Depremler üzerine söyleşi
“Deprem Ülkesi” gerçekliğinin kabul gördüğü Türkiye'de yaşanan depremler, Ülke genelinde olduğu gibi Ekim ve Kasım aylarında iki büyük deprem ve ardında binlerce artçı sarsıntı yaşayan ilimizde yapıda kalite sorununu da gün yüzüne çıkardı.

Yaşan depremler sonrası, bilim adamları, Otoritelerin sık sık dillendirdikleri bir tespit vardı “Deprem değil yapı öldürür”. Bunun böyle olduğu Gölcük, Simav, Bingöl,
İstanbul, ve birçok yerdeki depremle birlikte Van’da da görüldü.
İshak KARA- Baskalenews / Özel

“Yapı projedeki gibi değil yapıldığı gibi davranır” 
Türkiye’nin göz ardı edilmeyecek, Öte’lenmeyecek, ihmale gelmeyecek temel sorunlarından biri de DEPREM…
Türkiye genelinde önümüzde duran deprem gerçekliği insanoğlunu “daha az hasar, daha az ölüm ve daha az tahribat” için önlemler almaya zorluyor. Büyük bütçelerin ayrıldığı deprem çalışmalarına karşı yeni önlemler hayata geçirilirken, temel olan ve deprem esnasında büyük tahribatlar yaratan yapılaşma alanında da kayda değer çalışmalar yürütülüyor.
Bilim adamları ve deprem otoritelerinin ısrarla üzerinde durdukları “deprem değil yapı öldürür” teorisi, yapı güçlendirme ve destekleme şirketlerini harekete geçirdi.
Van’da yaşanan iki büyük deprem sonrasında yapıların güçlendirilmesi ve yeni yapılarda kullanılacak kaliteli malzeme konusunda gerek tüketiciyi gerekse yapı güçlendirme firmalarını daha da profesyonelleştirdi.
Van’da yaşanan depremler sonrası birçok yapı güçlendirme firması Van inşaat sektöründe yerini aldı.
                             GÜÇLÜ YAPILAR DEPREMİN PANZEHİRİDİR
Depremler sonrası hasar gören binaların güçlendirilmesi ve yeniden oturulabilir bir hale getirilmesi için birçok “Yapı Güçlendirme “ firmasının hizmete başladığı ilimizde Güven Proje adı altında kurulan “Yapı Güçlendirme” firması yaptığı işlerle göz dolduruyor.
Van genelinde yapılarda yaptıkları güçlendirme çalışmalarıyla adından söz ettiren ve büyük beğeni kazanan Güven Proje Mühendislik şirketinin sahibi İnşaat mühendisi Rıza Güven Usta ile başarının sırlarını konuştuk.
Yaptıkları çalışmalarda başarıyı nasıl yakaladıklarını sorduk.
 
Rıza Güven Usta’nın yapı güçlendirme alanındaki tecrübelerini iki büyük deprem yaşamış Vanlılar adına sorguladık.
Yapı güçlendirme alanında, Türkiye’nin dününü ve bu gününü konuştuk, gelecek deprem riski ile karşı karşıya olan tüm insanların faydalanabilecekleri değerli bilgileri kapsayan bir el kitapçığı olacak röportajı siz okurlarımızla paylaşıyoruz.
 
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Rıza Güven Usta; İnşaat Mühendisiyim.  Proje müşaviriyim. 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi mezunuyum. Önceleri projecilik ve İnşaat üzerine çalıştım. 1999 Marmara depremiyle birlikte güçlendirme işlerine başladık. 13 yıldır güçlendirme yapıyoruz. İzmit, Değirmendere, İstanbul, Adapazarı’nda, Bingöl, Tokat’ta çeşitli güçlendirme proje ve imalatları yaptık. Yaklaşık olarak 1 yıldır Kütahya Simav’da, güçlendirme proje ve imalatları yapmaktayız. Şimdi de Van’dayız…
Aralık 2011 de Van’a gelmiştik, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından günülü olarak Hasar tespit çalışmalarında bulunduk,
Neden Van, Van’ı nasıl buldunuz?
