Evdale Zeynikê 1800 yılların başında Ağrının Tutak ilçesinin Cemalverdi köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının ismi Mustafa, dedesi Hasan, Babasının dedesi Süleyman, annesinin ismi ise Zeyné’dir.

113 yıl yaşayan Evdal, daha 3 yaşında iken babasını kaybetmiş ve annesi tarafından büyütülmüştür. Bu yüzden Evdale Zeyniké (Zeyne'nin oğlu) olarak tanınmıştır. Yaşar Kemal tarafından Kürtlerin homerosu olarak sıfatlandırılmıştır. Yaşar kemal’ın benim fikir babam dediği Evdal 30 yaşına kadar çiftçilik ve reçberlikle uğraştığı için bir kılam dahi okumadığı anlatılır. Otuz yaşında gördüğü bir rüyanın yorumundan sonra hastalanmış aylarca yataktan çıkmamıştır. İyileşme sürecinde yatakta söylediği melodiler o güne dek duyulmamış bir makamın müjdecisi olduğunu insanlar daha sonra anlamaya başladılar. Ve o günden sonra Serhad Dengbéjleri onun ekolünü günümüze taşıdılar.

Evdal’ın dizelerinde aşkın yakıcı özellikleri ile birlikte, hicvedici özelliklerini de bir arada görmek mümkündür. Erzurum’a öküz arabasıyla ticarete gittiği dönemlerde misafir kaldıkları evin genç kızının, boyu ile alay etmesine içerlenmiş, (Evdal'ın boyu oldukça kısadır) akşam köyde yapılan düğüne türküleri ile katılmış, govendin başını çeken kızın kolunda oynayarak tuttuğu elin parmaklarını “xwin nav neynık a da dı nıquti” dedirtecek kadar sıkıp bir nevi intikam almıştır. Ardından “De tu here. Bıra her kes xéré jı bazara xwe bı bine.” demekle, kinci bir özelliği olduğunu da ortaya koymuştur.

Evdal kendini klamlarında şöyle tanımlar: "Kuvi nin süvarisi, Temonun babası". (Temo, Abdal'ın oğludur. Onu bir göç esnasında yol kenarında bir kundağın içinde bulurlar. Abdal onu diğer çocuklarından ayırmadığını göstermek için 'Temonun babası' ifadesini kullanır.)

Ermeni asıllı Gulé ile evli olan ve yaşlandığında gözleri kör olan Evdal, kör gözlerle kanadı kırık bir turnaya kış boyunca bakar. Bunu uzun uzadıya stranlarında anlatır. Ve bir gün mucize gerçekleşir. Evdal’ın gözleri ile turnanın kanadı iyileşir.

Şahé Dengbéja diye anılan Evdal, Eleşkirt Beyi Sürmeli Mehmet Paşa’ya dengbéjlik yapmış ve onunla birlikte Kozan Avşar’larını sürme görevinde yer almıştır. Surmeli Memed Paşa, Dogubayazıt'taki sarayin sahibi ünlü İshak Pasa'nın torunudur. 1865 yılında Osmanlı yönetimi Adana yöresindeki Kozanoğlu isyanını bastırmak üzere büyük bir askeri güç gönderirken, Sürmeli Memed Paşa'dan da destek istemiş. Paşa 400 süvarisiyle Kozan üzerine giderken Evdal'ı da beraberinde götürmüştür. İsyanın bastırılmasından sonra 50 binden fazla Türkmen yerlerinden sürülmüş ve pek çoğu kılıçtan geçirilmiş.
Savaşın hemen ardından kolera hastalığı çıkmış. Osmanlı Ordusu'nun çok sayıdaki askeriyle birlikte Memed Paşa'nın 300'den fazla suvarisi de ölmüş. Yani hem yenen, hem de yenilen tarafta büyük trajedi yaşanmış. Orada birbirlerinden habersiz olarak karşılaşan büyük Kürt ozanı Evdal ile ünlü Türk ozanı Dadaloğlu bu trajik olayı destanlaştımısladır.

Aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen, Evdalê Zeynike'nin Kozan Destanı (Wey Xozane) bugün halk arasında hala canlılığını koruyor. Padişahtan gelen ferman üzerine Kozan'a doğru adamları ile gitmeden önce İstabul'dan kendilerine Dersim bölgesinden geçmemeleri, bu bölgedeki insanların yabani olduğu söylenir. Ama bu uyarıya aldırmayan Sürmeli Paşa Dersimden geçer. Dersime girdiklerinde insanların aksine çok misafirperver olduğu ve bölgenin güzelliği herkesi şaşırtır. Evdalê Zeynikê bu manzaradan sonra Dersim eserini söyler.

"Wey Xozane" ise bir yaradır. Zeynikê'de kanayan kozan isyanı sonrası Sürmeli Mehmed Paşa ve adamlarının da çoğu havaya dayanamayıp hastalanırlar. Sıcak ve sıtma derken birçoğu kırılır. Sürmeli Mehmed Ali Paşa da Kozan da ölür.

Bu afet sonucu geriye kalanlar farklı yörelerden bir başlarına serhad yöresine döndüler. Evdalê Zeynikê de yalnız başına dönenler arasındadır. Kozan'dan 200 kişiden 50 ye yakını dönmüştür. Bu olayı Evdal, wey xozane stranında anlatmıştır.

Evdale Zeynikê'yi daha iyi tanımak için, Mehmed Uzunun kaleme aldığı "Evdalın Bir Günü" romanını okuyabilirsiniz.

Günümüz dengbejlerine ilham kaynağı olan Evdal 1913 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Nur içinde yatsın..