Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Ayşe Hiso, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına dair Fırat Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin 25 Aralık 2020’de Kobanê’ye yönelik saldırısını “katliam” olarak tanımlayan Hiso, “Kobanê’de gençlere dönük düzenlenen Türk devlet saldırısını, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine dönük diğer saldırılardan ayrı ele almamak lazım. Türk devleti daha öncesinde de Rojava’nın ileri gelen yurtseverlerinden Yusuf Gulo ve ailesine dönükte saldırı gerçekleştirmişti. Tüm bu saldırıları Türk devletinin Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye devrimine dönük tepkisinden farklı ele almamak gerekir. DAİŞ, onların en önemli projelerindendi. Kobanê ise Rojava Devrimi’nin sembolü, simgesiydi. Kobanê Direnişiyle DAİŞ’in yenilgi süreci başladı. Türk devleti tabi ki bunu hiçbir zaman hazmedemedi. Her zaman Kobanê’ye büyük bir öfke duyuyor. Her fırsatta Kobanê’ye bu tarz saldırılar yapma istediği olmuştur ve saldırıyor” dedi. 

Saldırıların temel amacının bölgede istikrarsızlık yaratmak olduğunu dile getiren Hiso, “Kobanê halkı bu politikaların hepsinin farkındadır. Sürekli olarak kitlesel eylemlerle bu saldırılara karşı öfkesini başta Türk devleti olmak üzere herkese gösteriyor” ifadelerini kullandı. 

KDP PROVOKASYONU 

Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıların yanı sıra kuşatma altında olduğunu ifade eden Ayşe Hiso, “Rojava’dan Maxmur’a kadar birçok yere dönük ambargo yoğunlaştırılmış durumda. Bunlar çok önemlidir. Sêmalka Sınır Kapısı’nın kapatılmasında gençlerin eylem yaptığı bahanesinde bazı şeyler söyleniyor. Bunların tamamı gerekçeden ibarettir. Orada gerçekleştiren eylem, şehit düşen Kürt gençlerinin cenazelerinin talebi amacıyla düzenlenen sivil bir eylemdir. Cenazelerin şimdiye kadar ailelerine teslim edilmemesi başlı başına bir sorundur. Halkımız da bunun için eylemler düzenlemektedir. Gençlere saldırı düzenleyen ve olayı provoke eden KDP’dir. Sonrasında bunu gerekçe gösterip bölgeye dönük kuşatma politikasına dahil olduğunu sınır kapılarını kapatarak bir kez daha göstermiş oldu. Tüm bunlar Astana görüşmelerinden bağımsız değildir. Her ne kadar bunu gerekçe yapmış olsalar da Astana’da alınan ve Türkiye çıkarına hizmet eden siyasi kararların KDP eliyle uygulanmasından ibaret olduğu noktasında değerlendirmek daha doğru olacaktır” diye konuştu. 

DİRENİŞ YILI

Ayşe Hiso, 2021 yılının Kuzey ve Doğu Suriye için direniş yılı olduğunu vurgulayarak, “2021 Rojava için yoğun saldırılara karşı eşsiz direnişlerin yaşandığı bir yıl oldu. Sadece Rojava da değil tüm dünyada büyük değişimler oldu. Rojava’da oluşturulan Özerk Yönetim her şeye rağmen kendini daha da geliştirdi. Bu süre zarfında bizim sistemimizin oturması ve uluslararası alanda kabul görmeye başlamasıyla eksikliklerin giderilip yerleşik hale gelme sürecini ortaya çıkardı. 2022 yılının daha yoğun ve önemli bir yıl olacağı şimdiden belli. Yoğun işgal saldırılarına ve özel savaş uygulamalarıyla karşı karşıya kalacağımız şimdiden görünüyor. Ama tüm bunlara karşı eşsiz direniş ve mücadelelerinde ortaya çıkacağı kesindir. Tüm saldırılara ve politikalara karşı sistemimizi koruyup ayakta tutacağımız güçlü bir mücadele yılı olacaktır” diye belirtti. 

PYD Eşbaşkanı Hiso, sözlerini şöyle sürdürdü: “2022 Özerk Yönetim için de önemli bir yıl olacaktır. Sistemin kalıcılaşması, sorunların çözümüne ilişkin gerekli güç ve muhatap olması yönünde 2022 yılı belirleyici olacaktır. 2022 hedefimiz her geçen gün artarak devam eden özel savaş saldırılarına karşı köklü bir mücadele yılı ve sistemimizin uluslararası alanda tanınacağı bir yıl olmasıdır. Şüphesiz bu doğrultuda yoğun mücadele ve çalışmaların olacağı bir yıl olacaktır.”