Ortaklardan Aziz Kadayıf ise, Van mükemmel bir şehir, tarihine güzelliklerine hayran kaldım. Özellikle insanların misafirperverliğine hayran kaldım. Geldiğimiz günden beri binaları inceliyoruz. Çok güzel yapılan binalar yapılar mevcut, eksiklikleri olan binalarda mevcut. Van istemediğimiz bir şekilde olsa bile kötü binalarından kurtulmuş oldu. İyi tarafından bakmaya çalışıyorum. Depremde kaybettiğimiz insanları da gözyaşlarıyla izledik. Çünkü biz bu acıyı daha önce de yaşamıştık. Sürekli deprem bölgelerine gittiğimiz için bu acı sürekli bizde taze, Van’da bu acıyı tekrar yaşamak da bizi ayrıca üzdü. Kısa süre içinde Van da sistemimizi kurduk. Biz ticari bir şirketten daha çok bilgilendirme yönümüz daha ağır basıyor. Önce bilgi önce sağlık diyoruz. İş sonradan gelir.
Ben 7 yıl önce Bingöl depreminden dolayı yine bu bölgeleri gezme fırsatım oldu. Ben doğudaki insanların misafirperverliğini iyi bilirim. Batıdaki insanları bu bölgeyle ilgili illaki soru işaretleri var. Ama ben geldiğim günden beri herhangi bir sıkıntı yaşamış değilim. Aksine belki biraz unuttuğumuz misafirperverliğimizi Vanlı kardeşlerimiz bize hatırlattı. Van’ı bu kadar modern beklemiyordum. Batıya oranla dekorasyon, bina, vitrin, giyim kuşam, bazen İstanbul istiklal caddesinde olduğumu düşünüyorum.

Aralıkta ilk vana geldiğimde 20 mağazadan sadece bir tanesini açık görürdünüz, hatta insanlar Van bitti toparlanamaz diyorlardı. Bende onlara dedim martta toparlanmaya başlarsınız, okullar kapandığı zaman Van’ı tanıyamazsınız demiştim. Kendi söylediklerimi bugün yaşamış oldum. Bu öngörüleri daha önce deprem yaşadığım bölgelerden bilirim. Halk psikolojisini de iyi bilirim. Eylülde Van’ı daha güzel günler bekliyor. Daha dinamik daha akademik günler bekliyor. Hele ki seneye Eylülde Van depremden %30 karlı çıkmış olacak, bunu herkes bilsin ve pozitif düşünsün. Van artı değer olacak, %50e yakın büyüyecek ve bu şuan ki 1,5 milyon nüfus 2 milyonu yakalayacağına inanıyorum.
Güçlendirmede “olmazsa olmaz” olan nedir?
Güçlendirmenin çeşitli yöntemleri var. Betonname, Çelik, Karbon elyaf, bunun yanında epokse enjeksiyon dediğimiz yöntemler var. Yığma binalar için sıva şapgirip kesanlı şapgrip, gibi yöntemlerimiz söz konusu, ana konumuz güçlendirmede mevcut yapıya betorname perdeler takviye (monte) ederek binanın deprem anındaki deprem yükünün en az %70’ını alabilecek perdeler takviye edebilmek güçlendirmedeki ana konu budur. Onun dışında kolun mantolamaları, çelik mantolamaları diğer konularda uygulanması gerektiği yerde uyguluyoruz. Biz güçlendirme hesapları yaparken yapı zaten ayakta zati ( mevcut ) yüklerden dolayı yapı ayakta duruyor. Deprem olmadıktan sonra yapı ayakta bunda sorun yok biz 10-30-50 saniye süren deprem anındaki sallanımına dayanabilecek bir takviye eleman yapıyoruz. Güçlendirmede bu takviye elemanlarda genelde perdeler olur. Kolondan koluna bağlanan veya bir kolona bağlanıp diğer kolonda boşta olan perdeler olur.  Deprem yükleri yatay yüklerdir. bu perdeler de deprem anında gelen yatay yükleri alır. Bu durumda perdelerin deprem yatay yükünün en az %70 ini almasını isteriz. Bazı projelerimizde takviye perdelerimiz deprem yükünü % 99 a kadar aldığı bile olur. Yani yapıda mevcut olan kolonlara en fazla %30u kalır. Taşıma gücü yeterli olmayan kolonlar kaplanır. Karbon fiber elyaf  kaplama  dediğimiz yöntemle de kolon ve kirişleri  montalayarak donatı eksikliğini tamamlayabiliriz. Epoksi enjeksiyonu dediğimiz yöntemimiz var beton çatlaklarına çeşitli şekilde enjekte ediyoruz kimyasal malzemeyi bu malzeme Japon yapıştırıcısının 10 kat daha mukavemetlisini düşünelim, beton çatlağına enjekte ettiğimiz iki betonu birbirine bağlayıp yapıştırıyor bir daha ki depreme oradan kırılma şansı ortadan kalkıyor. Uygulama düzgün yapılırsa eğer daha aynı yerden kırılma şansı yoktur.
