarak, "Özerk Yönetim olarak Suriye’de bulunan ulusal taraflarla, Suriye’de adalet, demokrasi, istikrarın sağlanmasında ısrar edenlerle, işgalin sonlandırılmasını, işgal edilen bölgelerin özgürleştirilmesini isteyenlerle ve Suriye toplumunun ve topraklarının birliğine inancı olanlarla ortaklaşmaya hazırız” dedi.

Açıklamada, şunlar belirtildi:

“Suriye, Baas döneminde merkezi iktidar sistemi yüzünden büyük acılar çekti. Suriye halkının inkar edilip uzaklaştırıldığı on yıllık süreçte ülke rejim tarafından kriz ve karmaşanın merkezi haline getirildi. Suriye halkı 10 yıldır zor şartlarda yaşıyor. Terör ve işgal arttı, Suriye üçüncü dünya savaşının merkezi haline geldi. Suriyelilerin demokrasi ve değişim hayalleri de hayal olarak kaldı. Çözüm ve istikrar sağlanmazken, Suriye bölgesel ve uluslararası çıkarların elde edilmeye çalışıldığı bir alana dönüştü.

MERKEZİ OLMAYAN SİSTEM

19 Temmuz 2012 Devrimi Kobanê’de başlayarak Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm bölgelerine yayıldı. Bu devrim Suriye’de demokratik değişimin önemini, toplum yönetiminin geliştirilmesini, toplum birliğinin halkların kardeşliği projesi yoluyla korunmasını, demokratik ulus sistemini esas aldı. Bu devrim ayrım gözetmeksizin Suriye halkının hayallerinin gerçekleştirilmesi, barışçıl bir değişimi, Suriye’de merkezi olmayan bir sistemin geliştirilmesini esas aldı ve bunu alternatif olarak sundu.

Suriye krizinin başından bu yana 19 Temmuz Devrimi toplumsal bir devrim olarak iktidar savaşının müdahalelerinden uzak durdu. Halklarımız birleşik ve demokratik bir Suriye için mücadele yolunu esas aldı ve diğer tüm ihtimalleri reddetti. Ne yazık ki Suriye rejimi ve kendisini muhalefet olarak adlandıran güçler diğer ihtimallerin peşinden gitti. Bugün de Suriye ve halkına hizmet etmeye karşılar. Bununla birlikte Suriye halkının acılarının artması, çözüm ve istikrarı engellemek için planlar hazırlıyorlar. 19 Temmuz Devrimi’nde değişimin ana maddesi halkların kardeşliği, demokratik sistemin geliştirilmesi oldu. Önce Demokratik Özerk Yönetim daha sonra Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim olarak Suriye’deki tüm halkların ihtiyaçlarına işaret etti. Özgür devrim, halkların kardeşliği devrimi ve Suriye krizinden birkaç yıl sonra halkımız bir sistem kurdu ve bu sistemle birlik faktörlerini korudu, terörün önünü kapattı, DAİŞ’i yok etti, kadınların toplumdaki öncü rolünü geri getirdi.

BÜTÜN HALKLARA ADIYORUZ

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak 19 Temmuz Devrimi’nin 9’uncu yıl dönümünü bütün halkımıza adıyoruz. Özgür ve demokratik devrimin ve şehitlerin yolunu ve amaçlarını takip etmeye devam edeceğiz. Halkımızın büyük fedakarlıklarıyla elde edilen kazanımlarımızı korumakta ısrarcıyız. Bu vesileyle Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spi gibi işgal edilen bölgeleri özgürleştirene ve göçmenleri topraklarına geri getirene kadar çalışmaya devam edeceğiz.

19 Temmuz direnişinden ve gücünden ruh alarak, geçtiğimiz yıllarda DAİŞ’e karşı nasıl mücadele edip bütün soykırım ve tasfiye planlarını boşa çıkardıysak şimdi de başaracağız. Kuzey ve Doğu Suriye’deki bütün halklara birlik olmaları halkların kardeşliği projesini savunmaları çağrısı yapıyoruz. Aynı zamanda Suriye’deki bütün taraflara adalet, demokrasi ve işgal altındaki bölgelerin kurtarılması için çalışma çağrısı yapıyoruz. Özerk Yönetim olarak, Suriye’deki adaletin ve demokrasinin sağlanması için Suriye’deki bütün ulusal taraflarla çalışmaya hazırız. Dahası işgal altındaki bölgeleri işgalcilerden temizlemek, Suriye’nin toprak bütünlüğüne olan inancımızı yerine getirmek için iş birliğine ve çalışmaya da hazırız.

BM ÖZERK YÖNETİMİ TANIMALI

Özerk Yönetim olarak, Suriye krizinin çözümünün Birlemiş Milletlerin (BM) 2254’üncü sayılı kararına bağlı olduğunu belirtiyor ve BM’ye Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerini tanıması çağrısı yapıyoruz. Suriye krizinin tek çözümünün Birlemiş Milletlerin (BM) 2254’üncü sayılı kararına bağlı olduğunu bir kez daha belirtiyor, bazı tarafların Suriye’de yürüttüğü siyaseti kınıyoruz. Aynı zamanda BM ve ilgili bütün kurumlara konuları birbirinden ayırmaya, bölgelerimizi Suriye’nin diğer bölgeleri gibi tanımaya ve halkımızın taleplerine anlam vermeye çağırıyoruz.”