Erciş Belediyesi Başkanlığına kayyım olarak atanmış, Belediye Başkan Vekili Sayın Yaşar’a açık mektup!

Sayın ilçe Kaymakam’ı, aynı zamanda Vekil Belediye Başkan’ı Mehmet Şirin Yaşar Bey!

Erciş 1 Nisan  Gazetesinde, son zamanlarda hakkınızda iftira atıldığı, fitne yapıldığı iddiası ile yaptığınız açıklamayı; dikkatlice okudum.

En çok dikkatimi çeken, beni düşündüren, ve şahsen yadırgadığım cümleleriniz oldu; “...Biz yaptığımız her işi delikanlıca yaptık, başımız dik yaptık. Bundan sonra da öyle yapacağız.”  

Delikanlı ; . Çocukluk çağından çıkmış genç erkeği, kast etmediğiniz; sanırım bu anlamda kullanmadınız. Daha çok sıfat olarak; yani Sözünün eri, dürüst, namuslu anlamında kullandınız. Genelde bu terim daha çok yiğitlenme, efelenme,aşağılama anlamında kullanılır, ki; oldukça göreceli, duruma, güce, kültüre göre kullanıldığını benden çok daha iyi bilirsiniz.

Elinde yaptırım gücü olan biri rahatlıkla kullanırken, bu yaptırıma muhatap birinin kullanması oldukça tartışmaya açıktır. Ancak topluma hizmetle yükümlü olanlar, kendini anlatmak zorunda his ettiklerinde, hukuk yasalar, temayül, gelenekler, evrensel değerler üzerinden genelde izah ederler.

“Önümüzdeki hafta iki tane iskele kafemizin işletme ihalesini yapacağız. Sesleniyorum o fitnecilere, o dedikodu çıkaranlara. Açık ihale yapacağız, buyurun gelin, ihaleye girin. Girmeyecekseniz, talip olmayacaksanız, fitne çıkarmayın.  “ Ek olarak;  bu ifadeleriniz, düşündürücü. Sizi eleştirenler kafe işletmeciliğinden anlamıyorsa, mesleği değilse elbette bu ihaleye girmeyecekler. Var ise eleştirileri. ki haklı ya da haksızlıklarından çok düşünce kanaatlerini açıklaması meselesidir; Ercişli ve hizmet alacak hemşerilerimiz, yurttaşlarımız bu haklarından dolayı eşleştiriyorlar ise bunlar için hangi sıfatı kullanmamızı önerirsiniz.

“....Bir önceki belediye döneminde korkusundan sesini çıkarmayan, bir tek satır yazı yazmaya cesaret edemeyen o sosyal medya kahramanları, evinde çoluk çocuğunu aç bırakıp bir soba bile kuramayan, ama her yerde devletin atadığı kayyuma ve onun ekibine gece gündüz insafsızca, ahlaksızca iftira atan, ...”  diye devam eden açıklamalarınız var. Elbette hak etmediğiniz, saygısız üslup kullananlar hakkında adli makamlara suç duyurusunda bulunmak, hakkınız.  Ancak sizce; zan altında olanlara hatta ortaya atar yere söz atar gibi bu ifadeleri kullanmanız; niyetiniz olmazsa da en azından eleştirme hakkını ihlal etmeye yönelik, algı oluşturma çabası olduğu kadar , tahammül gösterememe anlamına da gelmiyor mu ?

Bir önceki dönem, Erciş halkınında teveccühüne mazhar olmuş, DBP’li Belediyenin görevine; yayımlanan olağan üstü  Kanun Hükmünde Kararname uygulamaları ile son verildi, haklı ve haksızlığı bir tarafa bırakıyorum, yerine kayyum olarak atandığınız Belediye Başkan vekili olarak. “Önceki” öncelikle halef selef değilsiniz, Belediyenin çalışma ve tasarruflarına ilişkin  yolsuzluk, usulsüzlük varsa belge ve bulgularınız varsa adliyeye Ercişli hemşerilerimizin vicdanına sunmanız gerekmez mi? Asıl Adliye Ercişli’nin aklı ve vicdanı değil mi? Milli iradenin demokrasinin gereği.”Halk ne derse, isterse o!” Cumhurbaşkanı’mızın da ifade ettiği espiri içersinde, kullandığınız sıfatlar belirttiğim gibi tartışmalı olmuyor mu?

Deyiminizle “ fitneciye”, “dedikoducuya” yol vermemek, şaibeye yol açmamak için bazı konuların açıklığa kavuşturulması, halkımızın doğru ve temiz bilgilerle aydınlatılması gerekmez mi? Benim ve bizim açımızdan; tercih ettiğimiz, özgür irademizle Erciş Belediye’sini yönetmeye, hizmet vermeye oylarımızla layık bulduğumuz arkadaşlarımıza, kendimize, onurumuza, toplumsal akitimizin ifadesi olan anayasaya saygımızın gereği konuşulması, aydınlatılması gereken konular vardır.

      Örneğin;

1 - “Belediyeyi devraldığımızda cari giderlerimizi karşılayabilecek kadar paramız yoktu!” demişsiniz.