“Yapı projedeki gibi değil yapıldığı gibi davranır”
Güçlendirmede enjeksiyon konusu çok önemlidir. Bir de ankraj konusu vardır. Ankraj mevcut yapıyı delerek, yapıya yeni eklediğimiz, yapıştırdığımız demirlerdir. Ankrajlar sayesinde yeni yaptığımız perdeleri, mevcut yapıya bağlarız. Güçlendirilmiş yapı deprem anında aynı vücudun organları gibi davrana bilmesi için. Ankrajları en hassas bir şekilde yapılması gerekir. Eğer ankraj montajı gerektiği gibi yapılmazsa, depremde aynı binada iki betonarme sistem varmış gibi olur ki bu çok sakıncalı bir durum olur. Bu açıda yapılan imalatın çok iyi olması gerekir. Bir kere şunu çok iyi bilmeliyiz

Depremde; çizdiğimiz değil uyguladığımız davranır
Projede çok önemlidir ama uygulamada ondan çok çok daha önemlidir.
Van çevresinde yığma bina çokluğunu gözlemlemekteyiz. Bunların çokluğu 1 derece deprem bölgesinde şehrimizde tehlike arz etmiyor mu sizce?
Toplam yapı stokuna orantıladığımız zaman çok fazla yığma bina olduğunu düşünmüyorum. Ben aralık ayında ilk vana geldiğim zaman Van merkez de bu kadar kaliteli bina beklemiyordum.
Sizce Van’daki mevcut binaların depreme karşı dayanıksız olmasını neye bağlıyorsunuz.
Van’daki merkezdeki mevcut yapıların en büyük hatasını sizlere söyle yorumlayabilirim.
 “6-7 katlı bina fazla Van’da son 5 - 6 yıldır yapılan binalarda kolon ebatları büyük ve binalarda asansör perdeleri var. En büyük sıkıntı ise o perdelerin oranı düşük. Yani bina depremdeki yükünün %70ini değil %30unu alacak şekilde yapılmış en büyük hata” budur. Kısa kolon dediğimiz yanlış uygulamalarda Van da çok mevcut. Buda ciddi bir hatadır.  Fakat Van’daki binaların kolon büyüklükleri ve son 5-6 yılda yapılmış olması binaları kurtarmış, eğer o binalar Marmara depreminden tecrübe alınarak yapılmamış olsaydı Van’da  23 Ekim 2011'de 7.2 ve 9 Kasım 2011'de de 5.6 büyüklüğündeki depremlerdeki ölü sayısı ve yıkım sayısı bunun en az 3 katı olurdu.  Van bu kadarda çabuk toparlanamazdı
Marmara depreminden bir ders alınmış ama %50-60 alınmış, keşke %90 alınsaydı. %50-60tan kastımız temeller radyeye dönmüş, hazır beton kullanılmış, etriye aralıklarına dikkat edilmeye çalışılmış ama etriyelerin kırıkları falan yeterli değil etriyelerin aralıklarında hatalar var. Artı perde atılmış ama yeterli değil yani alınan ders bu gün itibariyle %50 diyoruz.