Kayyım olarak atandığınız DBP’li Erciş Belediyesi’nin toplamda ne kadar borcu vardı ? ve kasasında ne kadar nakit parası vardı? Şimdi  Erciş Belediyesi’nin özel bankalar da olmak üzere; toplamda ne  kadar borcu var ? Kasasında; ne kadar nakit parası bulunuyor?

2-Görevde bulunduğunuz süre içerisinde Erciş Belediyesi’ne  açıklamalarınızda bahsettiğiniz ilgili bakanlıklar, kardeş belediyeler ve Erciş Belediyesine ait arazilerin, dükkanların ihale yolu ile satışından Belediye kasasına ne kadar para girdi ve nerelere harcandı ?

3- 40 Milyon TL civarında dediğiniz depremden kaynaklı halka ödenmesi gereken tazminat borçlarını ödediniz mi ?

4- “Biz görevi devraldığımızda bütün cadde ve sokaklar köstebek yuvasına dönmüştü.” demişsiniz. Yolların o halde olmasının sebebinin, şehir içinde devam eden içme suyu şebekesinden kaynaklı olduğunu ve yaşanan deprem sonrası AKP’li Belediye tarafından; gelen onca yardıma rağmen; yapılmadığını biliyor muydunuz ? Göreve geldiğinizde içme suyu şebeke hattı yenileme çalışmalarının %80’lik bir kısmı tamamlanmıştı 5/6 ay boyunca kendiniz de bitmesini beklemediniz mi? Yapım, onarım, asfaltlamak için ?

5- Sahilyolu daha öncede vardı, demiş sizi eleştiren kişi! Doğru evet vardı. Yapanda dönemin AKP’li Belediye Başkanı Fatih Çiftçi’ydi!  Kendi yaptıklarınız ile açıklamalarınızda övünürken; neden o dönemin kıt kanaat şartları ile yapılan işlerini küçümsüyorsunuz? Kimse gidip bilerek o çatısız dediğiniz kameliyaların çatısını söküp evine götürmedi.  oturmak için konulan bankları kırıp götürüp o soba bile kuramayan dediğiniz insanlar yakmadı.  O çalışma 2007 yılında yani 11 yıl önce yapılmıştı. kullanım sonrası gerek kış şartları,gerek ise zaman zaman oluşan fırtınalar zarar vermedi mi ? Bu nedenlerden dolayı kullanılamaz hale gelmedi mi?

6- 2014 Yılında gerçekleştirilen seçimler sonrası DBP’li Belediye 282 milyon TL borçla AKP’li Belediye’den bir enkaz devraldı. Kayyum olarak size sağlanan kaynaklar hangi belediye başkanına sağlandı şu ana kadar ?

Sadece İller Bankası’ndan gelen bütçe ile bu kadar hizmet üretebilir miydiniz?

7- Görevde bulunduğunuz süre içerisinde, ne kadar kamu arazisi satılığa çıkarıldı?

Belediyeye ait dükkan satışlarından ne kadar gelir elde edildi ?

8- 2016 Yılında Erciş Belediyesine ait yerlerin ihalesini şaibe ve söylentiler olmaması için, geciş yönetimi olduğunuzdan dolayı görevi devrettiğinizde gelecek olan yönetimin kendi kararını vermesi için Belediye şirketi aracılığı ile biz işleteceğiz diyen, siz değil miydiniz ?

Şaibe ve söylentilerin ortaya çıkacağını daha önce kendiniz bizzat tahmin etmemiş miydiniz ? Şimdi bu isyan neden ?

9- Davette bulunmuşsunuz sizi eleştiren insanların gelip ihaleye girmesi  için girip kazanmaları durumunda bu işletmelerin ihalesini onaylayacak mısınız ? Yoksa geçmişte olduğu gibi, ihaleye girme hakkını kazanan, kullanan, sebebi; tasvip etmediğinize; “ biz kendimiz işletme kararı aldık!” diyerek ihaleyi iptal edecek misiniz ?

10- Kurum ve şahsınıza yönelik iddia ettiğiniz iftira ve söylentilere son vermek için halka hesap verme adı altında toplantılar gerçekleştirip dürüst ve şeffaf belediyecilik anlayışı gereği; gelir, gider,harcama raporlarınızı, yapılan bağışları ve geliştirilen projelere ne kadar para harcandığını halkın kafasındaki soru işaretlerini bitirmek adına açıklamayı düşünüyormusunuz? ( önceki yönetim “halka hesap” adı altında toplantılar gerçekleştirmişti)

11- “Yerine atandığımız kesimin eleştirilerini önemsemiyoruz!”  demişsiniz. Söz konusu kesimin son dört seçimdir ilçede siyasi iktidar olduğu, kabul etmesenizde, Erciş’in iradesi olduğu gerçeğini yadsıyarak,  bir şehire vereceğiniz hizmete hoşnutsuz olmaları, devlet olma kimliğinizin ( kaymakamlık) yurttaşa eşit mesafede olmanız gereken kuralı zedelemez mi?

 Size ve halkımıza saygılarımla...

BİR NİSAN GAZETESİNDE YER ALAN SAYIN MEHMET ŞİRİN YAŞAR'IN AÇIKLAMALARI