Yalnız bunun yanında çevredeki yığma binalara baktığımızda 2-3 kata kadar yığma binalarda sorun yok, eğer ki bu 2-3’ü geçmişse yığma binada ağır veya orta hasar olmuştur. Yığma binanın risksizliği çıkmanın olmaması ve kat sayısının fazla olmamasıdır.
Van’daki Deprem yapı denetimini yeteri buluyor musunuz ?
Yapı denetimi yapacak arkadaşların niyetlerinin iyi olduğuna inanıyorum. Ama Yeterli bulmuyorum. Yapı denetim elemanlarının teknik kapasitesini yeterli bulmuyorum. Öğrenmeleri, Araştırmaları lazım biz güven proje olarak her tür konuya açığız. 19 yıllık mühendisim 13 yıldır da güçlendirme üzerine çalışıyorum. Deprem olan her yeri de gezmişimdir, görmüşümdür. Tabii ki yapı denetim elemanlarının görevlerini iyi yapabilmesi biraz da halkımızın onlara güvenmesi ve destek çıkması ile olur. Türkiye de artık herkes etriye’nin ne olduğunu etriye’nin sık atılması gerektiğini biliyor. Bi biz teknik elemanlar için güzel bir konu. Bazen biz değil yapı konrolunu halk yapıyor.
Güven projenin Van’a kazanımları ne olacak?
Biz başta güçlendirmeyle ilgili proje anlamında ve imalat anlamında sıfır binalarla ilgili çok büyük projelerimiz var. Bunu yaparken diğer mühendis arkadaşlara gerek yapı denetim gerekse diğer imalatçı arkadaşlara bizim iş yapıp yapmamamız hiç önemli değil bunları anlatır ve aktarırız önemli olan bizim için toplumdur. Herkes bilinçli olduğu zaman biz daha rahat oluyoruz. Bunlar 10-15 sene önce  etriyi sıklaştıralım dediğimiz zaman ne kalfa inanırdı bize ne mal sahibi etriyi sıklaştırmak bizim için bir zulüm olurdu çünkü haftada bir kontrole giderdik ama vatandaş kalfayla her saniye muhataptır. Ama artık vatandaşta biliyor ki bu etriğin sıklaştırılması lazım. Bir 145 derece açılarda bilinçsizlik var. Vatandaş onu görmese bile komşusu diyor bak etriği sıklaştırılmış değil, son 10 yılda Türkiye’nin geldiği konum budur. Bu da büyük bir aşamadır. Vatandaş binada perde var mı yok mu diye kendisi soruyor bize, eskiden perde yaptığımız zaman neden bu kadar perde atılıyor denilirdi. Şimdi ise bu konuda vatandaş bizi zorluyor. Marmara, Bingöl, Simav, Van ve Erciş depremi vatandaşla teknik elemanın örtüşmesi açısından bize büyük faydası olmuştur. Biz artık eskisi gibi bir şeyi 50-60 kere tekrarlamak zorunda kalmıyoruz artık vatandaşlar bu konuda daha duyarlı ve onlar bizi zorluyor bazı konularda, buda Türkiye için güzel bir gelişmedir. Türkiye geneli kırsal kesimlerde sıkıntılar halende devam ediyor bu konuda bu Vana has bir şeyde değil Türkiye’nin hemen her yerinde vardır.
Depremler; Halkı deprem konusunda bilinçlendiriyor mu?
Keşke o yaraları kanatmadan bilinçlenebilsek, konferanslar, seminerler daha sık şekilde verilmelidir. İzmit’te bir sene boyunca sürekli seminerlere de katıldım. Bilinçlendirme adına.
Van %50–60’larda kadar ilerlemişiz, İzmit % 70-80lerde, İzmit, Kocaeli Türkiye’de en önde,  İstanbul’da hemen hemen Kocaeli ve izmit’e yakın seyrediyor. Tokiyi bu konuda ayrı tutuyorum. Çünkü konutları tünel kalıp olduğu için sistemleri düzgündür.
Olası bir Depremde İstanbul bir Türkiye’ye bakabilir. Ama tüm Türkiye İstanbul’a bakamaz bunu nasıl görmek gerekir?
Türkiye İstanbul’a bakamaz ama olaya pozitif bakarsak bundan 13 yıl önce İstanbul’da bir deprem olsaydı. Türkiye altında kalkamaz batmış idi. Bugün baktığımız da son 10 yılda yapılan binalar Toki ve vatandaş binaları gerekse kısmı olsa da güçlendirmeler yeni yapı stoklarımız çok iyi, en azından baya bir ilerlemişiz, depremde insanları sağ salım çıkacak yapıda
Bir yapının görevi nedir sizce?
Bir yapının görevi depremde insanlar sağ salim çıkarmaktır. Yapı yıpranmış olabilir. Hafif, orta ve ağır hasar olabilir. Ama ana konu insanları sağlam çıkarmasıdır. Son yapılan binalarda da Van için son 5-10 yıl içerisinde yapılan binalarda insanların can güvenliğini sağlamış binalardır. Projesel, tasarımsal, imalat eksikleri olabilir ama o %50 üzerinde %0’dan yüzde 50 ye gelmişiz, bir kolonda 8 etriye varken şimdilerde bu etriye  sayısı 20-30’lardadır. Etriye kırımları, beton mukaviyeti, kolon büyüklükleri tasarımlar bunların hepsi artı, en azından can güvenliğini sağlayacak boyuttadır.
TOKİ’lerin ülke genelinde verdikleri sınavları başarılı buluyor  musunuz?
Bir daire ve bina yaparken neye dikkat ediyor?
Tokiyi iki yönden ele alabiliriz, birincisi statik betorname yönünden diğeri ise mimarı ve tasarım yönüyle ele alabilir. Tasarım olarak betorname statik olarak tünel kalıp perde beton taşıyıcılar çok az kalan bölümler perde beton olduğu için deprem anında deprem momentlerini (kuvvetlerini) perdeler alıyor. %99 unu perdeler alıyor. İki bina birbirinden ayrı deprem anında birbirine dövmüyor. Tokilerde kat yükseklikleri farkı aynı, bunun yanında radye temel ve şehrin tepelerini genellikle seçiyorlar. Zemin etütü sağlam yerlere gidiliyor. Ama bunun mimari olarak her taraf perde beton olunca bina hava almıyor. Binalar ufak, balkonlar kullanışlı değil, sosyal doku sıfır. Komşuluk akrabalık ilişkiler sıfır, keşke tokiye sağlanan imkanlar müteahhitlerimize sağlansa keşke müteahhitlerimiz de tokiler kadar biraz daha bilinçli olsalar. Sosyal doku anlamında tokiye karşıyım. 
Toki’ye sağlanan arsa imkanı, Yol, Su, Elektrik, vs imkanlar müteahhit arkadaşlara sağlansa onlarda biraz daha bilinçli olsa bu işin çözümü yine serbest piyasadadır. Müteahhitlerimiz bu statiği yakalaması lazım yakalamamız lazım diyorum.
                BAŞARIMIZ %90  BU DA İMKANSIZI BAŞARMAKTIR
Birazda Güven Projeyi konuşalım isterseniz Vana artıları ne olacak?
19 yıldır inşaat mühendisiyim. Geniş bir kadromuz var. Şuanda izmitte, ve uşakta işlerimiz devam ediyor. Kütahya simav’da güçlendirme üzerine çalışmalarımız sürüyor. Bugün ise Van’dayız. Geç olsa bile bugün buradayız. Amacımız güçlendirmeyle ilgili iyi bir proje tasarımı, iyi bir imalat, hem de Vana ve çevrede yaşayan Vatandaşlara ve kalfa arkadaşlara örnek canlı bir model gösterebilmek, kısacası anlatmanın dışında biz bunu yaşamak istiyoruz. Standart ve kalitemiz ortada bizde %100 değiliz ama biz % 90lardayız. Her gün araştırıyor her gün yenileniyoruz. Bina teknolojileri değiştikçe bizde bu konuda yenilikler yapıyoruz. Sadece güçlendirme değil sıfır binalar içinde hem modelleme hem de imalat açısından canlı anlatımıyla buradayız. Biz burada otoriter değiliz, bizimde eksiklerimiz vardır. Burada ki teknik arkadaşların da birikimlerinden faydalanmak isteriz, bilgi paylaşımında sorunumuz yoktur.
Van’da kaç kişiyi istihdam etmeyi planlıyorsunuz?
Biz 4 ortağız 2 ortak burada bulunuyoruz. Teknik kadro olarak ( Mühendis, Mimar ) 7 kişi ile çalışmayı düşünüyoruz. Onun dışındaki saha elamanları ayrı, ama ortala 100 kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz. Biz öncelikle imalatın düzgün olmasına bakarız, standartlarımızı koyarız, bizim için birinci etap para kazanmak değil, işi doğru yapmaktır.
Son olarak eklemek istediğiniz var mı ?
Yapı projede çizildiği gibi değil uygulandığı gibi davranır buna dikkat etmemiz gerekir. Bilinçli iş yapmaya çalışalım. 10 bin artçı yaşanmış bir kentteyiz. Hemen her gün olmasa da haftada bir iki defa sallanıyor Van Cenabi hak depremi yaşatmadan bize bilinçli olmayı nasip etsin. Depremlerin yaşanmasına tabii ki üzücü ama bu Türkiye’nin bir gerçeği, her deprem sonrası insanlar inşaat ve güçlendirmeye daha çok önem vermektedir.
Bizim ilkin işi doğru yapmaya bakarız. İşi doğru yaptıysak birinci basamağı tamamlamış oluruz. Ticaret iki etapta kalır. 
İlkeleriniz, vizyonunuz ve Sloganınız ne?
GÜVEN PROJE “ Düşlerinizden gerçeğe güvenle ”
2000’den bu yana ülkemize verdiğimiz hizmetlerin gururunu, üstlendiğimiz her işi en ince detaylarına kadar düşünüp, mükemmele yakın bitirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
    Yapımını üstlendiğimiz her projenin; ulaşılan en son teknoloji ve kalitenin ön planda tutularak hayata geçirilmesini sağlamak, şirketimizin vazgeçilmez prensiplerindendir.      
<!--[if !supportLineBreakNewLine]-->
<!--[endif]-->
MiSYONUMUZ
Değişime ve teknolojiye ayak uydurarak İnşaat Sektörünün öncüsü olmak.
ViZYONUMUZ
Yeniliklere değer vererek araştırma ve geliştirmeye sürekli yatırım yapmak. Topluma, devlete ve çevreye karşı sorumluluğunu bilerek manevi değerlere saygılı olmak. Müşterilerin talep ve beklentilerini tespit ederek imkanlarını bu doğrultuda yönlendirmek, hizmet ettiği firmaların tercih ettiği ve rakiplerimizin saygı duyduğu bir firma olmak.
DEĞERLERİMİZ
Daima ilkleri başarmak; Kaliteden asla ödün vermemek; Müşteri odaklılık; Takım ruhunu benimsemek; Sürekli gelişmek ve iyileşmek.
TECRÜBE
Projelerimizde kendi ekibimizi kullanıyoruz. Ayrıca konusunda uzman İnşaat, Mimar, Makine ve Elektrik Mühendisleri ile inşa edeceğimiz alanı, mimari, elektrik, statik, mekanik tesisat,    iç mimari yönünden etüd ederek,    inşaatın bütün aşamalarını tek elden ve  uyum içerisinde tamamlayıp size teslim ediyoruz.

GÜVEN
Yapmış olduğumuz işin  müşteri memnuniyetiyle taçlandığına inanıyoruz. Projelerimizi baştan sona kadar uzman mühendisler gözetiminde yürütüp, sizlere konforlu ve güvenli konutlar sunuyoruz.

KALİTE
İnşaatlarımız da kaliteli malzeme ve ürünleri kullanmaya özen gösteririz. İşimizi yaparken işçilik ve malzeme kalitesinden ödün vermeden günün teknolojilerini kullanarak en kaliteli yapıyı en uygun fiyatla sizlerle buluşturmaya önem veririz.